Cumartesi, Aralık 14


Birleşmiş Milletler’in dünya nüfusuna dair projeksiyonları, 2070 yılına kadar küresel demografide çarpıcı değişimlerin yaşanacağını gösteriyor. Bugün 1,5 milyar insana ev sahipliği yapan Afrika, önümüzdeki 50 yıl içinde nüfusunu iki katından fazlasına çıkararak yaklaşık 3,2 milyar kişiye ulaşacak. Bu artış, Afrika’yı dünya nüfus artışının merkezi haline getiriyor. Diğer bölgelerde ise farklı bir tablo var.


Avrupa’nın nüfusu şimdiden küçülmeye başladı. Bu eğilimin sürmesi bekleniyor. Asya ve Latin Amerika’nın nüfusları, 2050’lerden itibaren azalmaya başlayacak. Kuzey Amerika’da ise artış olacak, ama Afrika’daki kadar hızlı değil.


Afrika’nın genç nüfusu, ekonomik büyüme için büyük bir potansiyel sunuyor. Ancak bu hızlı artış, kıtada eğitim, sağlık ve altyapı alanlarında ciddi sorunları da beraberinde getirebilir.


Öte yandan, Avrupa ve Asya’da nüfus düşüşü ekonomik büyümeye etki edebilir. Ama çevresel sürdürülebilirlik ve kaynakların daha verimli kullanımı açısından ise fırsatlar sunabilir.


Bu demografik değişimler, sadece bölgeler arasındaki dengesizlikleri değil, aynı zamanda küresel ekonomi, göç hareketleri ve kaynak yönetimi üzerindeki etkileriyle dünya düzenini de değiştirecek gibi görünüyor.


Nüfus dinamikleri neyi gösteriyor?


Our World in Data verilerine göre, dünya nüfusunun 2100 yılına kadar geçireceği değişimlerin merkezinde Afrika’nın hızlı büyümesi yer alıyor. 2023’te yaklaşık 1,4 milyar olan Afrika nüfusunun, yüzyılın sonunda 4 milyara yakın bir seviyeye ulaşması bekleniyor. Bu büyüme, Afrika’nın küresel nüfustaki payını yüzde 18’den yüzde 38’e çıkaracak.


Asya ise 2023’teki 4,8 milyarlık nüfusuyla lider konumda. Bölgenin nüfusu, 2050’de 5,3 milyara ulaştıktan sonra düşüşe geçecek ve 2100’de günümüz seviyelerine geri dönecek. Asya’nın küresel nüfustaki payı ise yüzde 60’tan yüzde 45’e gerileyecek.


Yüzyılın sonunda dünya nüfusunun yüzde 80’inden fazlasının Asya ve Afrika’da yaşayacağı tahmin ediliyor. Diğer bölgeler ise daha mütevazı büyümeler kaydedecek. Avrupa ise nüfusu azalan tek kıta olarak dikkat çekecek.


Bu değişimler, dünya genelinde yeni fırsatlar ve zorluklar yaratacak. Özellikle Afrika’da, aşırı yoksulluğun artması ve kıtanın küresel ekonomik dengelerdeki rolünün büyümesi bekleniyor. Asya’daki nüfus düşüşü ise iş gücü ve yaşlanan toplumlarla ilgili sorunları gündeme getirecek.


Nüfus dinamiklerindeki bu kaymalar, 21. yüzyılın ekonomik, sosyal ve politik haritasını yeniden şekillendirecek gibi görünüyor.

2070'e doğru dünya nüfusu: Afrika yükseliyor, Avrupa ve Asya geriliyor


1 milyar nüfusa ne zaman ulaşıldı?


Birleşmiş Milletler Nüfus Bölümü’nün 2022 projeksiyonlarına göre, küresel nüfusa bir milyar eklemek için geçen süreler, nüfus artış oranındaki değişimi açıkça gösteriyor.


Dünya ilk milyarına 1805’te ulaştı. İkinci milyar için 120 yıl beklenmesi gerekti. Üçüncü milyara ulaşmak ise sadece 35 yıl aldı. Daha sonra 4 milyar için 14 yıl yetti. En hızlı büyüme dönemi 1974 ile 2011 arasındaydı. Bu dönemde, 5., 6. ve 7. milyar artışı yalnızca 12 ila 13 yıl sürdü.


Ancak zirve aşıldı. Artık her bir milyar için geçen sürenin uzaması bekleniyor. 2037’de dokuz milyara ulaşmak 14 yıl, 2058’de 10 milyara ulaşmak ise 21 yıl alacak. BM’nin son projeksiyonları, dünya nüfusunun bu yüzyılda 11 milyara ulaşmayacağını öngörüyor.


Nüfusun 2086’da 10,4 milyar ile zirve yapacağı, ardından düşeceği tahmin ediliyor.

Paylaşmak
Exit mobile version