Perşembe, Mart 6


Prof. Dr. Adıgüzel, İletişim Başkanlığınca düzenlenen “Stratejik İletişimde Yeni Akımlar Paneli”nin açılışında yaptığı konuşmada, iletişimin stratejik bir süreç olduğunu belirtti.


Her güne yeni bir bilgiyle, yeni bir iletişim aracıyla uyanıldığını dile getiren Adıgüzel, her yeni aracın, hem fırsatları hem de tehditleri içinde barındırdığını söyledi.


Adıgüzel, İletişim Başkanlığının hazırladığı “Stratejik İletişimde Yeni Akımlar”, “Stratejik İletişim Terimleri Sözlüğü” ve “Yeni Medyada Kriz İletişimi Rehberi” adlı 3 yeni eserin, içinde yaşanılan bu çağdaki değişimi gösterme, anlama ve anlatma fırsatı sunduğunu vurguladı.


Son dönemde ortaya çıkan yapay zeka uygulamalarıyla televizyondan veya dijital mecralardan izlenen görüntülerin, gerçek ya da sahte olduğu konusunu sorgulamak gerektiğini ifade eden Adıgüzel, “İletişim çağında, bu modern çağda aynı zamanda dünyanın en güvensiz çağını yaşıyoruz. Bu sadece bilgiye olan güvensizlik, iletişimdeki güvensizlik değil, aynı zamanda insanların can güvenliği açısından da güvensiz bir dönemi yaşıyoruz” diye konuştu.


Panelin ilk oturumu


Açılış konuşmalarının ardından İletişim Başkanlığı, Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanı Doç. Dr. Bora Bayraktar’ın moderatörlüğünde “Stratejik İletişimde Yeni Akımlar: Dijital Dönüşüm ve Geleceğe Yönelik Stratejiler” adlı birinci oturuma geçildi.


TRT Haber Spikeri Nilgün Balkaç, konuşmasında hakikat ile analitiği aynı anda, aynı çizgi içinde bütünleştirmek gerektiğini söyledi.


Şu anda “Terörsüz Türkiye” konusunda birçok bilginin ortada dolaştığını dile getiren Balkaç, “1990’lı yıllarda yaşanmış sürecin nereden nereye geldiği konusunda analitik olarak düşünen yok. Herkes magazinleştiriyor” dedi.


Sürecin gereksiz ve yanlış yorumlarla perdelendiğini belirten Balkaç, bu perdelemenin önüne bilgiyle geçilebileceğini vurguladı.


Yapay zekaya da değinen Balkaç, dijital çağda, insan zekasının, bilgisinin mutlaka daha ön planda olması gerektiğini düşündüğünü dile getirdi.


Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emel Özdora, yapay zekanın eğitimin yanı sıra şirketler tarafından da kullanıldığını söyledi.


Özdora, büyük kurumların halkla ilişkilerinin basın bültenlerinin genelde yapay zekayla hazırlandığını ifade etti.


Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ergin Şafak Dikmen, yeni medya araçlarının değiştiğini, bu konuda da medya okuryazarlığının devreye girdiğini, herkesin aynı düzeyde teknolojileri kullanamadığını belirtti.


İletişim Başkanlığı Kamu Diplomasisi Dairesi Başkanı Doç. Dr. Oğuz Güner, dijitalleşme sürecinin, stratejik iletişimi daha stratejik hale getirdiğini dile getirdi.


Hedef kitleye ulaşma noktasında bireylere en temel dönüşümü sağlayan şeyin dijitalleşme olduğunu aktaran Güner, “Dijital platformlar artık hepimizin güvenlik mahremiyetini tehdit eden bir zeminde oturuyor” dedi.


Dijital dünyanın çok çetin bir iklimi olduğunu düşündüğünü anlatan Güner, “Özellikle devletler ve aktörler için. Çünkü sürekli savunma durumunda kalıyorsunuz, sürekli defans durumuyla karşı karşıya kalıyorsunuz” ifadelerini kullandı.


Özel oturum


İletişim Başkanlığı ve Stratcom Talks Moderatörü Hilal Duran’ın moderatörlüğünde panelin özel oturumda konuşan Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zakir Avşar ise bilginin önemine değinerek, bilgiye ulaşılmazsa geride kalınacağını söyledi.


Teknolojiye mutlaka adapte olunması gerektiğini belirten Avşar, “Teknolojiyi üreten siz olacaksınız, her türlü sürecine hakim olacaksınız. Bunlar olduğu zaman ‘stratejik iletişim’ dediğiniz meseleye de hakim olursunuz. Diğer türlü sizin üretmediğimiz süreçlere hakim olamıyorsunuz.” dedi.


Yapay zekanın hayatın her alanında olacağına, hiçbir şekilde bundan vazgeçilemeyeceğine dikkati çeken Avşar, sistemlerin ve kurumların da buna hızla intibak etmesi gerektiğini ifade etti.


İkinci oturum


Daha sonra İletişim Başkanlığı Süreli ve Süresiz Yayınlar Koordinatörü Hilal Turan moderatörlüğünde “Kriz İletişimi ve Yeni Medya: Belirsizlikler ve Stratejik Yaklaşımlar” adlı ikinci ve son oturuma geçildi.


Turan, son 50 yıldır insanlık tarihinin daha önce hiç karşılaşmadığı krizlere tanık olunduğunu, salgından ekolojik krizlere kadar geniş yelpazede risk ve krizlerle yüzleşildiğini belirtti.


Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Keskin, teknolojik gelişmelerin, yeni meydan okumalarla herkesi karşı karşıya bıraktığını ve buna “risk” denildiğini söyledi.


Riskin, eylem ve karar verme sürecini ifade ettiğini aktaran Keskin, modern toplumu, güvenlik duygusu olmadan düşünmenin hata olacağını dile getirdi.


Krizlerin her zaman öngörülemeyebileceğini, riskin bireyle alakalı olduğunu anlatan Keskin, “Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki her ne kadar risk kavramı, krizin önüne geçmiş gibi gözükse de yaşadığımız modern toplum, kriz kültürünün içine bizi dahil ediyor. Sanki sürekli kriz modunda yaşıyormuşuz hissi uyandırıyor.” dedi.


Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çiğdem Demir, İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Aybike Serttaş ve Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çisil Sohodol de kriz iletişimi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Paylaşmak
Exit mobile version