Geleneksel akış bataryaları onlarca yıldır biliniyor ancak büyük ve yavaş oldukları için daha çok endüstriyel ölçekte kullanılıyordu.
Monash ekibi ise geliştirdikleri özel membran sayesinde bu bataryaların şarj hızını artırarak evlerde kullanıma uygun hale getirdi.
Araştırmanın başyazarı doktora öğrencisi Wanqiao Liang, “Güvenli ve ucuz bir kimyayı gerçek zamanlı olarak çatı üstü güneş enerjisini yakalayacak kadar hızlı hale getirdik. Bu membran, organik akış bataryalarını ilk kez evlerde rekabetçi kılıyor” dedi.
Yeni sistem, hem güvenliği hem de uygun fiyatı korurken aynı zamanda hızlı performans sunmasıyla benzerlerinden ayrılıyor.
Liang, geliştirdikleri membranın sektör standardı olan Nafion’dan daha iyi performans gösterdiğini ve 600 yüksek akım döngüsünde neredeyse hiç kapasite kaybı yaşamadığını aktardı.
Ev tipi kullanım için ideal
Araştırmacılar, prototipleri 3D yazıcıyla üreterek gerçek koşullarda test etmeye başladı. Liang, “Bu, garajınızda bulunmasını isteyeceğiniz bir batarya. Zehirli değil, yanıcı değil, bol bulunan malzemelerden üretiliyor ve güneşli bir günde çatıdaki panellere rahatlıkla ayak uydurabiliyor” diye konuştu.
Akış bataryası nasıl çalışıyor?
Çalışmaya katkı sunan CSIRO’dan Dr. Cara Doherty, akış bataryalarının enerjiyi katı malzemeler yerine sıvılarda depoladığını belirterek bunun maliyeti düşürdüğünü, güvenliği artırdığını ve ölçeklenebilirliği kolaylaştırdığını ifade etti.
Doherty, “İki akvaryum gibi düşünün; aradaki membran iyonların geçişine izin veriyor. Biz bu membranı daha verimli hale getirdik. Bu da daha hızlı şarj, daha uzun ömür ve daha iyi performans anlamına geliyor” dedi.
Monash Üniversitesi 2018’de 1 MWh kapasiteli ilk ticari akış bataryasını kurarak temiz enerji depolamada öncü olmuştu. Yeni geliştirilen sistem ise bu alanda ev tipi kullanım için atılmış en büyük adım olarak gösteriliyor.
Bu teknolojinin prototip testlerinden başarıyla çıkması halinde birkaç yıl içinde piyasaya sunulması bekleniyor.