Çarşamba, Mayıs 14


Yeşilayın ev sahipliğinde, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının işbirliğinde Bakırköy’deki bir otelde gerçekleştirilen 6. Küresel Davranışsal Bağımlılıklar Kongresi’nde konuşan Göktaş, internet, oyun, kumar gibi davranışsal bağımlılıkların konuşulduğu toplantıyı çok önemli bulduklarını kaydetti.


Davranışsal bağımlılığı fark etmenin, çoğu zaman sanılandan daha zor olduğunu dile getiren Göktaş, bu bağımlılığın hayatın olağan akışı içinde gizli, günlük alışkanlık gibi gözüktüğünü ve bireyin ruhunu, ilişkilerini, yaşam kalitesini sessizce ele geçirdiğini, özellikle teknolojiyle iç içe yaşayan çocuklar ve gençler için çok daha sinsi bir tehdit oluşturduğunu belirtti.


Bir sosyal medya şirketince hazırlanan rapordan örnek veren Göktaş, “Sosyal medya kullanımı çok sayıda negatif ruhsal etki ile bağlantılı. Bu etkiler arasında analitik beceri, hafıza oluşumu, empati kaybı ve anksiyete artışı yer alıyor. Daha da çarpıcı olan, bu mecranın uykuya, iş yeri ve okul sorumluluklarına, yakınlarla kurulan bağlara zarar verdiği raporda açıkça ifade ediliyor. Ne kadar çarpıcı bir konu. Bu durum bize şunu gösteriyor. Bağımlılık sadece bireyin değil, ailenin, toplumun ve geleceğimizin meselesidir.” diye konuştu.


Bakan Göktaş, amaçlarının insan sağlığına, toplum huzuruna zarar veren bağımlılığın her çeşidiyle mücadeleyi kararlı bir şekilde yürütmek olduğunun altını çizdi.


Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu ile ulusal ve uluslararası düzeyde politika süreçlerini yürüttüklerini, Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Eylem Planı’yla bağımlılık tehdidine karşı bütüncül bir yol haritası izlediklerini aktaran Göktaş, bağımlılık riskine karşı erken müdahale programları, aile danışma merkezleri ve yerel işbirlikleri geliştirdiklerini ifade etti.


Yeniledikleri Sosyal Uyum Süreci Danışmanlığı modeliyle 18 yaş üstü bağımlı bireylerin, aileleriyle birlikte topluma güçlü bir şekilde katılmasını sağladıklarını anlatan Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Sosyal Medya Çalışma Grubumuz ile sosyal medyadaki içerikleri çok yakından takip ediyoruz. Çocuklarımızı yazılı, görsel ve dijital yayınların zararlarından korumak için koruyucu ve önleyici tedbirler alıyoruz. Ayrıca vatandaşlarımızın, çocukları için tehdit olduğunu düşündükleri içerikleri kolayca bildirebilmeleri için DUY İhbar Platformu’nu oluşturduk. Sadece geçen sene DUY İhbar Platformumuz vesilesiyle 2 bin 550 içeriğe müdahale ettik.”


“Güvenli ve sağlıklı dijital ortamları yaygınlaştırmaya çalışıyoruz”


Göktaş, zararlı içerikler hususunda hızlı bir aksiyon aldıklarını belirterek, “Diğer yandan, dijital bağımlılığı öncelikli bir sorun olarak ele alıyoruz. Bu kapsamda geçtiğimiz yıl ‘Dijital Bağımlılık ve Aile Çalıştayları’ gerçekleştirdik. Bu çalıştayda alanında uzman isimlerin yanı sıra aileler ve çocuklarla bir araya geldik. Çalıştaydan elde ettiğimiz en önemli bulgu şuydu. Ebeveynler de çocuklar da dijital dünyanın beraberinde getirdiği risklerin farkında. Anneler ve babalar, bu riskleri tanımak ve çocuklarına nasıl destek olabileceklerini öğrenmek istiyor. Çocuklar ise keşif ve öğrenme fırsatlarının dengelendiği ortamlara ihtiyaç duyuyor. Bu durum da bizi, ailelere ve çocuklara yönelik eğitim ve farkındalık programlarını yaygınlaştırmaya yönlendiriyor.” görüşünü paylaştı.


Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitimleri ile toplumun farklı kesimlerine bağımlılık konusunda farkındalık kazandırdıklarını vurgulayan Göktaş, “Ayrıca Aile Eğitim Programımız kapsamında, bağımlılıktan korunma yöntemleri ile medyanın kullanımıyla ilgili ebeveynleri bilinçlendiriyoruz. Güvenli ve sağlıklı dijital ortamları yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Bunun için sosyal medya platformlarının temsilcileri ile sık sık bir araya geliyoruz. Annelerin ve babaların çocuklarını takip edebilecekleri bir uygulamayı ilgili bakanlıklarımızla beraber çalışıyoruz. Diğer hayata geçireceğimiz yeni bir yasal düzenlemeyle çocuklarımıza daha güvenli bir dijital dünya sunmak istiyoruz.” sözlerini sarf etti.


Bakan Göktaş, bağımlılığın artık cepte taşınan küçük bir ekrandan başladığına dikkati çekerek, “Bu bağımlılıkların panzehiri teknolojiyle savaşmak değil, aileyle yeniden bağ kurmak, iletişim kurmak. İşte bu yüzden 2025 yılını, Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle ‘Aile Yılı’ ilan ettik. Bağımlılıkla mücadele aileyle başlar ve bu kongre, davranışsal bağımlılıkla mücadelede ailenin gücüne olan inancımızın somut bir göstergesidir.” ifadesini kullandı.

Paylaşmak
Exit mobile version