Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) Genel Müdürü Ekrem Arıkan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak soruları yanıtladı.
Sermaye piyasaları merkezli olarak faaliyet gösteren ama sadece sermaye piyasalarında faaliyet alanı sınırlı kalmayan, elektronik ürün senetleri için de aynı şekilde saklama hizmetini sunduklarını anlatan Arıkan, kuruluşun çalışma alanı hakkında bilgi verdi.
Arıkan, kuruluşun faaliyetlerini 4 temel alanda sınıflandırdıklarının altını çizerek, şunları kaydetti:
“Dünyada ciddi anlamda böyle örnek teşkil eden bir şekilde ayrışıyoruz. Bizim globaldeki ismimiz Central Securities Depository (CST). Tabii biz Osmanlıca, Arapça kökenli olarak menkul kıymet diye tabir ediyoruz. Kıymetler için nakledilebilir, yerini tutan bir finansal varlık oluşturuyoruz. Yani güvence oluşturmakla çok ciddi anlamda bir ilişki kurulmuş. Finansal varlıklar için Türkiye’nin merkezi güvence deposuyuz. CST olarak baktığımızda globalde dünyada genelde sermaye piyasası alanında faaliyet gösteriyor şirketler. Saklama hizmetlerimizi, sermaye piyasasında, ürün piyasasında, kitle fonlaması platformları ve kripto varlık piyasası için ve bunun yanında Hamiline Pay Kayıt Sistemi gibi esasında Ticaret Bakanlığımız tarafından verilen sorumluluklarla yerine getiriyoruz.”
İkinci bir faaliyet alanı olarak veri hizmetleri sunduklarını aktaran Arıkan, verinin bugünün dünyasında çok değerli ve önemli olduğunu kaydetti.
Arıkan, veri hizmetlerini özel tanımlı bir rol çerçevesinde yerine getirdiklerine değinerek, 2008 küresel krizinden sonra özellikle türev işlemlerin ülkeler arasında paylaşımıyla ilgili olarak sistemik risk oluşturabileceğinin ortaya çıktığını anımsattı.
Devam eden süreci paylaşan Arıkan, 2012 yılında G20 ülkelerinin, uluslararası sistemik krizlerin önüne önceden geçilebilmesi amacıyla kendi aralarında birbirlerine türev işlemlerini raporlanması konusunda karar aldığını söyledi.
Arıkan, 2015 yılında Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) Türkiye’de veri depolama kuruluşu yani finansal piyasalarla ilgili bu işlevi yerine getirecek olan veri depolama kuruluşu rolünü MKK’ye tanımladığını belirtti.
2018 yılından itibaren finansal piyasalar için veri depolama kuruluşu olarak faaliyet göstermeye başladıklarını hatırlatan Arıkan, “Veri hizmetlerini o çerçevede sınırlı tutmadık. Türev işlemlerini T+1 raporlamanın yani işlem gününün sonrasındaki raporlamanın ötesine taşıdık. T+0 raporlamasını yani işlem günü türev işlemleriyle alakalı swap işlemleriyle alakalı raporlamayı alıyoruz. Kurumlardan sadece finansal kuruluşlardan da değil, tüm tüzel kişiliklerden bunun yanına borçlanma araçları piyasası raporlaması geldi. İlave olarak yatırımcı risk takip sistemini kurduk.” diye konuştu.
Arıkan, bu doğrultuda Veri Analiz Platformu (VAP) adıyla hizmete aldıkları platformda, ekonomi muhabirleri, akademisyenler ve piyasa profesyonellerinin artık verileri takip edebildiğini bildirdi.
Veri hizmetlerinin kamuya açık olanları olduğu gibi özel yetkili mercilere raporlama amaçlı oluşturulan ürünlerinin de bulunduğunu bildiren Arıkan, “Veri hizmetlerinde VAP kamuya açık, GEFAS yine gelişen piyasalar için ve gayrimenkule dayalı menkul kıymetler için özel olarak yine VAP’a benzer kamuya açık yayınladığımız bir platformumuz.” ifadesini kullandı.
Arıkan, bunun da İslam İş birliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İş birliği Daimi Komitesi’nde (İSEDAK) alınmış bir karar olduğunu söyleyerek, “2015 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İSEDAK Genel Kurulunda Dönem Başkanlığı sırasında alınan kararla ülkelerin birbirlerine özellikle gayrimenkul ağırlıklı gelişen piyasa verilerinin paylaşımına yönelik bir platform geliştirilmesi söylenmiş. Biz bunu geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirdik. İSEDAK üyesi ülkelerin piyasa verilerine birbirlerinin arasında kolay gelişmeleri için böyle bir platformu hayata geçirdik. GEFAS’tan da bunu sağlıyoruz. Farklı farklı ürünlerimiz, kanallarımız bu şekilde mevcut.” şeklinde konuştu.
Kurumsal yönetim hizmetlerini de çok önemsediklerini sözlerine ekleyen Arıkan, dünyada CST denilen saklama kuruluşlarının içerisinde bu alanda ortaya koydukları hizmetlerle de çok ciddi anlamda ayrıştıklarını aktardı.
Arıkan, Türkiye’de finansal piyasalarda yatırımcı olunabilmesi için bir aracı kurumdan veya banka üzerinden hesap açılması zorunluluğuna atıfta bulunarak, “Yatırımcıların da şunu bilmesi lazım, açtıkları yatırım hesabının gerçek anlamda açıldığı yer MKK’dir. Çünkü biz bir güvence merkeziyiz. Yatırım ekosisteminin tapu merkeziyiz esasında.” diye konuştu.
Yatırımcıların geriye dönük olarak da hesaplarının kayıt altında tutulduğu bilgisini paylaşan Arıkan, “e-YATIRIMCI” uygulaması üzerinden yatırımcıların tüm kurumlardaki hesaplarını görebildiğini kaydetti.
Arıkan, finansal piyasalara yönelik operasyon hizmetlerinin yanında son yıllarda finansal teknoloji çözümleri de geliştirip bunu yurt içine ve yurt dışına sunan bir kuruluş haline geldiklerini anlattı.
“Önemli birçok sistemi güvenli bir şekilde sunuyoruz”
Ekrem Arıkan, söz konusu hizmetleri hakkıyla yerine getirebilmek için son derece güvenli, yenilikçi teknolojiye sahip olmak gerektiğini vurguladı.
2013 yılından beri Türkiye’de sermaye piyasalarında faaliyet gösteren kuruluşlar içerisinde yerinde AR-GE merkezi olan ilk kurum olduklarından bahseden Arıkan, “2013 yılında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız tarafından bu sertifikasyon verildi. AR-GE’ye dayalı çok proje geliştiriyoruz, yeni ürünler geliştiriyoruz ve işimizi de çok daha güvenli teknolojik altyapılar üzerine yapmak için son derece gayretle çalışıyoruz. Ankara’da olağanüstü durum veri merkezimiz ve İstanbul’da olağanüstü durum operasyon merkezimiz var. Çok değerli, önemli birçok sistemi güvenli bir şekilde sunuyoruz, operasyonunu yerine getiriyoruz.” dedi.
Bu anlamda uluslararası global sertifikalara da sahip olduklarının altını çizen Arıkan, operasyonel verimliliği en üst seviyede tutarak faaliyet gösterdiklerini söyledi.
“Toplam kayıtlı yatırımcı sayısı 37 milyona yaklaştı”
Arıkan, Merkezi Kayıt Kuruluşu olarak, veriye ilişkin çok dinamik bir yönetim şekli benimsediklerini dile getirdi.
Dünyada çok az kurumda görülebilecek şekilde, iş zekası uygulamalarıyla dinamik bir şekilde veriyi sunduklarını belirten Arıkan, “mkk.com.tr web sitesini yerli yabancı herkes piyasaya ilişkin tüm verileri en güncel haliyle bir önceki günün piyasa kapanışı itibarıyla tüm verileri görme imkanına sahip. Web sitemize girdiğimiz zaman direkt en üstte veri panelimiz var, MKK piyasa verileri ekranımız var. Orada en güncel şeklini görebilirler.” diye konuştu.
Ekrem Arıkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün itibarıyla sermaye piyasalarında toplam kayıtlı yatırımcı sayısı 37 milyona yaklaştı. 10,5 milyon kadar bakiyeli yatırımcı var. Yatırımcı sayısı şu kadar oldu deniyor ama hangi yatırımcı sayısı? Şimdi yatırımcı sayısı, 37 milyona yakın kayıtlı yatırımcı var. Yani MKK’den bir kere sicil numarası almış, artık yatırım ekosistemine girmiş. 10,5 milyon kadar bakiyeli yatırımcı var ama bakiyeli yatırımcı bakiyesinde pay senedi bulundurabilir, yatırım fonu bulundurabilir, borçlanma aracı bulundurabilir. Herhangi birinden en az bir miktar varsa bakiyelidir. Hiçbirinden bir şey yoksa sıfır bakiyelidir. Bakiyeli yatırımcı değildir.”
Pay senedinde bakiyeli yatırımcı sayısının 6,4 milyon olduğunu kaydeden Arıkan, yatırım fonlarındaki yatırımcı sayısını da 5 milyon 600 bin olarak açıkladı.
Arıkan, yatırım fonlarında geçen yıllarda çok ciddi anlamda artış kaydedildiğini belirterek, 5,5 milyonu aşan yatırımcı sayısının elinde tuttuğu portföy değerinin 6,5 trilyon liraya kadar yaklaştığını kaydetti.
2023’te özellikle çok ciddi anlamda büyük artış görüldüğünü ifade eden Arıkan, pay senedine yatırım yapan yatırımcı sayısında yıllar içerisindeki değişimleri şöyle anlattı:
“Zaman zaman yatırımcı sayısında çok azalma var falan diye söyleniyorsa çok artmış durumda zaten, yani biz 1, 2 ve 3 milyonlardan daha 4-5 sene öncesinde çok hızla 2020’lerden sonra 3 milyon, 4 milyon, 5 milyon derken 8,5 milyonları gördük oradan 7’lere 6,5 milyonlara düştü.”
“Biz sermaye piyasalarını, hem kadın hem erkek bütün yatırımcılara yayabilmeyi önemsiyoruz”
Bugün gelinen noktada pay senedine doğrudan yatırım yapan çok önemli bir kitle oluştuğunu vurgulayan Arıkan, yatırım ekosistemini, finansal okuryazarlığı farklı enstrümanlarla geliştirdiklerinin altını çizdi.
Arıkan, yatırımcılar istatistiklerine de değinerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kadın yatırımcı sayısı, yaş gruplarına göre sayılar çok merak ediliyor. 2020’lerden itibaren, özellikle 2023’te son derece yüksek bir yatırımcı girişi oldu. Daha öncesinde yatırımcı olarak kaydı varsa veya yeni sicil almışsa bile çok ciddi, anormal bir sermaye piyasasında pay senedi alan yatırımcı oluştu. Bunun 2020’li yıllara kadar kadın oranı yüzde 20’lerdeydi. Bu artık yeni yatırımcılarda yüzde 40’lara çıkmış görünüyor. Hakikaten bu sevindirici. Biz sermaye piyasalarını, yatırım ekosistemini hem kadın hem erkek bütün yatırımcılara yayabilmeyi önemsiyoruz.”
Arıkan yaş grupları bazında, en çok yatırımcının 20’li 30’lu yaşlarda oluştuğunu belirterek, 2020’lerden itibaren gerek halk arzlardaki yoğunlukla beraber gerek yatırımcı farkındalığının finansal okuryazarlığının daha da gelişmesiyle birlikte, 10’lu yaş gruplarında bile çok ciddi anlamda artış görüldüğünü kaydetti.
Bu yaş gruplarında görülen artışın yüksek ihtimalle ebeveyn kaynaklı oluştuğuna dikkati çeken Arıkan, çocuklarda bu konuda oluşturulacak farkındalığın öneminden bahsetti.
Türkiye’de Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) izniyle faaliyet gösterecek kripto varlık hizmet sağlayıcılarının MKK ile yürüttükleri entegrasyon çalışmaları konusunda güncel duruma ilişkin bilgi veren Arıkan, bu çalışmayı “dünyaya da örnek olacak şekilde başarılı bir regülasyon çalışması” olarak niteledi.
Arıkan, MKK’nin bu alanda güvence oluşturmak adına kayıt merkezi olarak ilgili platformlardan ve saklamacı kuruluşlardan işlemlerin raporlamasını alacağını ifade etti.
Arıkan, “İlk başta SPK’ye bildiğimiz kadarıyla 77 kuruluşun bu anlamda müracaatı olmuştu ama tabii burada küçük şirketler var. Yükümlülükleri, sorumlulukları tam anlamıyla yerine getiremeyecek olanlar da vardı. Çünkü ciddi anlamda sermaye yeterliliği, teknolojik altyapı ile ilgili operasyonel yeterliliği gibi şeyler gerekiyor.” dedi.
Kripto varlıklarda önceden basit, iptidai şartlarda faaliyet gösterildiğini belirten Arıkan, “Burası artık regülatif bir alan oldu. SPK tarafından düzenlenen önemli bir piyasa olmaya doğru gidiyor.” ifadesini kullandı.
“Kripto varlık platformlarında işlem yapmış 22 milyon yatırımcı var”
Arıkan, 30 Haziran itibarıyla 48 platform, 8 de saklamacı kuruluşun MKK ile entegrasyonlarını tamamladığını, 56 kripto varlık hizmet sağlayıcısının MKK’ye kayıtlı üyelere dönüştüğünü bildirdi.
Artık regüle bir kripto varlık piyasasının oluştuğuna işaret eden Arıkan, şunları söyledi:
“MKK olarak bütün yatırımcı bazlı, kurum bazlı, saklamacı kuruluş bazlı, kripto varlık bazlı bütün kayıtları tutup ilgili yetkili mercilere raporlayabilir hale geleceğiz. Bu çok önemli. Dünyada bu derece regülasyon yapmış bir ülke bildiğimiz kadarıyla yok. Çeşitli regülasyon çalışmaları yapılıyor ama bu model belki dünyaya da örnek olacak bir şey.
Biz ‘Kripto Varlık Merkezi Kayıt Sistemi’ dedik ismine. Bizim çünkü işlettiğimiz sistemler merkezi kaydi sistem. Şöyle bir ironik durum ortaya çıktı, bunu özellikle ifade ediyorum; ‘kripto varlıklar merkeziyetsiz finans’ deniyor. Biz merkeziyetsiz finansın merkezi kayıt sistemini oluşturuyoruz.”
Arıkan, gerekli şartları sağlayan kripto varlık hizmet sağlayıcıları arasında önemli bankaların da saklamacı kuruluş olarak yer aldığını dile getirdi.
Çalışma sonucu kripto varlık platformlarında işlem yapan yatırımcı sayısına ilişkin Arıkan, “Bizim edindiğimiz bilgiye göre bugüne kadar kripto varlık platformlarında işlem yapmış 22 milyon yatırımcı var. Bunun yaklaşık yarısı şu an için bildiğimiz kadarıyla bakiyeli durumda. Biz bu entegrasyonları henüz yeni tamamladığımız için tamamlandıktan sonra SPK’nin kendilerine vereceği faaliyet izniyle beraber ki daha yeni bu hafta itibarıyla iş ve işlem kuralları yönergesi SPK tarafından onaylandı. Yeni yürürlüğe girmiş olacak. Biz artık platformlardan kendi bünyelerinde alım satım yapan tüm yatırımcıları bizim tarafa kayıt altına almaya başlayacağız.” diye konuştu.
“22 milyon yatırımcının 11-12 milyon kadarı bakiyeli”
Arıkan, ön fizibilite çalışmalarını yaptıkları zaman içinde bugüne kadar o tarafta işlem yapmış 22 milyon yatırımcının 11-12 milyon kadarının bakiyeli olduğunu öğrendiklerini söyledi.
Bu platformların entegre işlemlerinin ardından her gün işlem defterini raporlamaya başlayacaklarını söyleyen Arıkan, e-yatırımcı’da artık kripto varlık platformlarında ne kadar kripto varlığı olduğunun da görülebileceğini belirtti. Arıkan, “Yeni faaliyete başlayacak olanlarla beraber, yatırımcı bazlı işlemleri kayıt altına alınmaya başlayınca yıl sonuna kadar daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır.” dedi.
“Finansal altyapıda kurduğumuz entegrasyonlar uluslararası erişilebilir bir piyasa oluşturuyor”
Ekrem Arıkan, yabancı yatırımcının Türkiye’ye duyduğu güvenin önemine işaret ederek, pay piyasasında son yıllarda yabancı yatırımcı oranının yüzde 28’lere düştüğünü, son 2-3 senede yüzde 36’lara geldiğini ve şu anda yüzde 37-38 bandında olduğunu söyledi.
Arıkan, dünyanın en büyük global saklamacı kuruluşlarından Euroclear ve Clearstream’in üyeleri olacağını dile getirerek şöyle devam etti:
“Azerbaycan Milli Deposit Merkezi ile karşılıklı üyeliğimiz var. Kazakistan Saklama Kuruluşu ile karşılıklı çalışmalarımız sürüyor. Karşılıklı üye olacağız ve karşılıklı işlem yapılabilir hale geleceğiz. Bunlar şu anlamda önemli, ‘finansal altyapı kuruluşu’ dedik. Finansal altyapıda kurduğumuz bu entegrasyonlar uluslararası erişilebilir bir piyasa oluşturuyor. Güven duyulan bir piyasa oluşturuyor, likidite oluşturuyor, borçlanmayla ilgili daha uygun altyapılar geliştirmeyi sağlıyor. Biz de elimizden geldiğince bunu üye ülke sayısını artırarak geliştirmek için gayret ediyoruz.”
“Veri hizmetlerinde birçok ürünle hizmetler sunuyoruz”
Arıkan, bir diğer önemli projelerinin de yabancı yatırımcı hesap açım sürecini hızlandırmak adına ‘Doküman Yönetim Sistemi’ projesi olduğunu belirterek, “Yani yabancı yatırımcı Türkiye’de hesap açacağı zaman ‘çok fazla vakit kaybetmesin, MKK’de zaten kayıt altında merkezi olarak hesap açım sürecinde gerekli ne bilgisi varsa erişilsin, hemen hızlı hesap açıp da işlem yapabilir hale gelsin’ şeklinde yürüttüğümüz ayrı bir projemiz de sürüyor. Ama bütün bunların yanında söyleyebileceğim en önemli şey şudur ki biz uluslararası İngilizce ismimizde Central Securities Depository diye özellikle söylediğim ismin tam karşılığını ortaya koyuyoruz. Merkezi güvence deposu olunca, ülkeye yurt dışından da güven oluşunca, şeffaf bir piyasa olduğu görülünce, genel kurul sistemiyle haklarını kullanmak üzere ortak olduğu, hissedarlığı olduğu şirketin genel kuruna erişebilince, e-yatırımcıyla varlığını, kıymetini görünce yani bütün buna benzer ürünlerle birlikte biz güvence oluşturduğumuz zaman zaten yabancı yatırımcı da çok daha hızlı bir şekilde geliyor.” diye konuştu.
Birçok bölgesel birliğin tam ortasında olduklarını ifade eden Arıkan, dünyada 5 birlikte yer aldıklarını söyledi. Arıkan,”Biz, SPK’mizin, Hazine ve Maliye Bakanlığı’mızın, Ticaret Bakanlığı’mızın, birçok farklı bakanlığımızın bize verdikleri yetki, bize duydukları güvenle birlikte MKK olarak son derece geniş bir faaliyet alanını iftiharla böyle yurt dışında da anlatarak gerçekleştiriyoruz. Saklama hizmetlerinde birçok piyasaya, veri hizmetlerinde birçok ürünle hizmetler sunuyoruz. Birçok piyasaya ilişkin veriyi yatırımcıya sunuyoruz.” dedi.
Arıkan, veri hizmetlerini çok önemsediklerini vurgulayarak şunları ifade etti:
“Veriyi işleyebildiğimiz ölçüde, ilgili tüm yerlere paylaşabildiğimiz ölçüde paylaşmak istiyoruz. Veri Analiz Platformu’nu (VAP) 2019-2020 yıllarında geliştirip açarken hep şunu önemsedik; ‘veriden bilgiye, bilgiden stratejiye’ şeklinde yazar yıllardır. Veriyi bu anlamda çok önemsiyoruz. Ülke ekonomisini geliştirme adına, piyasa aktörlerini geliştirme adına, yatırımcıları geliştirme adına bu şekilde bir motto ile VAP’ı açtık. VAP’ta bizdeki bütün verilerden istatistiğe dönüştürülebilir, kamuya paylaşılabilir ne varsa yayınlamaya çalışıyoruz. Tabii ki bizim Borsa İstanbul üzerinden yayınlanan verilerde veyahut da doğrudan ilgili yetkili mercilere yayınladığımız birçok başka verilerimiz de var. SPK’ye, BDDK’ye, Merkez Bankasına, bakanlıklarımıza saatlik, günlük, haftalık, aylık, yıllık derken 60 bine yakın rapor çıkıyor bizden.”
“Elektronik Yönetim Kurulu Sistemi (e-YKS) tamamıyla şirketin kendi bünyesine kurduğumuz bir sistem”
Türkiye’de halen 585 halka açık şirket olduğunu belirten Arıkan, “Halka açık şirketlerimizin tüm Türkiye genelinde sayısının çok çok daha artması lazım. ‘Niye?’ Artık bunlar milli servet oluyor. Binlerce çalışanı olan, on binlerce, yüz binlerce insanın dolaylı olarak beslenmesine, geçimine olanak sağlayan, tedarikçisiyle, müşterisiyle hayatımızda birçok alana dokunan bu şirketler artık milli servet gibidir. Bunların kurumsal yönetilmesi, sürdürülebilir olması gerekir. Bu da önemli. Biz kurumsal yönetim hizmetlerimizle de buna katkı sunmaktan iftihar duyuyoruz.” diye konuştu.
Arıkan, KAP’ın dünyadaki en iyi uygulamalardan biri olduğunu vurgulayarak, 3 bini fon, bini aşkın şirket üyesi olmak üzere toplamda 4 bini aşkın üyesinin olduğunu söyledi.
Elektronik Yönetim Kurulu Sistemi’nin sadece Zoom veya Teams gibi uzaktan bağlantı platformu olmadığını dile getiren Arıkan, şunları kaydetti:
“İşin en önemli hassas kısmı şu ki ticaret sicilde geçerli, kayıt altında bir yönetim kurulu kararı oluşmasını sağlıyor bizim sistem. Yani o toplantı olanağını dijital olarak sağlamak onun zaten ön yüzü. Asıl arka planda altı çizilmesi gereken 2-3 husus şu. Biz merkezi kayıt kuruluşu olduğumuz için bazen şirketler ‘diğer faaliyet alanlarımızdaki gibi kendi merkezimizde kayıt altına alıyoruz’ diye düşünüyor. Burada öyle bir şey yok. e-YKS de tamamıyla şirketin kendi bünyesine kurduğumuz bir sistem. Kendi bünyesinde dosyaları vesaire gizli, özel dosyaların tamamı saklanıyor. Yönetim kurulu üyeleri mobil uygulamayla, masaüstü uygulamasıyla bağlanıyor. Toplantıda uzaktan bağlantıyla müzakere edebiliyor.”