Yaklaşık 100 milyon yıl öncesine ait bu izler, kuyruğunun ucunda kemikli bir topuz bulunan ve bitkiyle beslenen zırhlı dinozor ailesi ankilosauridlere ait.
Uzmanlara göre, bu izler daha önce bilinmeyen bir türe işaret ediyor: Ruopodosaurus clava.
Ayak izleri Tumbler Ridge UNESCO Jeoparkı’nda bulundu
İzler, 2000 yılında genç keşifçiler Mark Turner ve Daniel Helm’in bölgede ilk dinozor ayak izlerini bulmasının ardından ün kazanan Tumbler Ridge çevresinde bulundu. Yeni ayak izlerinin çoğu Tumbler Ridge UNESCO Küresel Jeoparkı içinde yer alırken, biri Alberta’nın batısında keşfedildi.
İzler, Kretase dönemine tarihlenen Dunvegan ve Kaskapau formasyonlarının deniz dışı tortullarında korunmuş durumda. O dönemde bugünkü dağlık bölge, kanallarla dolu bir delta ovasıydı. Bu da, çamurlu arazide bırakılan dinozor ayak izlerinin korunmasına elverişli bir ortam oluşturdu.
Beş ön parmak, üç arka parmak
Araştırmada görev alan paleontolog Victoria Arbour, izlerin Ruopodosaurus clava adını verdikleri yeni bir türe ait olduğunu belirtti. Dijital fotogrametri yöntemiyle incelenen izlerde, arka ayak (pes) izlerinin uçları küt ve üçgenimsi ya da U biçiminde olduğu, ön ayak (manus) izlerinin ise beş parmaklı ve hilal şeklinde olduğu tespit edildi.
Arbour, “Tam olarak nasıl göründüğünü bilmiyoruz ama bu dinozor yaklaşık 5-6 metre uzunluğundaydı, dikenli ve zırhlıydı, sert ya da topuzlu bir kuyruğa sahipti” ifadelerini kullandı.
Kuzey Amerika’da orta Kretase dönemine ait ilk ankilosaurid kanıtı
Araştırmacılar, bu keşfin aynı zamanda Kuzey Amerika’da 100 ila 84 milyon yıl önceye ait ankilosaurid fosillerinin eksikliği nedeniyle oluşan boşluğu doldurduğuna dikkat çekiyor. Daha önce, bu türün o dönemde kıtadan kaybolduğu düşünülüyordu. Ancak Ruopodosaurus clava’nın izleri, ankilosauridlerin bu dönemde de bölgede yaşadığını kanıtlıyor.
Tumbler Ridge Müzesi Bilim Danışmanı Charles Helm, “Bu araştırma sayesinde, bu bölgede iki farklı ankilosaur türünün yaşamış olduğunu öğrenmek çok heyecan verici. Üstelik Ruopodosaurus sadece bu bölgede tanımlanabildi,” dedi.
Araştırmanın sonuçları Journal of Vertebrate Paleontology dergisinde yayımlandı.