Çarşamba, Ekim 8


Kastamonu’da Abana, Ağlı, Azdavay, Bozkurt, Cide, Çatalzeytin, Doğanyurt, İnebolu, Küre, Pınarbaşı ve Şenpazar ilçelerini kapsayan Kastamonu Güney Karadeniz Jeoparkı, 2021 yılında hayata geçirildi.


Bölgenin jeolojik, kültürel ve doğal mirasını koruyup turizme kazandırmayı hedefleyen jeopark, şehrin son dönemde öne çıkan gündem maddeleri arasında yer alıyor. Mahmut Bey Camii’nin Dünya Miras Listesi’ne alınması sonrası Kastamonu’nun yeni bir UNESCO mirası kazanma potansiyeli şehirde heyecan yarattı.


UNESCO listesine dahil olma süreci nasıl işleyecek?


Kastamonu Valisi Meftun Dallı, Güney Karadeniz Jeoparkı’nın önemini TRT Haber’e anlattı.  


Jeoparkların sadece jeolojik alanlar değil, aynı zamanda kültürel, arkeolojik ve doğal değerlerin bir arada korunduğu, turizme ve yerel kalkınmaya katkı sağlayan özel alanlar olduğunu belirten Vali Dallı, UNESCO’nun Küresel Jeoparklar listesine dahil olma sürecinin uzun ve titiz bir değerlendirme gerektirdiğini vurguladı.

“Birtakım gereklilikleri mevcut; yeterli büyüklükte bir alanı kapsaması, önemli jeolojik mirası, güçlü bir kurumsallığı, yönetim yapısı ve bütçesinin olması, çeşitli eğitim faaliyetleri sunması gibi. En önemli husus ise yerelin benimsemesi, bilmesi. UNESCO Küresel Jeoparkları biraz daha uluslararası bir boyut. Belirli bir takvimi bulunuyor. Söz konusu niyet mektubunu ve başvurusunu UNESCO Türkiye Milli Komisyonu’na iletiyor, değerlendirmelere göre de önce ulusal listede yerini alıyor. Daha sonra dosya UNESCO’ya iletiliyor. Onların da kendi değerlendirmeleri mevcut. Uzun bir süreç tabii ki.”

Kastamonu Valisi Meftun Dallı

Kastamonu Güney Karadeniz Jeoparkı UNESCO yolunda


“Turizm hareketliliğini sağlamayı amaçlıyor”


Kastamonu Güney Karadeniz Jeoparkı’nın yaklaşık 4 bin 400 kilometrekarelik alan ile 11 ilçeyi kapsayan bir yapı olduğunu anlatan Dallı, şu bilgileri verdi:


“Kırsal kalkınmayı destekleyecek şekilde turizm hareketliliğini sağlamayı, bu hareketliliği mekansal olarak yaymayı ve UNESCO Küresel Jeoparklarına dahil olmayı amaçlıyor. Bizim için Kastamonu Jeoparkı, Kastamonu perspektifinden bir Karadeniz yorumu. Kastamonu’dan Karadeniz nasıl görülüyor, biz bu benzersiz coğrafyada nasıl bir kültür oluşturduk bilinsin isteriz. Yüzde 65’i orman ve doğa ile özenli ilişkisi olan bir şehiriz. Örneğin, jeoparkımızda düzenlendiğimiz etkinlikler, eğitim programları ve sürdürülebilirlik projeleri ile gelecek nesillerde farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz.”


Vali Dallı, seçilen alanlarda kanyonlar, şelaleler, mağaralar gibi doğal ve turistik unsurların zengin olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:


“Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansımız koordinasyonunda kilit paydaşlarımızın katılımı ile Türkiye’de ilk kez kurulan bir yönetişim mekanizması olarak tanımlayabileceğimiz Kastamonu UNESCO Masası eliyle süreçler başlatıldı. Bugüne kadar da oldukça disiplinli bir süreç yürütüldü. Jeoparkımızın kurumsal kimliği, alan sınırları, haritası, web sitesi, sosyal medya hesapları, gezici ziyaretçi merkezi, trekking haritaları, jeositlere ilişkin ön inceleme raporu yapıldı. Hem ulusal hem uluslararası pek çok toplantıya katılarak network kuruldu. Bu çalışmaları Kastamonu UNESCO Jeopark Tematik Masası takip ediyordu. Şu anda ise, jeoparkımızın kendi çalışma ve danışma kurulları ile Kastamonu Turizm Altyapı Hizmet Birliği (KASTAB) çatısı altında ayrı bir kurumsal yapısı mevcut.”


“Doğa turizminde oldukça zengin unsurlara sahibiz”


Türkiye’nin UNESCO listesine dahil olan tek jeoparkının Kula-Salihli Jeoparkı olduğunu söyleyen Dallı, “İda Madra Jeoparkı ve Zonguldak Kömür Jeoparkı da ulusal listede yer alıyor. Jeoparklar ülkemizde çok yaygın olmadığı için kavramı somutlaştırmakta zaman zaman zorluk yaşayabiliyoruz. Jeoparklar hayatın içerisinde olan yapılar, bir çeşit açık hava kültür mekânı gibi yorumluyorum. İçerisinde bölgenin sahip olduğu doğal, kültürel, gastronomik, arkeolojik değerler ile somut ve somut olmayan mirasa ilişkin her şey yer alabiliyor, birbiriyle entegre hale gelebiliyor. Bu noktada, bütüncül bir perspektiften hem yereli (jeolojik miras özelinde) hem de gelen ziyaretçi ve turistleri bilgilendirmeyi amaçlıyoruz. Bilindiği üzere, doğa turizminde oldukça zengin unsurlara sahibiz. Bu konuya ilişkin şimdilik şunu ifade etmiş olayım. Örneğin, jeopark ile doğa ve spor severlere yönelik yeni trekking, bisiklet, kanyoning, kamp ve karavan gibi farklı alanlarda rotalar oluşturmayı hedefliyoruz. Turistik mekânsal yayılmayı mümkün olduğu kadar genişletmeyi önemsiyoruz” dedi.


Kastamonu’nun kıymetli bir doğaya ve kültüre sahip olduğunu söyleyen Vali Meftun Dallı, uluslararası ağlara dahil olmak için birçok alanda çalışmalarını sürdürdüklerini de anlattı. 

Paylaşmak
Exit mobile version