Cumartesi, Nisan 26


Cammu Keşmir, tarih boyunca Hindistan ve Pakistan arasında hem toprak meselesi hem de siyasi gerilim kaynağı oldu. Bu bölge sadece coğrafi olarak değil, manevi ve stratejik anlamda da iki ülke için büyük öneme sahip.


1947’de Hindistan’ın bağımsızlığını kazanmasının ardından bölgenin statüsü, iki ülkenin ilişkisinde gerilim de ana nedeniydi. Bugün, dünya üzerinde nükleer silahlara sahip olan iki ülke arasında, bu topraklar etrafında yaşanan her yeni çatışma, sadece bölgesel değil, küresel çapta endişelere yol açıyor.


Keşmir’deki son kanlı saldırı ise, bu eski düşmanlıkların yeniden alevlenmesine neden oldu ve iki nükleer gücün birbirine karşı olan tepkilerini bir kez daha gözler önüne serdi.


Keşmir’deki kanlı saldırı


Keşmir’deki son gerginlik, geçtiğimiz günlerde Hindistan’ın kontrolündeki Keşmir’in Cammu bölgesine düzenlenen büyük bir saldırı ile başladı. Hindistan, bu saldırıyı Pakistan’a bağlı militanların gerçekleştirdiğini ve ülkesinin iç işlerine müdahale olarak değerlendirdi.


Saldırı sonucunda Hindistan ordusundan en az 20 asker hayatını kaybetti. Bu olay, Pakistan ve Hindistan arasındaki zaten kırılgan olan ilişkileri daha da kötüleştirdi. Hindistan, saldırıyı “terörizm” olarak tanımlarken, Pakistan ise suçlamaları reddederek, Hindistan’ı Keşmir’deki acımasız güvenlik politikalarını ve bölge halkına uyguladığı baskıları gündeme getirdi.


Hindistan, saldırıya hemen sert bir yanıt verdi. Keşmir’deki güvenlik önlemleri artırıldı ve Pakistan’a karşı daha fazla baskı yapılacağı ilan edildi. Pakistan ise, Hindistan’a karşı tepkisini artırarak, Keşmir’deki bağımsızlık yanlısı hareketlere verdiği desteği sürdüreceğini duyurdu. Bu karşılıklı suçlamalar ve sert açıklamalar, bölgedeki gerginliği iyice tırmandırdı.


Pakistan: Sahte bayrak operasyonu


Pakistan Savunma Bakanı Khavaja Muhammed Asıf, Hindistan’ın idaresindeki Cammu Keşmir’de düzenlenen terör saldırısının “sahte bayrak operasyonu” olduğundan şüphelendiklerini belirtti.


Bakan Asıf, Cammu Keşmir’deki terör saldırısının dikkatlice organize edilmiş olduğunu öne sürerek “Bunun, bir sahte bayrak operasyonu olduğundan kuvvetli şekilde şüpheleniyoruz” sözlerini kullandı.


Hint yetkililerin Pakistan’ın saldırıyla bağlantılı olduğu iddiasını şiddetle reddeden Asıf, ülkesinin Cammu Keşmir’deki silahlı gruplarla herhangi bir bağlantısının bulunmadığını vurguladı.

Pakistan Cammu Keşmir'deki terör saldırısının ''sahte bayrak operasyonu'' olduğundan şüpheleniyor. Fotoğraf: AA[Pakistan Cammu Keşmir’deki terör saldırısının ”sahte bayrak operasyonu” olduğundan şüpheleniyor. Fotoğraf: AA]


Karşılıklı ateş açıldı


Dün gece, Hindistan ve Pakistan arasında Keşmir’in sınır hattında karşılıklı ateş açıldığı duyuruldu.


Hindistan, Pakistan’ın sınırın karşısındaki askeri üslerinden ateş açtığını iddia etti, Pakistan ise Hindistan’ın saldırılarına karşı kendini savunma hakkı olduğunu belirterek karşılık verdi.


Çatışmalar birkaç saat sürdü ve her iki taraftan da can kayıpları olduğu aktarıldı. Bu gelişme, gerginliği daha da artırarak, Keşmir’deki durumun daha tehlikeli bir noktaya evrildiğini gösterdi.


Hindistan’ın anlaşma ihlali: Su kesme adımı


Keşmir’deki gerilim sadece askeri çatışmalarla sınırlı kalmadı. Hindistan, 1960 yılında imzalanan İndus Nehirleri Anlaşması’na aykırı bir adım atarak, Pakistan’a su akışını sınırlama kararı aldı. Bu anlaşma, her iki ülkenin de Sutlej, Chenab ve Jhelum nehirleri üzerinde su kullanım haklarını güvence altına alıyordu.


Ancak Hindistan, son gelişmelerin ardından bu nehirlerin su akışını kısmaya başladı. Hindistan, bu adımını Pakistan’a ekonomik ve askeri bir baskı aracı olarak kullanmayı planlıyor.


Pakistan, Hindistan’ın bu eylemini sert bir şekilde kınayarak, bu hamlenin bölgedeki barışı tehdit ettiğini ve su kaynakları üzerinde yaşanacak bir çatışmanın, su savaşlarını tetikleyebileceğini belirtti.


Su, Keşmir bölgesinin en önemli kaynaklarından biri olduğundan, bu gelişme, yalnızca iki ülke arasında değil, bölgedeki tüm devletler için büyük bir tehlike arz ediyor. Hindistan ise, bu hamlesinin Pakistan’a karşı ekonomik baskıyı artırmayı amaçladığını savunuyor.

[Pakistan ile Hindistan arasında sınırlar aşan su ihtilafı yıllardır sürüyor. Fotoğraf: AA]


İndus Suları Anlaşması nedir?


Pakistan ile Hindistan arasında İndus Suları Anlaşması, Dünya Bankasının garantörlüğünde 1960’ta imzalanmıştı.


Anlaşmaya göre, İndus Nehri’ni besleyen 6 nehirden Beas, Ravi ve Sutlej’in kontrolü Hindistan’a; Indus, Jhelum ve Chenab’ın kontrolü Pakistan’a verilmişti. Hindistan’a verilen nehirler İndus’u daha çok beslediği için Pakistan’a bu nehirler üzerinde haklar tanınmıştı. Anlaşmaya Hindistan’ın enerji üretimi, tarım ve balıkçılık hakları olduğu maddesi de eklenmişti.


Pakistan, bu üç nehirden akan suyun bir kısmını kendisiyle paylaşmak zorunda olan Hindistan’ın su akışını engelleyen baraj projeleri nedeniyle son olarak 2019’da Dünya Bankasına şikayette bulunmuştu.


Buna rağmen Hindistan, 2007’de inşasına başladığı Kişanganga Barajı’nı 2018’de Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin katıldığı törenle açmıştı. Ratle Barajı’nın da 2026’da açılması planlanıyor. Hindistan, baraj projelerinin anlaşmayla uyumlu olduğunu savunuyor.


Hindistan’ın inşa ettiği barajlar nedeniyle Pakistan’da su kıtlığı ya da su baskını riskleri bulunuyor. Pakistan ekonomisinin yüzde 20’sinin İndus Nehri çevresindeki faaliyetlere bağlı olduğu belirtiliyor.


İki nükleer güç: Pakistan-Hindistan


Keşmir’deki son gelişmeler, Hindistan ve Pakistan arasındaki gerginliğin ne kadar derinleştiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Son yaşanan saldırılar ve karşılıklı ateş açma olayları, iki ülkenin arasındaki diplomatik ilişkilerin tamamen kopma noktasına geldiğini gösteriyor. Hindistan’ın suyu kesme kararı ise, bölgedeki gerilimi daha da tırmandırdı.


Her iki ülkenin de nükleer silahlara sahip olması, bu gerginliğin daha büyük bir askeri çatışmaya dönüşme potansiyelini artırıyor. Uluslararası toplumun, Hindistan ve Pakistan’ı daha fazla çatışma riski taşımadan bir çözüm arayışına yönlendirmesi büyük önem taşıyor. Ancak, mevcut ortamda bu çatışmaların ne zaman sonlanacağına dair belirsizlik devam ediyor.

Paylaşmak
Exit mobile version