6 Haziran, İran’ın İsrail ile savaşının dördüncü günüydü ve İran’ın Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi, Tahran’ın batısındaki bir dağ yamacının 30 metre altında bulunan bir sığınakta acil bir toplantı için bir araya geldi.
Buluşma o kadar gizliydi ki, sadece katılımcılar, bir avuç İranlı üst düzey hükümet yetkilisi ve askeri komutanlar toplantının zamanını ve yerini biliyordu. Günlerce süren amansız İsrail bombardımanı, İran’ın dört bir yanındaki askeri, hükümet ve nükleer tesisleri yok etmiş ve İran’ın üst düzey askeri komutanlarını ve nükleer bilim adamlarını büyük ölçüde ortadan kaldırmıştı.
İran’dan ilginç çıkış: ‘İsrail’i haritadan silmeyi hiçbir zaman istemedik’
Başkan Mesut Pezeşkiyan, yargı ve istihbarat bakanlığı başkanları ve üst düzey askeri komutanların da aralarında bulunduğu yetkililer, ayrı arabalarla geldiler. İsrail istihbaratının onları takip edebileceğini bildikleri için hiçbirinin cep telefonu yoktu.
Tüm önlemlere rağmen, Israil jetleri toplantı başladıktan kısa bir süre sonra sığınağın üzerine iki giriş ve çıkış kapısını hedef alarak altı bomba attı. Dikkat çekici bir şekilde, sığınaktaki hiç kimse ölmedi. Liderler daha sonra sığınaktan çıktıklarında, patlamalarda ölen birkaç korumanın cesedini buldular.
İKİ AY TAKİP EDİLDİLER
Saldırı, İran’ın istihbarat teşkilatını büyük bir kargaşaya sürükledi ve çok geçmeden İranlı yetkililer, yıkıcı bir güvenlik açığını keşfettiler: İsrailliler, İranlı liderleri toplantı yerine kadar eşlik eden ve dışarıda bekleyen korumaların telefonlarını hack’leyerek toplantının yerini öğrenmişlerdi.
İsrail’in korumaları takip ettiği daha önce bildirilmemişti. Bu, İran’ın güvenlik ve istihbarat teşkilatının en sıkı korunan çevrelerine sızmak için yapılan daha büyük bir çabanın bir parçasıydı ve Tahran’daki yetkililer iki ay boyunca gölgeleri kovaladılar.
İranlı ve İsrailli yetkililere göre, İranlı güvenlik görevlilerinin birkaç yıl boyunca cep telefonlarını dikkatsizce kullanmaları – sosyal medyada paylaşımlar yapmaları da dahil İsrail askeri istihbaratının İranlı nükleer bilim adamlarını ve askeri komutanları avlamasına ve İsrail Hava Kuvvetleri’nin Haziran Savaşı’nın ilk haftasında füzeler ve bombalarla onları öldürmesine olanak tanıyan merkezi bir rol oynadı.
Üst düzey yetkililer ve komutanlar telefon taşımıyordu ancak muhatapları, güvenlik görevlileri ve şoförleri telefon taşıyordu; önlemleri ciddiye almadılar ve çoğu bu şekilde izlendi. Eski başkan yardımcısı ve bakan Mostafa Hashemi Taba, haziran ayı sonunda İran medyasına verdiği röportajda, “Sızma, karar alma sürecimizin en üst kademelerine kadar ulaştı” dedi.
GAME OF THRONES’A ATIF
Geçen yılın sonundan haziran ayına kadar, İsraillilerin “dekapitasyon ekibi” olarak adlandırdığı ekip, İsrail’in bildiği İran nükleer projesindeki tüm bilim insanlarının dosyalarını inceleyerek, hangilerinin öldürülmesini önereceklerine karar verdi.
İlk liste 400 isim içeriyordu. Bu liste, esas olarak İsrail istihbarat teşkilatı Mossad’ın 2018’de İran’dan çaldığı İran nükleer arşivindeki belgelere dayanarak 100 isme indirildi. Sonunda İran, İsraillilerin 13 bilim insanını hedef aldığını ve öldürdüğünü açıkladı.
Aynı zamanda İsrail, “Kızıl Düğün Operasyonu” adlı bir program kapsamında üst düzey İranlı askeri yetkilileri hedef alıp öldürme kapasitesini geliştiriyordu. Bu programın adı, kanlı bir “Game of Thrones” bölümüne atıfta bulunuyordu. Bir İsrailli yetkili, Devrim Muhafızları Hava Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Amir Ali Hajizadeh’in ilk hedef olduğunu söyledi.
İsrailli yetkililer, her iki operasyonda da temel fikrin, İran’da 20 ila 25 insan hedefi belirlemek ve operasyonun ilk dakikalarında hepsini vurmak olduğunu, çünkü daha sonra daha dikkatli olacaklarını ve bunun da onları vurmayı çok daha zor hale getireceğini varsaydıklarını söyledi.
İranlı bir gazeteciyle yapılan video röportajında, Devrim Muhafızları Kolordusu’nun yeni atanan başkanı Tuğgeneral Ahmad Vahidi, İsrail’in ülkede insan kaynaklı ajanları ve casusları olmasına rağmen, üst düzey yetkilileri ve bilim adamlarını takip ettiğini ve hassas toplantıların yerini çoğunlukla ileri teknoloji kullanarak keşfettiğini söyledi.
General Vahidi, “Düşman istihbaratının çoğunu teknoloji, uydular ve elektronik veriler aracılığıyla elde ediyor” dedi. “İnsanları bulabilir, bilgi, seslerini ve görüntülerini elde edebilir, hassas uydularla yakınlaştırarak konumlarını tespit edebilirler.” dedi.
WHATSAPP YASAĞI GELDİ
İsrail tarafında ise İran’ın üst düzey şahsiyetlere yönelik tehdidin farkındalığının artması bir fırsat olarak görülmeye başlandı. İsrail’in geçmişte başarıyla gerçekleştirdiği türden daha fazla suikastin gerçekleşmesinden korkan İran’ın en üst düzey lideri Ayetullah Ali Hamaney, çok sayıda koruma görevlisi de dahil olmak üzere kapsamlı güvenlik önlemleri alınmasını emretti ve İran’da yaygın olarak kullanılan WhatsApp gibi cep telefonu ve mesajlaşma uygulamalarının kullanımına karşı uyarıda bulundu.
İsrail, bu korumaların sadece cep telefonu taşımakla kalmayıp, sosyal medyada paylaşımlar da yaptığını keşfetti.
Bir İsrail savunma yetkilisi, “Bu kadar çok koruma kullanmak, onlara dayattığımız bir zayıflık ve biz de bundan yararnabildik” dedi.
KAYNAK: GAZETE OKSİJEN
Editör Hakkında
Trabzon’da dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini İstanbul’da tamamladı. Bahçelievler Anadolu Ticaret Meslek Lisesinde ‘Web Programcılığı’ bölümünden mezun oldu. Yüksek öğrenimini, Atatürk Üniversitesinde ‘Yeni Medya ve Gazetecilik’ mezunu olarak tamamladı.
Gazeteciliğe ilk adımını 2011 yılında attı. 13 yıllık profesyonel meslek hayatında SEO içerik ve muhabirlik de dahil olmak üzere ağırlıklı olarak gündem, dünya, ekonomi, spor ve teknoloji kategorilerinde birçok haber ve röportaja imza atarak galeri ve video hazırladı.
Bahadır Alemdar, meslek hayatına Haber7.com’da aktif olarak devam etmektedir.