Çarşamba, Ekim 2


Bitki çeşitliliği açısından Avrupa’nın en zengin bölgeleri arasında yer alan Türkiye’de 12 bine yakın tür bulunuyor. Bunlar arasında yer alan gevenin (astragalus) ise 550’den fazla türü mevcut.


Hayvan yemi ya da yakacak olarak kullanıldığı durumlar olsa da birçok sektör için önemli bir bitki olduğu anlaşıldı ve üzerinde bilimsel çalışmalar yapılıyor.


Küçük çalı formunda bir bitki 


“Keven”, “çekme”, “süt baklası” gibi isimlerle de bilinen gevenin anavatanı Çin. Baklagiller ailesinden olan geven, küçük çalı formunda bir bitki ve dünyada 2 binden fazla türü var.


Türkiye’de doğal olarak yetişiyor ve bunlardan bazıları endemik türler. Geven bitkisi geçmişte ağaçların olmadığı yerlerde yetiştiği için arazinin verimsiz olduğuna da işaret ediyordu ancak son yıllarda bu durum değişti. Yapılan bilimsel çalışmalarla gevenin aslında birçok sektör için önemli bir bitki olduğu ortaya çıkarıldı.


Balı da meşhur zamkı da


Geven bitkisi farklı renklerde çiçek açan türlerden biri. Bu nedenle arıcılık yapılan bölgelerde, zirai çalışmalarda geçmişten beri faydalanılıyordu.


‘Geven Balı’ antioksidan ve antibakteriyel özellikleri ile biliniyor. Geleneksel kullanımda yapıştırıcı olarak da yer alıyor.


Köklerinin su içinde bekletilmesiyle elde etilen tutkal, pamukla karıştırılarak el sanatları arasında yer alan ‘kitre bebek’ yapımının ana malzemesini oluşturuyor.


Erozyonu engelleyen, yaşlanma karşıtı kozmetiklerde kullanılan geveni, özellikle doğada kendiliğinden yetişiyor olması nedeniyle hayvan yemi ya da yakacak olarak kullanmak da yaygın. Bilim insanları ise buna karşı çıkıyor.


Yakacak ya da hayvan yemi değil 


Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sibel Ulcay, “Geven, çok tıbbi önemi olan bir bitkidir. Yaptığımız çalışmalarda özellikle geleneksel halk tıbbında çok kullanıldığını gördük. Bu bitkiye yakacak ya da hayvan yemi olarak bakıp geçemeyiz” diyor ve şunları söylüyor:


“Tokat ve Kırşehir’de halk hekimliği ve alternatif tıpla ilgili çalışmalar yaparken gördük ki geçmişte geven öksürük, kas ağrıları, kemik ağrıları, kemik erimesi, bel soğukluğu hatta topuk dikeni gibi tedaviler için kullanılmış. Tıbbi yönü oldukça güçlü bir bitki. Elbette bilinçsizce kullanılmamalı. Kullanımın nasıl olacağı yine bilim insanlarına bırakılmalı, aksi takdirde yarar beklerken zarar da verebilir.”


“Isırgan otu gibi olmasın”


Gevenin “faydasız zannedilmemesi” gerektiğinin altını çizen Ulcay, bölge bölge değişmekle birlikte özellikle Doğu Anadolu Bölgesi’nde yakacak olarak çok kullanıldığının altını çiziyor. 

“Araştırmalar açısından bakir bir tür olduğu için daha önce bilinçsizce toplanıp kullanılmış. Ancak faydası bilindikçe ilgi de artıyor. Bu ilgi, yapılan araştırmalarla artıyor ama ısırgan otunun faydası anlaşıldığında, oldukça kontrolsüz hatta kepçeyle bile toplayan görmüştük. Geven de aynı duruma düşmemeli. Toplarken köklerine zarar vermemek, bazı dallarını bırakmak yani bitkinin yaşamasına izin vermek gerekiyor.”


Doç. Dr. Ulcay, gevenin ziraat fakültelerinde kültüre alınması, farmakolojik ve biyokimyasal araştırmaların da artması gerektiğini vurguluyor.


Dünyada, özellikle Çin’de bu konuda önemli yol alınmış durumda. Türkiye’de de kentleşmeyle birlikte yaşam alanı daralan gevenin korunması gerektiği ifade ediliyor.


Bilimsel çalışmalarının artmasıyla gevenin sektörel kullanımının da artması bekleniyor.

Paylaşmak
Exit mobile version