Dışişleri Bakanı Fidan, Filistin gündemli diplomasi trafiğini Mısır’da sürdürüyor.
Fidan, Mısır ziyareti kapsamında El Alameyn’de Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi tarafından kabul edildi. Basına kapalı görüşmede ikili ilişkiler, bölgesel ve küresel gelişmeler ile Gazze konusu ele alındı.
Bakan Fidan, Mısır ziyareti kapsamında daha sonra El Alameyn’de, Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati ile görüştü. Bakanlar önce baş başa, ardından heyetlerarası görüşme gerçekleştirdi.
Fidan, daha sonra Mısır Dışişleri Bakanı Abdulati ile düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
“Biz bu planı sonuna kadar reddediyoruz”
Bakan Fidan, “(İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu hükümeti yeni bir adım attı ve Gazze’yi tamamen işgal etme niyetini açıkladı. Biz bu planı sonuna kadar reddediyoruz. Söz konusu plan İsrail’in yayılmacı ve soykırımcı politikasının yeni bir aşamasıdır.” ifadelerini kullandı.
Fidan, bu adım karşısında İslam dünyasının tam bir dayanışma içinde hareket etmesi ve uluslararası toplumu harekete geçirmesi gerektiğinin altını çizerek, “Bu anlayışla İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyi Dönem Başkanı sıfatıyla İslam İşbirliği Teşkilatını toplantıya çağırmaya karar verdik. İsrail’in soykırım politikalarına karşı uluslararası hukuku ve insani değerleri en güçlü şekilde savunacağız.” diye konuştu.
Bakan Fidan, “Filistin Filistinlilerindir. Filistinlilerin kendi topraklarından çıkarılmasını hedefleyen her türlü çaba yok hükmündedir ve başarısız olmaya da mahkumdur. Türkiye ve Mısır olarak bu tür senaryoların (İsrail’in Gazze’yi işgal kararı) karşısında durmaya devam edeceğiz.” ifadesini kullandı.
Gazze’ye insani yardımlarının ulaşılmasının hayati önem taşıdığını vurgulayan Fidan, şunları kaydetti:
“Gazze’deki kardeşlerimiz için bugüne kadar yaklaşık 102 bin ton insani yardım gönderdik. Gazze’ye insani yardım ulaştırılması için birlikte hareket ettiğimiz Mısır’a yakın işbirliğinden dolayı bir kez daha huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum.”
“Türkiye-Mısır ilişkileri çok ileri noktalara gitmiştir”
Ziyaretine Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi tarafından kabul edilerek başladığını belirten Fidan, “Sayın Sisi, ikili ilişkilere ilişkin ve bölgeye ilişkin vizyonunu cömertçe ifade ettiler. Esasen Cumhurbaşkanı’mız Sayın (Recep Tayyip) Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Sayın Sisi’nin liderliğinde Türkiye-Mısır ilişkileri, son 3-4 yıldır yakın tarihinde hiç olmadığı kadar çok ileri noktalara gitmiştir.” ifadelerini kullandı.
Fidan, ikili ilişkilerin sadece savunma sanayisi, teknoloji ve ticaret konularında ilerlemediğini dile getirerek, “Aynı zamanda bölgesel sorunlara yönelik görüşlerimizi, stratejilerimizi yakınlaştırmış ve bu sorunlara ilişkin beraber çözüm bulmada ortak hareket etme imkanı sağlamıştır. Liderlerimize de huzurlarınızda tekrar teşekkür ediyoruz.” dedi.
2025’in Türkiye-Mısır diplomatik ilişkilerinin 100. yıl dönümü olduğunu vurgulayan Fidan, şöyle devam etti:
“100 yıllık diplomatik mirasımızı ortak akıl ve karşılıklı saygı temelinde daha da ilerletmeye kararlıyız. İlişkilerimizin kurumsal yapısını ilerletmek için yoğun bir çaba içerisindeyiz. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi mekanizmasının ilk toplantısı malumunuz geçtiğimiz yıl Ankara’da yapılmıştı. Bugün bu mekanizmanın takibi için kurduğumuz ortak planlama grubuna yönelik hazırlıkları gözden geçirme imkanımız oldu.”
Fidan, iki ülkenin ekonomik ve ticari ilişkilerinin güçlenmeye devam ettiğine dikkati çekerek, “Ticaret hacmimiz, 2024 yılında yaklaşık 9 milyar dolara ulaşmış durumda. Hedefimiz, inşallah 15 milyar dolar seviyesine ulaşmak. Türk firmaları, Mısır’daki yatırımlarıyla istihdama ve üretime somut katkı sağlamakta. Savunma sanayisi, ulaştırma ve enerji güvenliği gibi alanlarda beraber çalışmayı da sürdüreceğiz.” şeklinde konuştu.
Son yıllarda hayata geçirilen altyapı projeleri ve reformların Mısır’ı kalkınma açısından önemli bir modele dönüştürdüğünü belirten Fidan, “Türkiye olarak bu başarıyı yürekten kutluyor ve işbirliğimizin bölgesel barış ve refah ortamını daha da güçlendireceğine olan inancımızı yineliyoruz.” diye konuştu.
“Gazzelilerin hakları için çalışmaya devam edeceğiz”
Fidan, Mısırlı mevkidaşıyla Gazze konusunda da görüştüklerine dikkati çekerek, “Gazzelilerin korunması, insani yardımların engelsiz biçimde ulaştırılması ve kalıcı ateşkesin sağlanması için atılabilecek adımları ele aldık. Esasen sürekli de bu konuda neredeyse günaşırı bir koordinasyon içerisindeyiz. Mısır, Katar ve Amerika’nın birlikte yürüttüğü arabuluculuk çabalarını takdirle karşılıyoruz.” dedi.
Tüm çabalara rağmen İsrail’in ateşkes girişimlerini ısrarla sabote ettiğini belirten Fidan, şunları kaydetti:
“İsrail’in faşist, militarist ve fundamentalist bir zihniyetle yönetildiğini artık bütün dünya biliyor. Yapılması gereken, uluslararası toplumun bir araya gelmesi ve (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu rejimine karşı adaleti ve insanlığı savunmasıdır. Bugün Filistin davası, küresel düzeyde artık çok daha güçlü bir konuma gelmiştir. Özellikle Batı dünyasında Filistin’i destekleyen kamuoyları, hükümetleri üzerinde daha fazla baskı kurmaya başlamıştır. Artık İsrail’in yanında durmanın bedelini ve vicdani ağırlığını hiç kimse ama hiç kimse taşımak istemiyor.”
Fidan, son dönemde Filistin’i tanıyan ülkelerin sayısındaki artışın uluslararası toplum nezdinde yaratılan farkındalığın sonucu olduğunu ifade ederek, “Burada değerli arkadaşımla beraber içinde bulunduğumuz temas grubunun (Gazze Temas Grubu) emeğinin de gerçekten çok büyük bir payı var. Bu gelişmeyi son derece kıymetli ve umut verici buluyoruz. Değerli kardeşim Bedr ve diğer mevkidaşlarımızla beraber Gazzelilerin hakları için çalışmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
Mısır’ın sahadaki varlığının Gazze’deki insani krizin hafifletilmesi ve ateşkesin tesisi için kilit önem taşıdığını söyleyen Fidan, “Filistinli kardeşlerimize yardım götürülmesi için Mısır’la birlikte çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.
“Türkiye ve Mısır, bu coğrafyada barış ve istikrarın ana unsuru olmaya devam edecektir”
Fidan, Mısır’ın Türkiye’nin Akdeniz’deki komşusu olduğunu vurgulayarak, “Bugünkü görüşmelerimizin Akdeniz kıyılarımızın hemen karşısına düşen El-Alameyn’de gerçekleştirilmesini sembolik olarak da önemli görmekteyiz. Doğu Akdeniz’i ilgili tüm tarafların meşru menfaatlerine ve hakkaniyet ilkesine saygı duyulan bir istikrar ve refah bölgesi olarak görmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Mısır’la son yıllarda geliştirilen stratejik ilişki çerçevesinde özellikle bölgeye ve Afrika’ya yönelik ortak konularda da beraber çalıştıklarını belirten Fidan, şöyle devam etti:
“Bugünkü görüşmelerimizde Libya, Sudan, Somali, Suriye ve Lübnan dosyalarını da etraflıca görüşme imkanımız oldu. Memnuniyetle gördük ki buradaki görüşlerimiz de büyük ölçüde birbiriyle örtüşmekte. Libya’da birlik, bütünlük ve kalıcı istikrarın sağlanması için ortak gayretlerimizi sürdürüyoruz. Libyalı kardeşlerimizin müreffeh bir geleceğe kavuşmasını arzu ediyoruz.”
Fidan, “Sudan’da süregelen çatışmaların son bulması ve Afrika Boynuzu’nda barışın hakim kılınması aynı şekilde Mısır’la beraber ortak arzumuzdur.” diyerek, Türkiye’nin Sudan’ın birliğini, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü savunduğunu kaydetti.
Mevcut sorunlara diplomatik ve barışçıl çözümler bulunması gerektiğini söyleyen Fidan, “Akan kanın derhal durması ve ülkeyi bölünmeye götürecek adımlardan vazgeçilmesi gerekmekte.” dedi.
Fidan, Lübnan ve Suriye örneğinde görüldüğü üzere, İsrail’in sadece Batı Şeria’yı işgal etmek gibi bir planının olmadığına işaret ederek, “Aynı zamanda buna ilaveten Lübnan ve Suriye başta olmak üzere çevre ülkelere yönelik de kalıcı planlarının olduğunu görüyoruz. Bu planların ya işgal ya bu ülkeleri zayıflatma ve kaosla ilişkili olduğunu çok yakından görüyoruz.” diye konuştu.
Mısırlı mevkidaşıyla özellikle İsrail’in yayılmacı politikalarına karşı görüşlerini değerlendirdiklerini belirten Fidan, “Bu konuda gerek bölgemiz, gerek uluslararası toplum neler yapabilir, onu ele aldık. Artık sadece soykırım değil İsrail’in bölgedeki yayılmacılığının da hem bölge güvenliği için hem uluslararası toplum için son derece önemli bir tehdit olduğunun altını beraber çizdik.” ifadelerini kullandı.
Fidan, ev sahipliği için Abdulati’ye teşekkür ederek, “Türkiye ve Mısır, bu coğrafyada barış ve istikrarın ana unsuru olmaya devam edecektir. Bu bilinçle ortaklaşa çalışmaya ve istişarelerimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Bugünkü görüşmelerimizin Türkiye ve Mısır ilişkilerini yeni ufuklara taşımasını temenni ediyorum.” dedi.