Cumartesi, Haziran 29


Filistin resmi haber ajansı WAFA’da yer alan haberde, İsrail’in, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yer alan Beyt Lahiya kentinde bir evi bombaladığı belirtildi.


İsrail’in saldırısı sonucu en az 3 kişinin yaşamını yitirdiği aktarılan haberde, enkaza dönüşen evde aralarında kadın ve çocukların bulunduğu 12 kişinin de yaralandığı kaydedildi.


İsrail ordusunun Gazze’nin birçok bölgesinde saldırılarını sürdürdüğüne işaret edilen haberde, saldırılarda kuzeydeki Gazze ile güneydeki Refah kentinde birçok evin yerle bir olduğu vurgulandı.


Gazze’de biriken çöp yığınları ve atık sular nedeniyle salgın hastalıklar artıyor


Kentin güneyinde yerinden edilmiş Gazzeliler, çadırların etrafında biriken çöp yığınları ve atık sular sebebiyle yayılan bulaşıcı hastalıklar ve haşerelerle mücadele ediyor.


İsrail ordusunun altyapıyı hedef alması ve yakıt sıkıntısı nedeniyle atık suların tahliye edilemediği Deyr el-Belah kentindeki Filistinliler, uluslararası kuruluşların kendilerinin ve çocuklarının hayatını tehdit eden atık su tehlikesine bir an önce çözüm bulmasını istiyor.


Gazzeli Ummul Abid Baluşe, İsrail saldırıları başladıktan sonra Gazze’nin kuzeyindeki Cibalya Mülteci Kampı’ndan Refah kentine göç ettiklerini, buraya yönelik kara saldırılarının ardından ise Deyr el-Belah’a sığındıklarını söyledi.


Deyr el-Belah’ta çok zor koşullarla karşılaştıklarını ifade eden Baluşe, kaldıkları yerin atık su arıtma tesisine yakın olduğunu, kanalizasyon sularının taşmasıyla büyük bir felaketin içine düştüklerini dile getirdi.


Baluşe, çadırların dört bir yanında lağım sularının akmakla kalmayıp çadırların içine kadar sızdığını, çocukların yolda yürürken dizine kadar atık suya battığını ve çadırların etrafında çöp yığınlarının birikerek ciddi bir sağlık ve çevre tehlikesi oluşturduğunu belirtti.


Kanalizasyon suları taşarak çadırlara doluyor


Çocukların çadırların etrafına sızan atık sular nedeniyle yanlarında bir yetişkin olmadan dolaşamadığını, çok kez kanalizasyon sularının çadırlara dolduğunu ifade eden Baluşe, “Çocuklar arasında bulaşıcı hastalıklar ve bağırsak sorunlarının yayılmasından endişe ediyoruz. Bölgede rahatsız edici ağır bir koku var ve korkunç şekilde böcek dolu. Doğru düzgün uyuyamıyoruz.” dedi.


İsrail saldırıları nedeniyle Gazze kentinin Et-Tuffah Mahallesi’nden Refah’a oradan da Deyr el-Belah’a göç eden 44 yaşındaki İbrahim el-İyle de kaldıkları yerin yakınlarında kanalizasyon sularının sürekli taştığını söyledi.


İyle, “Çadırların dört bir yanında çöp yığınları ve kanalizasyon atıkları olduğu için sağlık açısından son derece tehlikeli bir ortamdayız. Bölgede böcek, sinek ve fareler çok var. Özellikle hamile kadınlar kötü kokuya dayanmakta büyük zorluk çekiyor. Çocuklarımızın hayatı tehlike altında. Aramızda salgın hastalıklar yayılıyor.” diye konuştu.


Çocukların ishal ve mide hastalıklarına yakalandığını dile getiren Gazzeli Ebu Muhammed Subh ise bölgede salgın hastalıkların hızla yayıldığını ve ilaç sıkıntısı nedeniyle hastalıkların tedavi edilemediğini vurguladı.


Subh, “Küçük çocuklarımız ishalden bulaşıcı cilt hastalıklarına, bağırsak enfeksiyonlarından hepatite kadar çeşitli hastalıklara yakalanıyor.” ifadesini kullandı.


Dokuz yaşındaki Sunya el-İyle isimli Gazzeli çocuk ise atık suların taşarak çadırlara dolduğunu, kötü kokular ve böcekler nedeniyle sıkıntı çektiklerini ve bölgede çoğalan sinekler yüzünden gece boyu uyuyamadıklarını anlattı.


Filistinli çocuk, İsrail’in Gazze’yi hedef alan saldırılarının bir an önce durdurulmasını, yaşadıkları sıkıntıların son bulmasını ve sığınmacıların evlerine dönmesi temennisinde bulundu.


Gazze’de ilaç ve tıbbi malzeme sıkıntısı nedeniyle 1000 diyaliz hastasının hayatı tehlikede


Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, bölgedeki ilaç ve tıbbi malzeme sıkıntısı nedeniyle yaklaşık 1000 diyaliz hastasının hayatının tehlike altında olduğunu bildirdi.


Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in aylardır devam eden saldırıları nedeniyle Gazze’deki hastanelerin ve sağlık kurumlarının hizmet verebilmesi için gerekli tıbbi malzeme ve ilaç stokunun sıfıra düştüğü ya da tükenmek üzere olduğu kaydedildi.


Tıbbi malzeme ve ilaç sıkıntısının en çok acil servis ve yoğun bakımlarda, cerrahi operasyonlar sırasında yaşandığı, anestezi malzemelerinin yanı sıra diyaliz hastalarının kullandığı ilaçların da tükendiği ifade edildi.


Diyaliz hastalarına sunulan sağlık hizmetlerinin palyatif tedaviyle sınırlı olduğu ve ilaç eksikliğinin yaklaşık 1000 diyaliz hastasının hayatını tehdit ettiği vurgulandı.


Açıklamada ayrıca uluslararası kurumlara “Gazze’deki hasta ve yaralıların hayatlarının kurtarılması için hızlı bir şekilde müdahale edilmesi, gerekli ilaç ve tıbbi malzeme ihtiyaçlarının karşılanması” çağrısı yapıldı.

Paylaşmak
Exit mobile version