Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılan Narin Güran’ın ölümüne ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sürüyor.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan aralarında Narin Güran’ın annesi, babası, iki ağabeyi, dört amcası ve tutuklanan amcası Salim Güran’ın eşinin de bulunduğu 23 şüpheliden 1’i jandarmadaki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.
Diğer 22 şüphelinin jandarmadaki işlemleri ise sürüyor.
“Narin’in ölümünden sorumlu olan kim varsa hak ettikleri cezaya çarptırılacak”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, itirafçının tutuklandığını açıkladı.
Tunç paylaşımında, “8 yaşındaki Narin Güran evladımızın ölümüne ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüphelilerden N.B. çıkarıldığı Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanmıştır. Gözaltında bulunan diğer şüphelilerle ilgili işlemler devam etmektedir. Soruşturma titizlikle sürdürülmektedir. Narin kızımızın ölümünden sorumlu olan kim varsa adalet önüne çıkarılacak ve hak ettikleri cezaya çarptırılacaktır” ifadelerine yer verdi.
Tutuklu amcanın avukatı davadan çekildi
Narin’in tutuklu amcası S.G.’nin avukatı Seda Toğrul, beyan ve delilleri göz önünde bulundurarak davadan çekildiğini açıkladı.
Bir anne olarak savunmaya devam edemeyeceğinden müdafilik görevinden çekildiğini belirten Toğrul, “Güzel kızımız Narin’in bu yaşadıklarının derin hüznü ve acısını bir anne olarak doğrudan içimde hissediyorum. Dosyanın bundan sonra sanık müdafi olarak değil, bir anne olarak, bir vatandaş olarak yakından takipçisi olacağımı, adil bir yargılamanın gerçekleştirilmesi, tüm sorumluların yargılanması temennisi içinde olacağımı tüm kamuoyu ile paylaşırım” dedi.
Narin Güran’ın amcası S.G, 2 Eylül’de tutuklanmıştı
Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran için arama çalışması başlatılmış, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Tavşantepe Mahallesi Muhtarı ve aynı zamanda Narin Güran’ın amcası S.G, 2 Eylül’de çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.
Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, kaybolan Narin Güran’ın 8 Eylül’de kıyafetleriyle Eğertutmaz Deresi kenarında çuval içinde üzeri taşla gizlenmiş vaziyette saat 08.45 sıralarında ölü bulunduğunu açıklamıştı. Zorluoğlu, “İlk bulgulara göre kayıp Narin Güran’ın öldürüldükten sonra bir çuvalın içerisine konulup dere kenarına getirildiği, çuvalla birlikte derenin kenarında suyun içerisine yerleştirildiği, üzerinin ağaç dalları ve taşlarla şüphe uyandırmayacak şekilde ve doğal bir görüntü verilerek kapatıldığı anlaşılmıştır” ifadelerini kullanmıştı.
Arama çalışmalarına göstermelik olarak katılmışlar
Gözaltına alınan 24 şüpheliden N.B, jandarmadaki ifadesinde amca S.G’ın kendisinden, küçük çocuğun cansız bedenini 200 bin lira karşılığında dereye bırakmasını istediğini öne sürmüştü.
Sıvacılık yaptığını, evlerinin şebeke suyunda kesinti olduğunu, yardım istemek için muhtar S.G’ı aradığını belirten N.B, şu beyanlarda bulunmuştu:
“Evimden aracımla çıktım. Arkamdan beyaz renkli bir araçla S.G’ın geldiğini gördüm. Bu yer mezarlıktan Tavşantepe Mahallesi’ne doğru çıkan parke döşeli köyün iç yolu. S.G. korna çaldı, selektör yaptı. Bana içme suyu ile ilgili bir şey söyleyeceğini düşünerek bekledim. S.G. aracından inerek aracıma doğru geldi. Ben de araçtan indim. S.G. bana eliyle aracın ön yolcu koltuğunda bulunan battaniyeye sarılı bir şeyi göstererek, ‘Bunu yok edeceksin’ dedi. Ben de gösterdiği şeyin yanına yaklaştım ve bakınca battaniyeye sarılı hareketsiz yatan insan olduğunu anlayınca şaşırdım ve tereddüt ettim. S.G. ‘Aileni iyi düşün. Sana 200 bin lira veririm. Aracında torba var mı?’ dedi. Aracımın bagajından rengini hatırlamadığım bir çuval çıkartarak verdim. Battaniyeye sarılı çocuğu alıp, çuvalın içerisine birlikte koyduk. Çocuğun üzerinde siyah tişört ve şort ile üzerinde asılı bir küçük çanta vardı. Çocuğu torbaya koyduğumuz esnada sağ kulağının arkasında boyun bölgesinde bir kızarıklık vardı. Çuvala çocuğu yerleştirdikten sonra çuvalı, ağzını orada bağlamadan aracımın arka koltuğunun önündeki ayak paspasının olduğu yere koydum. Muhtar S.G. oradan ayrılmadan önce ‘göl’ diye tabir ettiğimiz Eğertutmaz Deresi’ne doğru götür diyerek eliyle orayı işaret etti. Yolda giderken ben pişmanlık duydum ancak aldığım şeyden de kurtulmam gerektiğini düşündüm. Aracımı derenin kenarında durdurdum, çuvalı aracımdan aldım, çocuğun tüm vücudu çuvala sığmıştı. Çocuğun ayağının kesik olup olmadığını hatırlamıyorum çünkü çok telaşlıydım, çevrede ip aradım. Bulamayınca çocuğun çantasının ipi aklıma geldi ve çantanın ipini sökerek çuvalın ağzını bağladım ve ağacın yanında çok derin olmayan bir yer buldum, burada biraz su vardı. Bu alana çuvalı bıraktım ki çuval birisi tarafından bulunur diye düşünerek üzerine bir de taş koydum. Taşın büyüklüğü yaklaşık 15-20 kilogram civarındaydı.”
N.B, S.G’ın her gün göstermelik olarak arama faaliyetlerine katıldığını belirterek, “Narin Güran’ı arama faaliyetine katıldım. Muhtar S.G. jandarma ekipleriyle hiçbir şey olmamış gibi arama yapıyordu hatta kanalın içine girerek arama yaptığını gördüm” ifadelerini kullanmıştı.