Teknolojinin gelişmesiyle birlikte otomotiv dünyası da neredeyse sil baştan değişti. Bu dönüşümde en önemli başlıklardan biri de elbette güvenlik oldu. Dört bir yanı sensörler ve hava yastıklarıyla donatılan araçlar kendi kendine fren yapabilmek başta olmak üzere son derece kritik güvenlik sistemleriyle donatıldı.
Aracın dışını koruyabilmek adına çok farklı malzemelerin ve teknolojilerin kullanıldığı günümüzde iç mekandaki en önemli iki unsur emniyet kemeri ile hava yastığı.
Son zamanlarda özellikle sosyal medyada giderek daha fazla paylaşılan videoda ortak bir şikayet var. Kazaya karışan aracın önü neredeyse tamamen dağılıyor ancak hava yastığı açılmıyor.
Peki gerçekten de hava yastığı benzer tüm kazalarda açılmak zorunda mı yoksa sistemin farklı bir işleyişi mi var? Bu soruların yanıtını otomotiv uzmanı Turgut Yüksekdağ ile konuştuk.
“Hava yastığının açılması en son çare”
Belki de en son söyleyeceği lafı başta söylüyor Yüksekdağ ve bir kaza sırasında hava yastığı açılmasının en son çare olduğunun altını çiziyor. Bunu daha net anlamak için de aslında sistemin nasıl çalıştığının bilinmesi gerektiğinden bahsediyor.
Genel hatlarıyla süreci anlatan Yüksekdağ, bu tür durumlarda ‘çarpma hızı’ denilen kavramın çok önemli olduğuna dikkati çekiyor. Aracın mevcut hız ve ani fren gibi değerlerine işaret ediyor.
Sistemin aracın içindeki sürücü ve yolcuyu korumakla görevli olduğunu belirten Yüksekdağ, “Aracın önü dağılmış, hasar yüksekmiş gibi detaylar aslında hava yastığı için pek bir anlam taşımıyor. Kaza aracın içindekilere zarar verebilecek boyuta ulaştığı anda sistem mili saniyeler içinde devreye giriyor ve hava yastığı hızla açılıyor.” diyor.

‘Kaza geçirdim ama hava yastığı açılmadı’ şikayetleri
Sosyal medyadaki şikayet videolarını kendisinin de sıkça gördüğünü söylüyor Yüksekdağ. Bu noktada kullanıcıların ‘Aracım beni korudu mu?’ sorusunu kendilerine sorması gerektiğini kaydediyor ve şunları söylüyor:
“Kaza geçirdim hava yastığı açılmadı diyenler… Araç sürücüyü korudu mu? Korudu. Sürücünün can güvenliğinde bir sorun var mı? Yok. Aracın önü dağılmış, büyük hasar almış olabilir. Fakat tüm diğer sistemler kazayı sönümlemişse hava yastığına gerek kalmadan sorun çözüldü demektir.
Maalesef sanki her kazada hava yastığı açılmak zorundaymış gibi bir inanış var. Hayır, bu doğru değil. Sistem arızası nedeniyle açılmayan ancak çok nadir karşılaştığımız olayları ayrı tutuyorum.”
“Hava yastığı ön koltuktaki çocuklara zarar verebilir”
Söz hava yastığından açılmışken aslında Türkiye’de sıkça denk geldiği bir yanlışa da işaret ediyor Turgut Yüksekdağ ve ön koltukta oturan küçük çocuklara dikkati çekiyor.
Kanunen yasak olmasına rağmen bazı ebeveynlerin bu durumu pek umursamadığını ve çocuklarını ön koltuğu oturttuklarını söylüyor.
Bir kaza durumunda hava yastığının yaklaşık 300 kilometre hızla açıldığı bilgisini paylaşıyor Yüksekdağ ve sözlerini şöyle tamamlıyor:
“O hızda açılan bir hava yastığı eğer ön koltukta bir çocuk varsa maalesef çok talihsiz durumlara neden olabilir. Çocukların arka koltukta ve emniyet kemerleri bağlı bir şekilde yolculuk etmeleri şart. Sanki sadece ön koltukta oturanlar kemer takmalı gibi bir inanış var. Hayır, ön ya da arka fark etmeksizin araca bindiğiniz anda lütfen kemerinizi takın.
Hava yastığı meselesinde bir diğer sorun da özellikle pert olan ancak merdiven altı yerlerde tamir edilip yeniden trafiğe çıkan araçlarla ilgili…
Maalesef yetkisiz yerlerde yapılan tamiratlarda hava yastığı sanki varmış gibi elektronik bir işlem yapılıyor. Siz de bundan habersiz şekilde trafiğe çıkıyorsunuz. Kaza yaptığınızda hava yastığı açılmıyor. Ve ancak o zaman aslında arabanızda hava yastığı olmadığını anlıyorsunuz. Hava yastığı çok pahalı bir sistem. Masraftan kaçınmak için insan hayatını hiçe sayan yerler var. Bu nedenle araçlarınızın güvenlik donanımlarını mutlaka yetkili servis ve işi bilen ustalar aracılığıyla yakından takip edin.”