Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Habertürk TV ekranlarından önemli açıklamalarda bulunuyor.
Bakan Uraloğlu’nun açıklamalarından öne çıkan satır başlıkları şöyle:
Yasaklama lafını çok sevmiyorum; düzenleme, çünkü orada çok fazla gri, flu alan var gerçekten. Çok dinamik bir süreç. Onun için bazı şeyleri kaçırmadan yetişmemiz gerekir. Dünyada birçok ülke sosyal medya mecralarıyla ilgili farklı düzenlemeleri her geçen gün hayata geçiriyor. Geçtiğimiz aylarda bir sosyal medya platformunun tutuklanmasını biliyorsunuz. Birçok ülkede yasaklamalar var. TikTok’un yasaklanması gibi. Bazı sosyal medya platformunun kamu görevlilerinin işlerinde kullanması yasaklanması vs. Türkiye’deki rakamlara bakacak olursak neredeyse 75 milyon kişi hesaba sahip. Instagram, Youtube’a üye sayısı olan birçok insanımız var. Neredeyse doğan çocuğa hesap açıyoruz.
“16 YAŞ ALTI SOSYAL MEDYA HESABI AÇMAMALI”
Bazı filmlerde yazıyor, Google’dan aradığınızda karşınızda +18 yaşı soruyor. Oraya sadece oyun oynama, arkadaşları ile sohbet etme saikiyle giren 16 yaşından küçük olduğunu düşünelim. Onu alıp başka yerlere götürüyorsanız, teşvik ediyorsanız, tahrik ediyorsanız bu başka bir şey. Bunu seçebilecek düzeye gelmiş olan insanlarımızın kendi tercihidir diye bırakabiliriz. Ama 16 yaşın altı gerçekten disiplin edilmeli, sosyal medya hesabı açamamalı diye bireysel düşüncem var. Birçok bakanlıkla, kurumla istişare ediyoruz bu konuyu.
Öncelikle şiddete teşvik ediyor, tahrik ediyor. Akran zorbalığı var. Yaşına göre bir insanın muhatap olmaması gereken, pornoya kadar giden içerikler var. Toplumu esasında suça teşvik eden; yaydığı haberlerin sorgulamadan doğru olduğuna inanıyoruz. Bu yalan habere daha çok inanan taraf genç yaşta olanlar diye de bir başlık koyabiliriz diye düşünüyorum.
“AİLE YAPISININ BOZULMASIYLA İLGİLİ BAŞLIK AÇABİLİRİZ”
Cinsellikle ilgili bir başlık açabiliriz. Aile yapısının bozulmasıyla ilgili başlık açabiliriz. Bütün dünyayı takip ediyoruz. 16 yaşın bu anlamda doğru olduğunu. 16 yaşın üstündekiler açabilsin diye düşünüyoruz. Sosyal medya platformlarında bu anlamdaki üyeliği kabul etmemeleri, onların portalında oyun oynayamama gibi kriterleri koyacağız. Öncelikle bu kararı vermedik. Yoğun şekilde tartışıyoruz. Karar verdikten sonra gerekli mevzuatı düzenledikten sonra buyrun gereğini yapın diyeceğiz.
“TC KİMLİK NUMARASINI VERMEMELİYİZ”
Burada TC kimlik numarasını vermemeliyiz. Şu anda cep telefonu aboneliğiyle ilgili kriterimiz var. Genelde ailelerin üzerine açılıyor. Belki orada yaşın tespiti ile ilgili bazı sorular sorulacak. İlk etapta tespit edilemezse bile devamında bir dünya yapay zeka var. Bunları tartışıyoruz. Bir şekliyle genel anlamda bunu temin edebileceğiz. Yasal olarak VPN’in kullanılması sözkonusu.
Belli ücret sözkonusudur. Bankacılık sistemleri bunun üzerinden dönüyor. Orayı yasaklamaya kalktığımızda normal işleyen sistemlere bazı engeller getirmiş oluruz. İlerleyen zamanlarda bu anlamda kullanılan VPN’in önlenebilmesi elbette gündemimizde olur.
Bizim kültürümüze, inancımıza uygun portalları destekleme konusunda gayretimiz var. Roblox’la ilgili şunu söyleyeyim. 8 tane sosyal medya platformunun Türkiye’de temsilcisi var. Roblokx ve Discord’un yok.
Roblox’un 15 milyon abonesi var. Bizim istediğimiz içerikleri düzenlediği halde elbette tekrar açılması mümkün. Roblox’un kapatılma sürecinde birçok aile ‘Bunlar da var mıydı onların içerisinde’ diye çok ciddi dönüşler aldık. Çocukların elbette tepkisi var; ancak ötesinde amaçlayan oyunun dışında birçok ailenin, çocuğun bile haberi yok. Bizim istediğimiz içerikleri çıkartırlarsa tekrar Roblox’u açmamız mümkün. Ana akım yayın kuruluşları, televizyonlar bir müddet sonra kalkacak mı; Youtube benzerlerine mi kalacak diye tartışmalar var. Sizin de benim de belli sorumluluklarımız var. Hem bir yaptırımla karşı karşıya olmanız mümkün, olmasanız da vicdanınız var. Bu tür mecralarda toplumu tahrik edici, güvenliği tehdit edici birçok paylaşımda bulunabiliyorsunuz. Yaptırımlar var ama disipline etme açısından ana akım gibi değil. X’in 119 tane FETÖ’cü hesabını kapattırdık. Sosyal medya platformları veya internet mecrası yurt dışı kaynaklı olanlar diyor ki ‘Amerika’da kurulan bir kuruluşumdur, sorumluluk oraya karşıdır, benim şu şu kurallarım var’ diyor. İyi de bizim de kurallarımız var. Uymayanlara uyarıda bulunuruz, para cezası keseriz, bant koyarız ve en son kapatırız. 2025 yılı içerisinde bence bu kararları alırız. İlgili bakanlıklarla konuşuyoruz.
En tıkandığımız nokta yasakçı kisveye bürünmeden bu işi yapabilmek. Kesinlikle çocuklarımızı korumak istiyoruz. Instagram’a erişim engeli koyduk. O süreci daha iletişime açık, profesyonelce yürütebilir miydik diye kendi aramızda tartışıyoruz. Discord mahkeme kararına itiraz etti. Roblox bizle görüşüyor. İstediklerimizi söylüyoruz.
Siber güvenlik Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumumuzun altında yapılan USOM’da çalışanlarımız var. Siber olaylara müdahale ekibi. 2400 tane özel ve kamuda bulunan some ile irtibat halindeyiz. 7/24 Türkiye’deki 17 milyon İP adresini sürekli tarıyoruz. 5 tane yerli ve milli geliştirdiğimiz yazılımla bu denetlemeleri yapıyoruz. Kendimizi dünyada ilk 10 arasında Avrupa’da Fransa ve Almanya ile aynı seviyede siber olaylara müdahale anlamında çok iyi bir yerdeyiz.
Verilerin sızmasıyla ilgili açıkçası güncel bir durum yok. Bütün verilerin sızmış olması mümkün değil. Belli verilere ulaşma imkanı olan belli görevlilerin o verileri ulaşabildiği kısmıyla ilgili belli bir sızma oldu. Görevinden dolayı kendi mecrası içerisinde bu soruşturuldu. Sistemi tanımlarken herkesin her veriye ulaşmasına izin vermezsiniz. Yetki alanına kadar izin verirsiniz. Belli bir sızıntının olduğunu gördük. İçişleri Bakanlığımız tarafından yürütülen bir süreç bu. Güncel bir kaçağın olmadığını çok rahatlıkla söyleyebilirim. Normalde erişme yetkisi olan kişi veya kişi tarafından elde edildiği kadarıyla olmuş bu. Birisi yasal olmayan şekilde girip de bilgileri çalmış değil. Günde 422 tane büyük saldırıyı engelliyoruz. Binlerce de zararlı erişimi engelliyoruz.
Siber saldırılar genelde yurt dışından geliyor.
Şu anda Türkiye’de 600 bin kilometre fiber hattımız var. Bu hatlarımızı bazı caddelere kadar getirebilmişiz. Bu hatlarımızı bina girişlerine kadar getirebilmişiz. Kamunun ya da bu işle ilgili şirketlerin görevi bina girişine kadar gelmektedir. Bina içindeki tesisatlar genelde bakır. Bahsettiğim cadde başı, sokak başı, bina girişi fiber. Bakırdan dönüştürenler de var. Vatandaşımızın talebi ve abonelikte istediği hız ve limitler burada belirleyici. Son kullanıcının Türkiye’deki ortalama hızına baktığımızda istediğimiz yerde değiliz, çok net. Daha iyi yerde olmalıyız. Biraz daha yapmamız gereken iş var. Burada kilometreyi milyonlara yaklaştırmamız lazım. Şimdilik 600 bin. 700-800 binlere çıktığımızda birçok problemi çözeceğiz. Birinci derecede sorumlu Türk Telekom.
Türk Telekom’un 2026’da imtiyaz hakkının yenilenmesi gerekiyor. Bu fiberleri döşemesi gereken birinci derecede Türk Telekom’dur. GSM şirketlerinin döşediği hatlar var. Daha önce yaptığımız ihalelerden Türk Telekom’dan Hazine’ye ne kadar para alacağımızdı. Şimdi para almaktan ziyade yatırım şartı koymayı düşünüyoruz. Genel anlamda Türk Telekom’un öngörülenleri yaptığını söyleyebilirim. Yeterli mi, yeterli değil. 2026’da imtiyaz sözleşmesinde daha çok yatırım, daha az Hazine’ye pay isteyeceğiz.
Güney Korede’ydim. 5 G vardı, Türkiye’de 4,5 G’den daha yavaştı. Kendim deneyimledim bunu. bİZ 4,5G’de yabancı ekipman kullandık. 5G ekipmanını daha uygun fiyatla yerlileştirebildiğimiz kadarıyla geçelim. Cumhurbaşkanımıza arz edip, onun talimatını alacağız. 2026’da sinyal almaya başlarız diye düşünüyoruz.
Türkiye’deki enflasyon ve buna bağlı olarak faizler vs. dikkate aldığımızda geçtiğimiz aylarda şöyle bir sıkıntı ya da süreç yaşadık. 2022’de 100 liradan aboneliğiniz oldu diyelim. Bir kampanya ile aldınız belki. Bugün atıyorum o 200-300 TL oldu. Enflasyon değerlerine baktığınızda o günkü fiyatın üzerinde değil. Bunu net olarak gördük. Vatandaşlarımızın eleştiri ve taleplerini dikkate alarak hem 3 GSM operatörü ve Türk Telekom’a bir kampanya düzenleme gerektiğini ve beklentiyi karşılamalarını söyledik. Destek de bulduk.
Her operatöre nüfusun yüzde 95’ini kapsama zorunluğunu getirdik. Dağ başında, Karadeniz’de tek ev varsa ‘bu fizibil değildir’ demeyeceğiz elbette. Bir evrensel projemiz var. Oparatörlerin yetmediği yerde katkı payımız var. Şu anda 2 bine yakın baz istasyonu Haberleşme Genel Müdürlüğümüzle birlikte kurduk. Baz istasyonun ortak olması çok mümkün değil ama en azından direği ortak olabilir. ‘Kriz ortamlarında kapasitelerinin en az yüzde 25’ini diğerlerine açacaksınız’ dedik.
Ekibin raporu geliyor. Diyor ki ‘Bu operatör şurada çekiyor’. Bir kapsama alanı o köye, mahalleye ulaşmışsa orası artık kapsanmıştır diyoruz. Birinci derecede hiç kapsama yok ise orayı mutlaka kapsayalım istiyoruz.
68 bin 500 kilometre yol ağı var. Yaklaşık 12 bin araç ekipman ve yaklaşık 13 bin personel var. Tuz ve çözelti teminlerini yapıp hazırlıklı hale geliyor. Yağan karı havada tutma şansı yok. Hele hele tipi varsa, tipide kar mücadelesi yapamazsınız. Bir insan mahsur kalmışsa onu kurtarma operasyonu yaparsınız. Amerika, Almanya, Fransa’da mahsur kalan araç görüntülerini biliyoruz. Eğer tipi varsa açamazsınız. Ticari araçlarda kış lastiği 1 Aralık’tı. Bu karar Kasım’da erken astırdı. Çoğunlukla kış lastiği takılmadığı için, orada belli noktalarda trafiği kesmediğimiz için giden araçların kayıp yolu kapatması sonucu araçların ulaşamaması gibi problem oldu. Artık araçları belli noktalarda depolamaya başladık. Belki bundan sonra şunu yapacağız, 15 Kasım’da kış lastiği takma zorunluluğu getireceğiz. Belki bir müddet sonra özel araçlara da kış lastiği takma zorunluluğu getireceğiz. Kendi özeleştirimizi yapıyoruz. Ne aksamışsa tartışıyoruz.
Ankara-İzmir hızlı treni Polatlı’dan itibaren 505 kilometre uzunluğunda. Yüzde 50’lileri geçmiş durumdayız. Hedefimiz 2028’de bitirmek. 2026’nın sonuna kadar Afyon’a kadar. 2027’de İzmir’e ulaşmak hedefimiz. Ankara-İzmir arasını 624 kilometrede 3,5 saatlik seyahat süresi olacak.
İstanbul-Ankara-Sakarya-Kocaeli’ni kattığımızda bu güzergâhta 30 milyon insan var. Bu insan devlet karayolu, hızlı tren ve havayoluyla seyahat ediyor. Karayolu kapasitesinin 10 yıl içinde dolacağını düşünüyoruz. Ankara-İstanbul arasına 344 kilometre uzunluğunda 350 km. hızlı giden Süper Hızlı Tren. Aynı şekilde yeni bir otoyol projesine başladık. Akyazı-Nallıhan-Beypazarı-Sincan üzerinden düşünün. Her ikisinin de proje çalışmalarını başladık. 2034’lerde her ikisini hizmete alırız diye düşünüyoruz. Şu anda Bolu Dağı Tüneli’nde araç trafiği günlük 50 bin. 80 binlere çıktığında hizmet seviyesi düşecek, 100 binlerde tıkanacak. O günlere gelene kadar bu projeleri hayata geçiririz.
Dünyada havacılıkta her destinasyonda havayollarının tecrübelerinden gelmeyen yolcu oranı vardır. Ankara-İstanbul arasında yüzde 2’dir, İstanbul-İzmir arası yüzde 3’tür diyelim. Bu bilinir ve bilet fazla satılır. Diyelim ki herkes geldi. Fazla bilet sattığı artan kişiyi herhalükârda memnun etme durumundalar. Hızlı büyüyen işlerde aksaklıklar elbette olabilir. Şimdi 58 havalimanı var. 131 ülkede 347 noktaya uçuyoruz. Geçen sene 213 milyonla kapattık. Sadece İstanbul Havalimanı geçen sene 76 milyonla kapattı. Bu sene 230 milyonu aşacağız. Temmuz ayında zirve yapan rötarlar oldu. Birkaç sebep sayabilirim. Türkiye’nin kuzey koridoru kapalı, Rusya-Ukrayna savaşı. Filistin’deki vahşetten dolayı güney koridorunda ciddi daralma ve sıkıntı var. Avrupa Futbol Şampiyonası’ndaki Avrupa’daki yoğunluğun ülkemizde şişmesi, turizm sezonunda ummadığımız kadar rötarlaroldu. Havayollarına şunu söyledik, ‘iç hatları destekleyeceksiniz’ dedik.
Sabiha Gökçen’de 40 milyon olan terminal kapasitemiz oradaki alanların verimli kullanılmamasından dolayı 36 milyona düştü. Bazı ticari alanların kapatılması noktasında kararar aldık, terminalde genişleme sağladık. T1 terminale 4 milyon kapasite ilave edeceğiz. Yeni terminale 40 milyon daha ilave edeceğimiz projesi bitti. Yapımıyla ilgili işletmeci şirketle görüşüyoruz.
HERZOG’A HAVA SAHASI NASIL KAPATILDI
İnsan olan herkesin bir hassasiyeti var. Müslüman olsun, olmasın, inancı ne olursa olsun hassasiyet var. Dünyada en üst perdeden tepki koyduğunuz, oradaki mazlumlara sahip çıktığınız davada başka türlü davranamazsınız. Dışişleri koordine etti, tavrına koydu, biz de muhataplarımıza bildikdik.
KAYNAK: HABERTÜRK
Editör Hakkında
İstanbul Üniversitesi, “Gazetecilik” bölümünden mezun oldu. Gündem, siyaset, yaşam, magazin, spor ve SEO editörlüğü yaptı. Meslek hayatına Ocak 2024’ten beri Haber7’de devam ediyor.