Çarşamba, Ağustos 27

Fatih Yoncalık’ın sunumuyla gerçekleşen röportajda Haber7.com güvenlik analisti Dr. Eray Güçlüer Gazze’deki son gelişmeleri ve İsrail’in bölgedeki politikalarını değerlendirdi.

GAZZE’DE KANLI SANSÜR VE SOYKIRIM

Fatih Yoncalık, İsrail’in Gazze’deki gazetecileri hedef alarak basın özgürlüğünü engellemesini ve bölgede devam eden soykırımı Dr. Eray Güçlüer’e sordu. Dr. Güçlüer, İsrail yönetiminin bu eylemlerini bir “alçaklık” ve “insanlığa karşı işlenmiş suçlar” olarak nitelendirdi. Gazze’deki dramın son noktaya ulaştığını belirterek, konuyu sadece İsrail’e indirgemenin hata olacağını, asıl meselenin çok daha büyük jeopolitik sebeplere dayandığını vurguladı.

GAZZE’NİN JEOPOLİTİK ÖNEMİ VE BEN-GURİON KANALI PROJESİ

Dr. Güçlüer, Gazze’nin küresel sistemde önemli bir kilit noktası haline geldiğini belirtti. Sömürgeci güçlerin yeni dünya düzenine hâkim olma mücadelesinde Gazze’nin kritik bir rol oynadığını ifade etti. Dünyanın üretim üssü olan Çin ve Uzak Doğu Asya’yı kontrol etme mücadelesinin bir parçası olarak, bu bölgeden gelen malların taşındığı rotaların kontrol altına alınmasının hedeflendiğini söyledi.

Güçlüer, bu bağlamda İsrail’in Ben-Gurion Kanalı projesini gündeme getirdi. Bu kanalın Süveyş Kanalı’na alternatif olarak planlandığını ve Mısır’ın elindeki stratejik önemi yok etmeyi amaçladığını belirtti. Projenin Gazze’den geçmesi planlandığı için, bölgedeki olayların ardında ekonomik ve jeopolitik hesapların yattığını savundu.

ABD’NİN TUTUMU VE İSRAİL’İN STRATEJİK HAMLELERİ

ABD’nin İsrail’e yönelik tutumuna da değinen Güçlüer, İsrail’in stratejik planlarını tek başına yapmadığını, arka planda ABD’nin stratejik aklının bulunduğunu ifade etti. İsrail’in, ABD’nin stratejik aklının “terminal uygulama aparatı” olduğunu ve asıl İsrail’in Amerika’daki lobi ve silah şirketlerinden oluştuğunu belirtti. Bu durumun, küresel ekonomik sisteme sahip olma mücadelesinin bir parçası olduğunu vurguladı.

Ayrıca, İsrail’in Güney Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’e olan ilgisinin de aynı ekonomik hedeflere hizmet ettiğini, bu bölgelere hakim olarak küresel lojistik sistemin kontrolünü ele geçirmeye çalıştığını söyledi.

İSRAİL’İN SAHADAKİ DURUMU VE ALGI OPERASYONLARI

Programın ilerleyen bölümlerinde, İsrail’in Batı Şeria’yı ikiye ayırmayı planlayan E1 projesi de ele alındı. Dr. Güçlüer, bu tür planların medyada geniş yer bulsa da, sahadaki gerçekliğin farklı olduğunu belirtti. İsrail’in 140 bin askerle dahi Gazze’yi işgal edemediğini, 60 bin yedek askerle bölgeye girmenin Hamas için işi kolaylaştıracağını savundu.

İsrail ordusunun Gazze’de bir “çıkmaz sokağa” girdiğini ve orada battığını söyleyen Güçlüer, daha fazla asker getirmenin daha fazla zayiat vermek anlamına geleceğini ifade etti. İsrail’in bu tür planları ve asker takviyeleri hakkındaki haberlerin birer “algı operasyonu” olduğunu ve bunlara karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.

Program, Dr. Eray Güçlüer’in ekonomi ve paranın siyonist düşüncenin temelinde yatan güç kaynakları olduğu tespitiyle sona erdi.

Paylaşmak
Exit mobile version