Çarşamba, Kasım 20


Afyonkarahisar’ın Taciahmet Mahallesi’nde yaşayan 83 yaşındaki Ali İhsan Kocaçay’ın minyatür merakı küçük yaşlarda başladı.


Merhum babasının duyduğu hadis-i şerif üzerine ilk olarak Kabe-i Muazzama’nın minyatürünü yapan Kocaçay, daha sonra bu alanda kendini geliştirmeye başladı.


Taciahmet Mahallesi’ndeki atölyesinde sahabe, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait cami ve medreselerin minyatürlerini yapan Kocaçay, bugüne kadar 100’den fazla esere imza attı.


“En çok sevdiğim, hasretini duyduğum camilerden başladım”


Çamlıca Camii’nden Ayasofya Camii’ne, Mescid-i Aksa’dan Kabe’ye kadar birçok eserin üç boyutlu olarak minyatürlerini yapan Kocaçay, “Bu işe en çok sevdiğim, hasretini duyduğum camilerden başladım” şeklinde anlatıyor:


“Kabe-i Muazzama’dan başladım. İkinci olarak peygamberimizin mescidini yaptım. Üçüncü olarak da Mescid-i Aksa’yı tamamladım. Bana dördüncü olarak hangi camiyi sevdiğimi soruyorlar. İstanbul’a gittiğim zaman ziyaret etmeden dönmediğim Eyüp Sultan Camii. Eyüp Sultan’a aşığım ve bu sebeple Eyüp Sultan Camii’ni yaptım. Daha sonra da İstanbul’un diğer büyük camilerini yaptım.”


Hadisten etkilenerek minyatür camilerin ustası oldu


70 yıldır milimetrik hesaplarla camilerin minyatürünü yapan Kocaçay, eserlerini hiçbir ticari amaç gütmeden tamamen hobi amacıyla tasarlıyor. Atölyesinde farklı illerden gelen ziyaretçileri de ağırlayan Kocaçay, eserlerini sergi salonlarında insanlarla buluşturmak istiyor.


“Eğer Kur’an-ı Kerim yazıları olmasaydı camiler olmazdı”


Hat sanatına da meraklı olan ve son yıllarda çalışmalarında bu alana yoğunluk veren Kocaçay, bu süreçte kendi çabalarıyla öğrendiği hat sanatında da birçok eser ortaya koydu. Kocaçay, 20’si kufi yazı olmak üzere 40 eser yaptı.


Koçacay, hat sanatına olan merakının nasıl geliştiğini de “Eğer Kur’an-ı Kerim yazıları olmasaydı camiler olmazdı. Onun için Kur’an-ı Kerim yazılarına, hat sanatına da çok önem verdim. Kendi çabalarımla hat sanatını da öğrenip eserler yapmaya başladım.” sözleriyle ifade ediyor.


Kocaçay, hat sanatına 10 yıl önce çocuklarına ve torunlarına hat yazıları yaparak başlıyor. Daha sonra yaptığı eserleri atölyesinde sergileyen Kocaçay, ince işçilik gerektiren bu eserleri yaklaşık 15 günde bitiriyor.

“Özellikle hat sanatını öğrenmek isteyenler dükkanıma geliyor. İzmir’den, Gaziantep’ten, Konya’dan, Bursa’dan gelenler oldu. Hat yazıları Türkiye’de öğrenilmek istenilen bir sanat. Hat yazısını yapmak gayet basit. Bayanların yaptığı nakıştan kolay. Bir eser 15 günde bitiyor. Altın sim iple yapıyorum.”

Paylaşmak
Exit mobile version