Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, Özgürlük Filosu Koalisyonu’na ait “Conscience” gemisine, Malta açıklarındaki uluslararası sularda gerçekleştirilen saldırıya ilişkin açıklamada bulundu.
Açıklamada, gemide bulunan Türk vatandaşları dahil mürettebat ve yolcuların sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi. Vatandaşların güvenli bir bölgeye nakledilmesi için Malta makamlarıyla işbirliğinin sürdüğü bildirildi.
Sivil bir gemiye yönelik bu saldırının, uluslararası sularda seyrüsefer serbestisini ve deniz güvenliğini tehdit ettiği vurgulanarak, faillerin adalet önüne çıkarılması için gerekli girişimlerin yapılacağı ve en güçlü şekilde kınandığı ifade edildi.
Saldırının İsrail’e ait insansız hava araçlarınca düzenlendiğine dair iddiaların araştırıldığı, olayın tüm detaylarıyla aydınlatılacağı bildirildi.
İnsani yardım ulaştırma hedefiyle yola çıkmıştı
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını sona erdirmek için dünyanın farklı yerlerinden kampanya ve inisiyatiflerin bir araya gelmesiyle oluşturulan ve olası tehlikelere karşı gizli tutulan FFC yardım gemisi, yerel saatle 00.23’te insansız hava araçlarının saldırısına uğradı.
Koalisyonun yardım gemisine yapılan saldırıda geminin gövdesinde gedik açılırken, pruvasında yangın çıktı.
FFC Basın Koordinatörü Yasemin Acar sosyal medyada paylaştığı videoda, gemide 30 insani yardım görevlisinin bulunduğunu belirterek, gemidekilerin kurtarılması için yardım çağrısında bulundu.
Gemiden sürekli yardım sinyali gönderildiğini ifade eden Acar, şu ana kadar sadece Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nden (GKRY) yardım talebine yanıt verildiğini belirtti.
Acar, saldırının “uluslararası hukuk ihlali ve savaş suçu” olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:
“60 günden bu yana Gazze’deki Filistinlilere ne su, ne gıda, ne de insani yardım ulaştı. Şu anda bu gemi Malta kıyılarına 13 mil uzaklıkta uluslararası sularda saldırıya uğramıştır. Bu ya İsrail ya da müttefiklerinden biri tarafından işlenmiş bir savaş suçudur. Ama çok açık olan bir şey var. Filistinlilere yardım etmek istemiyorlar. Filistinlileri açlığa mahkum etmek istiyorlar. Yarısı çocuk olan 2 milyon insandan bahsediyoruz. Açlıktan ölüyorlar ve biz burada sizinle konuşurken, suç ortağı olan tüm bu ülkeler bunu biliyorlar ve bu saldırının içindeler. Ayağa kalkmak zorundayız. Ya şimdi ya da asla.”
Günlerdir Malta’da olduklarına ve gece gündüz çalıştıklarına dikkati çeken Acar, geçen yıl kendilerine karşı bürokratik bir savaş olduğunu, bu yıl ise saldırı düzenlendiğini dile getirdi.
“(Geminin batma tehlikesi) Henüz bunu bilmiyoruz, umarız ki olmasın”
“Gazze’ye Doğru” sivil toplum kuruluşundan İspanyol aktivist Sandra Barrilaro, yardım gemisinin jeneratörünün doğrudan bir insansız hava aracıyla hedef alındığını söyledi.
Saldırı nedeniyle gemiyle iletişimi kaybettiklerini aktaran Barrilaro, bundan dolayı gemideki durumun ne olduğunu tam olarak bilmediklerini, yaralı olup olmadığını bilmediklerini belirtti.
Barrilaro, geminin batma tehlikesine ilişkin olarak da “Henüz bunu bilmiyoruz, umarız ki olmasın ama herhangi bir bilgimiz yok.” dedi.
İspanyol aktivist, “Dronlarla saldırının tam olarak nereden geldiğini bilmiyoruz, aslında tahmin etmesi zor değil. Ancak filonun İsrail tarafından sürekli uluslararası sularda saldırıya uğradığını biliyoruz. Bunun da yeni bir saldırı olduğunu düşünüyoruz.” diye konuştu.
Barrilaro, İsrail’in Gazze’deki soykırımı ve Filistin topraklarındaki işgaline karşı olduklarını söyledi.
Malta medyasında ise sahil güvenlik birimlerinin gemiden 16 kişiyi kurtardığı haberlerine yer verilirken, gemideki ekiplerden son durumlarına ilişkin yeni bir bilgi edinilemedi.
Saldırı sırasında gemide bulunan aktivist Songür’den açıklama
Saldırı esnasında gemide bulunan aktivist, Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği Başkanı Beheşti İsmail Songür, saldırı nedeniyle hafif yaralananların bulunduğunu, ciddi bir durumun söz konusu olmadığını söyledi.
Songür, “Ağır şekilde maddi hasarımız var. Geminin batma tehlikesi geçmiş durumda. Çünkü tüm alt noktalarda biriken suları tahliye etmeyi başardık gibi. Hala onunla uğraşıyoruz.” dedi.
Saldırıdan İsrail’i sorumlu tutan Songür, dronlardan atılan bombaların geminin ikinci katının altına inemediği için geminin zeminini delemediğini söyledi.
Songür, hedef alınan gemide bir miktar insani yardımın bulunduğuna dikkati çekerek, saldırının geminin ön tarafından düzenlendiğini belirtti.
