Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki anlaşmayı “fevkalade önemli” olarak niteleyerek, Zengezur Koridoru’nun Avrupa’dan Asya’ya kesintisiz bir ulaştırma hattının kilit ayağı olacağını vurguladı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın katılımıyla Beyaz Saray’da imzalanan ve iki ülke arasındaki çatışmaları sonlandıran anlaşmaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Mısır’ın başkenti Kahire’de, Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati ile ortak bir basın toplantısı düzenleyen Fidan, anlaşmanın Kafkaslar’da kalıcı barış adına bir umut ışığı olduğunu belirtti.
“KAFKASLAR’DA BARIŞA YÖNELİK BİR UMUDUN YEŞERMESİ BİZİ MUTLU EDİYOR”
Bakan Fidan, Washington’da imzalanan anlaşmanın önemine dikkat çekerek, “Değerli arkadaşlar, dün Washington saatiyle öğleden sonra, bura saatiyle geceleyin imzalanan Kafkaslar’daki bu anlaşma, önemli bir gelişme. Tabii bizim burada olduğumuz bir zaman dilimine denk geldi,” dedi. Azerbaycan topraklarının yaklaşık 30 yıl Ermenistan işgali altında kaldığını hatırlatan Fidan, “Azerbaycan verdiği kahramanca mücadeleyle kendi topraklarını işgalden kurtardı. Tabii bu işgalden kurtarılma, bölgedeki dondurulmuş çatışmanın artık bir barış anlaşmasıyla nihayete erdirilmesi ve kalıcı halde olmasını zorunlu kıldı,” ifadelerini kullandı.
Taraflar arasında uzun süredir devam eden müzakere sürecinin büyük ölçüde uzlaşmayla sonuçlandığını belirten Fidan, şunları kaydetti:
“Taraflar arasında süren epeydir süren bir müzakere süreci vardı. Bu müzakere sürecinde büyük ölçüde özellikle dün Washington’da paraf altına aldıkları metinde uzlaştılar. Metnin dışında olan birkaç tane husus var. Bunlardan biri sözünü ettiğiniz gibi Zengezur koridoru. Bu şartların da oluşmasıyla paraf altına alınmış metinlerin imza altına alınacağını inşallah gelecek dönemde görmeyi ümit ediyoruz. Amerika’nın girişimiyle hayata geçirilen bu tören fevkalade önemli. Yani bu kadar çatışmanın olduğu bölgemizde, en azından Kafkaslar’da barışa yönelik, kalıcı barışa yönelik bir umudun yeşerdiğini görmek bizi mutlu ediyor.”
TÜRKİYE, BARIŞ SÜRECİNE OLANCA GÜCÜYLE DESTEK VERDİ
Türkiye’nin süreçteki rolüne de değinen Dışişleri Bakanı Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonu doğrultusunda, Türkiye’nin başından itibaren Azerbaycan’ın haklı mücadelesine destek verdiğini ve işgal sonrası dönemde de barış sürecini tüm gücüyle desteklediğini vurguladı. Fidan, “Her iki tarafı da bu konuda cesaretlendirdi. Biz bu vesileyle her iki tarafa da attıkları cesur adımlardan dolayı takdir ediyoruz. Amerika’nın bu konudaki yapıcı girişiminden dolayı onların bu katkılarını da takdir ediyoruz,” diye konuştu.
Anlaşmanın imzalanmasının hemen ardından Azerbaycanlı mevkidaşı Ceyhun Bayramov ile uzun bir telefon görüşmesi yaparak anlaşmanın detaylarını gözden geçirdiklerini belirten Fidan, koridorla ilgili konuları da bu esnada ele aldıklarını söyledi.
“ZENGEZUR KORİDORU, TÜRK DÜNYASI’NI TÜRKİYE ÜZERİNDEN AVRUPA’YA BAĞLAYACAK”
Zengezur Koridoru’nun stratejik önemine özel bir parantez açan Bakan Fidan, koridorun hayata geçmesiyle ortaya çıkacak vizyonu detaylandırdı. Fidan, koridorun sadece bölgesel değil, kıtasal bir etki yaratacağını belirterek şöyle devam etti:
“Beraber vizyonumuzdaki, stratejimizdeki koridor hayata geçerse Avrupa’dan başlayıp Asya’nın derinliklerine kadar kesintisiz gidecek bir ulaştırma koridorunun önemli bir ayağı olacak Zengezur koridoru. Bu, Türkiye’yi Kafkaslar üzerinden, Hazar üzerinden, sadece Orta Asya’ya değil, direkt olarak Türk Dünyası’na bağlayacak. Türk Dünyası’nı Türkiye üzerinden Avrupa’ya bağlayacak. Avrupa’yı Türkiye üzerinden daha Asya’nın derinliklerine bağlayacak. Çok maksatlı bir yol olacak. Ben çok hayırlı bir gelişme olacağını düşünüyorum. İnşallah kısa zamanda hayata geçer.”
“VİZYONUMUZ BİR HUZUR HAVZASI OLUŞTURMAK”
Bakan Fidan, konuşmasının sonunda Türkiye’nin dış politikadaki temel vizyonunun altını çizerek, bu yaklaşımın sadece Kafkaslar ile sınırlı olmadığını ifade etti. Fidan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bizim tek bir vizyonumuz var. Yani Mısır’la da bu vizyonumuz ortak. Kafkaslar için istediğimizi Ortadoğu için de istiyoruz. Ortadoğu için istediğimizi Karadeniz için de istiyoruz. Karadeniz için istediğimizi Akdeniz, Akdeniz için istediğimizi Balkanlar, Balkanlar için istediğimizi Ege Denizi. O da barış içerisinde, istikrar içerisinde, herkesin egemenliğine, toprak bütünlüğüne saygı duyarak, problemlerin olduğu yerde de güce değil, işbirliğine giderek, bir huzur havzası oluşturmak, bu huzur havzasının üzerine ekonomik kalkınmayı, ticareti oturturmak ve toplumların refahını yükseltmek. Refahla beraber beraberinde medeniyeti daha da yüksek noktaya taşımak. İnsanlığın ilerlemesini bu aşamalarla mümkün kılmak. Bunların olmadığı yerde insanın daha da fazla vahşete, yokluğa, birbirini yok etmeye, öldürmeye doğru gittiğini defalarca bölgemizde gördük. Kaldı ki bizler kadim bir medeniyetin mirasçılarıyız. Tarihimizde olup da bugün yoksun kaldığımız değerlerin hayata geçirilmesi bizim neslimizin üzerine düşen büyük bir borç. Biz de sorumlu şahıslar olarak inşallah hep beraber bunu hayata geçirmek için çalışıyoruz.”