Dünkü (05.10.2025)
GAZZE mitingleri tek kelime ile muhteşemdi.
Gerek yurtiçinde ve gerekse yurtdışındaki mitinglere milyonlar katıldı.
İSTANBUL
Yoğun bir katılımın olacağı daha Ayasofya meydanına giderken belli olmuştu.
Tramvay ilerleyemediği için
Bizi Beyazıt durağında indirdi.
Gruplar halinde meydana ulaşmaya çalışan grupları eğer bir meydanda toplama imkânı olsaydı ortaya tarihi bir görüntü çıkacaktı.
TOPLANAMADI MI?
Hayır!
Zaten böyle bir kalabalığı bir yerde toplamak da mümkün değildi.
Neden?
Çünkü
Gerek karadan ve gerekse denizden Eminönü ve Ayasofya meydanına gelmek isteyenler bir sendika veya örgütlü bir yapının mensubu değil yüreği GAZZE için yanmış bir halktı.
Birçok kişi çoluk çocuğu ile tüm ailesini toplamış gelmişti.
Binaenaleyh
Saatlerce süren yürüyüş ve ayakta bekleme neticesinde bu insanları yerinde tutmak mümkün olmadı.
Böyle olunca da
Miting alanına on binlerce kişi girmeye çalışırken binlerce kişi de yukarıda saydığım sebepten dolayı çıkmaya çalışıyordu.
FARKLI KESİMLER
Mitinge
Katılım hem çok yüksekti hem de çok farklı kesimlerden insanlar vardı. Turistler de korteje katılınca ortaya enteresan bir görüntü çıktı. Bir yanda
Mini etekli göbeği açıkta olanlar diğer yanda sadece gözleri görünen hanımefendiler yan yana yürüdü.
GENÇLER
Bilhassa
Kapalı olsun açık olsun genç hanım kardeşlerimizin yoğunluğu dikkatimi çekti.
Demek ki,
GAZZE’den gelen görüntüler onları daha fazla etkiliyordu. Ne de olsa ana yüreği…
Genç erkekler de öyle… Yaşlılardan daha fazlaydılar.
Yani
Tüm tahribata rağmen şükürler olsun
Ümit verici bir nesil de yetişiyor.
MERZİFONLU
KARA MUSTAFA PAŞA CAMİİ
Mitingden sonra
İkindi namazını kılmak için Sirkeci tren istasyonunun yanındaki Kara Mustafa Camii’ne gittim.
Bu caminin bende acı bir hatırası var ona değineceğim
Ama
Önce parantezi kapatayım.
Az önce mitingde gördüğüm açık genç kızlar burada başlarına bir örtü geçirip namaz kılmak için camiye girmeye çalışıyorlardı
Ama cami küçük
Ve kadın cemaat ile erkek cemaat neredeyse aynı yoğunlukta.
Bundan dolayı yer bulamayanlar avluda caminin boşalmasını telaşlı bir şekilde bekliyorlardı.
PAVYON
Gelelim acı hatıraya:
1976 yılında üniversiteye (o zamanlar akademi) okumak için İstanbul’a gelmiştim.
Okula gidip-gelirken
Sirkeci tren istasyonunda inip Eminönü ’ye kadar yürür, Yıldız’dan geçecek belediye otobüsüne binerdim.
Böyle gidip-gelirken
İstasyonun yanına konmuş tahta ilanlarda dansöz resimleri olurdu.
Bu ilanlar hemen yan taraftaki pavyonda akşam dans edecek kadınların resmiydi.
Çoluk-çocuğun yoğun olarak gelip geçtiği böyle bir yerde böyle bir resim olmaz ama o zamanlar oluyordu. Daha beteri de vardı ya, neyse… Mesela Aksaray köprüsünün altı kadın pazarlama yeriydi ve bu iş açıkça yapılıyordu. Akşam karanlık basınca da
Valide Sultan Camii önünde adeta porno sergisi açılır kolluk kuvvetlerinden kimse gelip de “Sen burada ne yapıyorsun?” diye sormazdı.
Çünkü
Ülkenin sahibi yoktu…
Herkes birbirinin boğazına sarılmış sıkıyordu. Okulda kavga, yollarda kavga, mahallelerde kavga.. şehirler bile sağ-sol diye ayrılmış günde 15-20 kişinin şehir içinde öldürüldüğü yıllardı o yıllar.
Kopuk serseriler de hamam böceği gibi karanlık gördükleri her köşeye çöküyorlardı. Bunlar gececilerdi…
Pavyoncu ise bu işi güpegündüz yapıyordu.
O da fırsatı ganimet bilip bu tür ilan tahtalarını çoluk çocuğun gözüne sokarak şehrin en kalabalık yerinde sergileyebiliyordu. Can korkusundan kimse dönüp “Ne yapıyorsunuz böyle? Ayıp değil mi?” diyecek halde değildi.
Yani
İmparatorluk bakiyesi kerim millet bu şekilde yokuş aşağı son sürat yuvarlanıyordu.
Neyse…
CAMİ
VE
MİLLETİN MANEVİ DEĞERLERİNE KASTEDENLER
Meğerse
Bu içkili danslı fuhşiyat mekânı bir cami değilmiymiş.
Sıradan bir gazino-pavyon olsa bile açık-saçık dansçılarını bu şekilde ‘kamusal alanda’ sergilenmesi olacak şey değil ama üstelik mekân eski bir cami.
Yıllar sonra Rahmetli Özal iktidara geldiğinde mezkûr mekânı aslına yani camiye çevirdi.
Demek ki,
Rahmetli Merzifonlu K. Mustafa Paşa’nın çilesi bitmemişti.
Zamanında
Leh kralı Jan Sobieski’yi bilerek durdurmayan Kırım Hanı Murat Giray Han’dan çekmiş
Ve bundan dolayı
Viyana’yı alamadığı için Padişah ölüm fermanını vermişti.
Cumhuriyet hükumetleri de
Yaptırmış olduğu bu camiyi pavyona çevirerek maddi eziyetin yanında bir de manevi eziyette bulunmuşlardı.
Eğer
Özal olmasaydı kim bilir o cami daha ne kadar pavyon olarak icrayı faaliyette bulunacaktı.
MİTİNG
Tekrar mevzumuza dönecek olursak;
Tertip edenlerde Allah razı olsun. GAZZE direnişimizi canlı tutmaya vesile olacak etkinliklerden biriydi bu miting
Ve geniş halk kitlesini meydanlara çekmesi açısından da başarılıydı.
Şimdi gözümüz
GAZZELİ biçarelerin ölüm ve açlık korkularının son bulmasında…
“Sakın zalimlerin yaptıklarından (dolayı) Allah’ın gâfil olduğunu sanma! Ancak Allah, onların cezalarını, gözlerin dışa fırlayacağı güne erteler” İbrahim 42. Ayet
08.10.2025
Emin Batur