Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentinde bulunan Nasır Hastanesinde gönüllü çalışan 39 yaşındaki hemşire Nasır, bölgedeki sağlık sisteminin trajedisini ve savaşın gölgesindeki insani dramı muhabirine anlattı.
Nasır, İsrail’in mart ayının başından itibaren ablukayı daha da ağırlaştırmasıyla uyguladığı aç bırakma politikası nedeniyle özellikle yetersiz beslenme komplikasyonları yaşayan hastalarla birlikte her gün çok sayıda ölü ve yaralının hastaneye getirildiğini ifade etti.
Durum felaket ötesi
Nasır Hastanesini, Gazze’nin güneyindeki son çalışan hastane olarak tanımlayan Filistin asıllı hemşire, durumun felaket ötesi olduğunu ve sağlık sisteminin çökme noktasında olduğunu belirterek İsrail’in sürekli düzenlediği hava saldırıları ve artan yaralı sayısı nedeniyle sağlık personelinin büyük baskı altında olduğunu vurguladı.
Nasır, “Hastaneye gelen yaralıların çoğu ciddi ve korkunç şekilde yaralanmış durumda. Baş, göğüs, karın, pelvik bölge ve ekstremitelerde kurşun yaraları, kırıklar ve ciddi uzuv yaralanmaları görüyoruz. Çoğunlukla gençler ve çocuklar ciddi şekilde etkileniyor ve ne yazık ki birçok kişi yaralarının ciddiyeti nedeniyle kurtarılamıyor.” dedi.
“Bazen kimin solunum cihazına alınacağını seçmek zorunda kalıyoruz”
Doktorların bazı hastalara büyük ameliyatlar ve uzuv kesme operasyonları yapmak zorunda kaldığını, eksik personel ve tıbbi malzeme nedeniyle bazı hastaların ise tedavi edilemediğini aktaran hemşire Nasır, “Bazen kimin solunum cihazına alınacağını seçmek zorunda kalıyoruz. Karar kritik ve çok zor. İsrail soykırımı Gazze’yi yok ediyor, hastaneler çöktü, çocuklar açlıktan ölüyor.” ifadelerini kullandı.
“Hastanede açlıktan ölen bebeklere şahit olduk”
Nasır, İsrail ablukası sonucu Gazze Şeridi’nde yaşanan kıtlık nedeniyle hastaların ve sağlık personelinin çektiği acıların katlanarak arttığını söyledi.
Gazze’deki abluka ve süregelen yetersiz beslenmenin hem hastaları hem sağlık personelini etkilediğini vurgulayan Nasır, şunları dile getirdi:
“Herkes çok zayıf ve susuz. Üstelik uzun saatler çalışıyoruz. Hastanede bebeklerin yetersiz beslenmeden dolayı gözlerimizin önünde öldüğü vakalara tanık olduk. Bu durum hem hastalar hem biz sağlık çalışanları üzerinde büyük baskı oluşturuyor.”
Gazze’deki Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 7 Ekim 2023’ten bu yana açlıktan hayatını kaybedenlerin sayısı 110’u çocuk olmak üzere 258’e yükseldi.
Nasır, Filistinlilerin aldıkları yaralara ve defalarca sürgün edilmelerine rağmen büyük bir misafirperverlik örneği gösterdiğini belirterek gerek hastane içinde gerekse dışarıda onların yanında kendini güvende hissettiğini dile getirdi.
Filistin asıllı olmanın kendisi için gurur kaynağı olduğunu ifade eden Nasır, Gazze halkının misafirperverliğine dikkati çekerek “Buradaki halk sadece normal bir yaşam sürmeye çalışıyor. Onlar bunu hak etmiyor. İnsanlara bu şekilde muamele edilmesi kabul edilemez.” diye konuştu.
“Trump, Gazze’ye gelip durumu bizzat yerinde görsün”
Nasır, Gazze’deki Filistinlilerin karşı karşıya kaldığı durumun, insanlığa karşı işlenen en çirkin ve en korkunç suçlar olduğunu vurgulayarak dünyaya acilen Gazze’de ateşkes sağlanması çağrısı yaptı.
ABD Başkanı Donald Trump’tan, “Gazze’ye gelip durumu bizzat yerinde görmesini” isteyen Nasır, uluslararası basının Gazze’de yaşananları gür bir sesle dünyaya duyurmaya devam etmesi gerektiğini belirtti.
Nasır, ayrıca Gazze Şeridi’ndeki katliamlara tepki olarak özellikle soykırımı finanse eden İsrail ürünleri ile ABD ve Avrupa ülkelerinde satılan ürünlerin boykot edilmesi çağrısında bulundu.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda en az 61 bin 944 Filistinli hayatını kaybetti, 155 bin 886 kişi de yaralandı.