Cuma, Mayıs 30


Mansur, BM Güvenlik Konseyi’nde düzenlenen ve Orta Doğu’daki son durumun ele alındığı oturumda konuştu.


Gazze’nin “pervasızca yapılan bombardıman, yıkım ve ablukalarla zulüm altında inlemeye devam ettiğini” vurgulayan Mansur, İsrail’in ABD işbirliğinde oluşturulan Gazze İnsanı Yardım Vakfı üzerinden yardım dağıtma mekanizmasına tepki gösterdi.


Mansur, vakfın adını vermeden “Aşağılayıcı, ayrımcı, sadece gıda ve miktarla sınırlı, nüfusun zorla yerlerinden edilmesini ve toprakların hukuka aykırı olarak ele geçirilmesini amaçlayan bir yardım sistemi.” nitelemesi yaptı.


Gazze’de İsrail’in açlığı bir savaş silahı olarak kullandıktan sonra, şimdi de yardımı bir savaş silahı olarak kullandığını söyleyen Mansur, “Yardım almak için zorla sokuldukları kafeslerden dışarı fırlayan aç, çaresiz insanların görüntüleri mide bulandırıcı ve yürek parçalayıcı.” diye konuştu.


Mansur, “İsrail, Gazze’de yaşamın gerçekten sürdürülemeyeceğinden emin olmaya devam ederken, yardıma izin veriyormuş gibi görünmek istiyor.” diyerek, Gazze’ye insani yardımların BM koordinasyonunda yapılmasının önemine dikkati çekti.


Konuşması sırasında zaman zaman gözyaşlarını tutamayan Mansur, İsrail’in mart ayında ateşkesi bozmasından bu yana 1300’den fazla Filistinli çocuğun öldürüldüğü ve yaklaşık 4 bin kişinin yaralandığı bilgisini paylaşarak, “(Bombardımanlardaki) Alevler ve açlık Filistinli çocukları yiyip bitiriyor.” ifadesini kullandı.


Mansur, Güvenlik Konseyi üyelerine “Daha ne kadar insanın ölmesini bekliyorsunuz?” diye seslenerek, “Bu soykırımı sona erdirmek, bu kuşatmayı kırmak, bu yasa dışı işgali bitirmek, Filistin devletinin bağımsızlığını ve iki devletli çözümü ve barışı sağlamak için tüm devletlerin gerekeni yapmasının zamanı geldi.” dedi.


“Gazze’de ölüm ve ateş yağıyordu”


Mart ayında Gazze’deki Avrupa Hastanesinde gönüllü cerrah olarak çalışan Dr. Feroze Sidhwa da Güvenlik Konseyi’ndeki oturumda yaptığı konuşmada, “Gazze’de ölüm ve ateş yağıyordu.” diye konuştu.


Sidhwa, İsrail’in ateşkesi ihlal ettiği 18 Mart için “O gün, mesleğimin en aşırı toplu ölüm olayına tanık oldum. O sabah 221 travma hastası geldi, 90’ı geldiğinde ölmüştü, neredeyse yarısı ağır yaralı çocuklardan oluşuyordu.” ifadesini kullandı.


Gazze’de çocukların yaşadıkları üzüntüden dolayı “Neden anne babasıyla veya aile üyeleriyle ölmediğini” sorguladığının altını çizen Sidhwa, Güvenlik Konseyi üyelerine “derhal ve kalıcı bir ateşkes talep etmeleri” çağrısında bulundu.


Sidhwa, “Eğer bu Konsey sessiz kalırsa ve şimdi harekete geçmezse, bu sicil acil bakım sağlamada küresel bir başarısızlığın ve kolektif vicdanımızın çöküşünün kanıtı olarak kalacaktır.” dedi.

Paylaşmak
Exit mobile version