Çarşamba, Şubat 5


Atatürk Üniversitesi bünyesinde Erzurum’un Palandöken ilçesindeki yerleşkede 36 yıl önce kurulan ve Üniversiteler Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Platformu üyesi de olan Deprem Araştırma Merkezi, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile koordineli çalışıyor.


Erzurum’un yanı sıra Ağrı, Kars, Ardahan, Iğdır Erzincan, Bingöl, Muş, Van, Tunceli, Bitlis, Gümüşhane, Artvin ve Bayburt’a konuşlandırılan, hız ve ivme ölçerlerle donatılan 30 istasyondan gelen deprem verileri, burada rapor olarak hazırlanıp bilimsel çalışmalara da ışık tutuyor.


Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Erdem Bayrak, AA muhabirine, merkezin, 1989’da kurulan çok eski deprem merkezlerinden biri olduğunu söyledi.


Bölgede konuşlandırılan istasyonlarla depremlerin anlık takip edildiğini belirten Bayrak, “Merkezin amacı, bölgede meydana gelen depremlerin kaydedilmesi, lokasyonlarının çözülmesi, bunlardan elde ettiğimiz verilerle bölgenin sismotektonik yapısının ortaya konulması ve bunların gelecekte bize ışık tutmasını sağlamaktır.” dedi.


“Deprem verilerinin günlük olarak çözümünü yapıyoruz”


Bölgede yaklaşık 30’a yakın deprem istasyonu olduğunu anlatan Bayrak, “Deprem verilerini anlık olarak bilgisayarlarımıza kaydediyor ve günlük olarak çözümünü yapıyoruz. Deprem nerede ve hangi büyüklükte, ne kadar derinlikte deprem olduğunun analizlerini günlük rutin şekilde yapıyoruz.” diye konuştu.


Bayrak, kentin aktif tektonik konumda olduğunu belirterek, Palandöken, Dumlu, Hasankale, Horasan ve Aşkale fay zonlarının merkeze yakın konumlandığını, bunların fay uzunluğunun ise Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fayları kadar olmadığını dile getirdi.


Fay zonları şehre çok yakın olduğu için küçük depremin bile oldukça şiddetli hissedildiğini dile getiren Bayrak, şöyle devam etti:


“Burada almamız gereken tedbir, 2018 yılında yayınlanan yönetmelikteki tasarım ivmelerini dikkate alarak yapıların tasarlanmasını sağlamak. 2018’de yayınlanan deprem tehlike haritasında artık deprem ivmeleri doğrudan işin içine girdi ve bizler için daha olumlu sonuçlar ortaya konuldu. Yani Erzurum’da bir yapı yapıldığında alınacak deprem ivmeleri, zeminin durumuna göre bizlere yönetmelikte doğrudan kaynak sağlayacak.”


Bayrak, uzman ekiple istasyonlardan gelen veriler doğrultusunda önce depremin lokasyonunu, sonra büyüklüğünü analiz edip depremlerin hangi faylarda yoğunlaştığını rapor ettiklerini aktardı.


İstasyonlara yerleştirilen algılayıcı sismometrelerle yer hareketlerini uydu, telefon modemi ya da internet bağlantısıyla merkezde anlık takip ettiklerini belirten Bayrak, bu istasyonların elektrik bağlantısıyla ve güneş enerjisiyle çalıştığını belirtti.


“Deprem istasyonları hız ve ivme ölçerlerle hassas cihazlarla çalışıyor”


İstasyon bakımlarının teknik ekip tarafından yapıldığını ifade eden Bayrak, “Deprem istasyonları hız ve ivme ölçerlerle hassas cihazlarla çalışıyor. Hız ölçerleri şehir dışına, dağlara doğru konumlandırıyor, ivme ölçerleri ise şehir merkezinde farklı lokasyonlara yerleştiriyoruz.” dedi.


Bayrak, mesai saatleri dışında da merkeze gelen verileri uzaktan erişim programları aracılığıyla takip ettiklerini anlatarak, “Asrın felaketinin yaşandığı yılda bölgede 1757 deprem çözümü yapmışız, 2024’te ise bu sayı 1186’ya düşmüş durumda. ‘Bu depremler nerelerde yoğunlaştı, hangi faylarda daha yoğun deprem gözlendi?’ gibi analizleri bilimsel çalışmayla yayınlayacağız.” şeklinde konuştu.

Paylaşmak
Exit mobile version