Harrison, doğmamış bebekleri fetüs ve yenidoğanın hemolitik hastalığı (HDFN) adı verilen ve yaşamı tehdit eden bir durumdan korumak için kullanılan çok önemli bir antikor olan Anti-D’yi kanında bulundurduğu için yaygın olarak altın kollu adam olarak biliniyordu.
Bu hastalıkta, hamile bir annenin bağışıklık sistemi bebeğinin kırmızı kan hücrelerini bir tehdit olarak algılar ve gelişmekte olan bebekte ciddi anemi, kalp yetmezliği ve hatta ölüme neden olabilir. Anti-D tedavileri 1960’ların ortalarında kullanıma sunulmadan önce, hemolitik hastalığı (HDFN) teşhisi konulan bebeklerin yarısı hayatta kalamıyordu.
JAMES HARRISON: KORKUDAN HAYIRSEVERLİĞE
Lifeblood olarak da bilinen Avustralya Kızıl Haç Kan Servisi’ne göre Harrison, 14 yaşında geçirdiği büyük bir göğüs ameliyatı sırasında kan nakli yapılmasının ardından donör olmaya söz vermişti.
İğne korkusu olmasına rağmen 18 yaşına girer girmez bağış yapmaya başladı. İlk testler, kanının D Rh grubu antijenine karşı güçlü antikorlar taşıdığını ortaya çıkardı ve bu da onu Anti-D tedavileri için ideal bir donör haline getirdi.
81 YAŞINA KADAR HER İKİ HAFTADA BİR KAN PLAZMASI BAĞIŞLADI
Harrison 81 yaşına kadar her iki haftada bir kan plazması bağışladı ve Mayıs 2018’e kadar 1.173 bağışı tamamladı.
En çok kan plazması bağışlama dünya rekorunu 2022 yılına kadar elinde tuttu. Rekoru hakkında yorum yaparken, bir keresinde birinin kendisini geçmesini umduğunu, çünkü bunun onların da bin bağışa ulaştığı anlamına geleceğini belirtmiştir.
Hizmetlerinden ötürü 1999 yılında Avustralya Nişanı Madalyası (OAM) ile ödüllendirilmiştir. Ayrıca 2011 yılında Yılın Avustralyalısı ödüllerinin Yeni Güney Galler Yerel Kahramanı dalında aday gösterildi.
Harrison’ın mirası, rakamların ötesinde, yardım ettiği kişilerin kişisel öykülerine de yansıyor. Kızı Tracey Mellowship, hem kendisinin hem de iki torununun anti-D aşısı olduğunu belirtti.
Ona göre, hayat kurtaran plazma bağışları sayesinde başarılı olan aileleri öğrenmek Harrison’a büyük keyif veriyordu. Mellowship BBC’ye yaptığı açıklamada, “Her zaman bunun acıtmadığını ve kurtardığınız hayatın kendi hayatınız olabileceğini söylerdi” dedi.
ANTI-D ANTİKORLARININ LABORATUVARDA ÇOĞALTILMASI
Avustralya’da 200’den az düzenli Anti-D donörü var, ancak her yıl yaklaşık 45.000 anne ve bebeğine yardımcı oluyorlar.
Lifeblood, Harrison ve diğer donörlerden alınan Anti-D antikorlarını laboratuvarda çoğaltmak için Walter ve Eliza Hall Tıbbi Araştırma Enstitüsü ile işbirliği yaptı.
KAYNAK: HABER7
Editör Hakkında
İstanbul’da yaşayan Ekrem Öztürk, 2021 yılında Medya ve İletişim bölümünden mezun oldu. Uzun süre kendi alanında metin yazarlığı yapan Öztürk, şu an Haber7.com’da “Muhabir – Editör” olarak görev yapmaktadır. Ayrıca günümüz insan ilişkilerinde saygının ve empatinin çok büyük bir güç olduğuna inanmakta ve bu değerleri meslek hayatında da ön planda tutmaktadır.