Cuma, Ocak 10

Lafı evirip çevirmeye gerek yok. 

Olup bitenin memleketin hayrına sonuçlanmasını isteyenlerle…

Selden kütük kapmaya çalışanlar karşı karşıya farkında mısınız?

PKK’nın lav edilmesi, silahların barıkılması için çaba sarf edenlerle, ipe un serenler arasında devam eden bilek güreşinde…

Maalesef, iyi niyetlilerin “sabrı”nı, “acizlik” gibi düşünenler mevzi kazanıyor.

“Süreç” denen meseleyi sündürüp, çürütmeye çalışanlar sadece bir kesim değil. Şu anda bu işin merkezindeki tarafların içinde de sonuç alınmasın isteyenler var.

DEMİRTAŞ VE KOMİSYON AYRINTISI MERKEZE OTURMUŞSA…

DEM’in, İmralı ziyaretinden sonra yaptığı ilk tur bir yönüyle sosyolojinin hazırlanmasına katkı vermiş olabilir.

Ancak, geçtiğimiz yazıda dikkat çektiğimiz iki ayrıntı artık çok daha belirginleşmiştir.
Bunlardan ilki, Sırrı Süreyya Önder’in, “Kapsamlı açıklamayı Selahattin Bey’i de ziyaret ettikten sonra yapacağız” cümlesiydi.

İkincisi, CHP lideri Özgür Özel’in, “Meclis’te geniş katılımlı bir komisyon kurulması” önerisiydi.

Bu iki ayrıntı, şimdi ilk turun sonunda “merkez”e oturmuştur!

Cumartesi günü yapılacak Edirne Cezaevi ziyaretinden DEM’liler nasıl bir mesaj alacaklar ki, o ziyaretten önce “Kapsamlı bir açıklama yapamamış” olsunlar!

Selahattin Demirtaş, “İmralı’nın iradesi irademdir. O nediyorsa başım gözüm üstüne” mi diyecek?

Dedi peki… Bu onun “öz görüşü” mü olacak?

Ya da Selahattin Demirtaş, içeride geçirdiği günlerde “hidayet”e mi erdi?

2013-2015 sürecinde yaptıklarından nedamet mi getirdi?

Yoksa, Sayın Cumhurbaşkanı’nın bir seferinde söylediği, “Edirne’deki asıl hesabı İmralı’dakine verecek” sözünün gereğini mi yerine getirdi?

İmralı’ya mesaj gönderip, “Ben ettim ağam, sen etme” diyerek nedamet mi getirdi?

Bilmiyoruz! Ama öyleyse bilmek isteriz. Bilirsek de yeni durumdan memnun oluruz!

Bildiğimiz bir şey var. DEM’li Önder, durdu durdu, ilk turu Edirne’de tamamlayacaklarını ilan eden “Selahattin Bey’i de ziyaret edeceğiz” cümlesini kurdu!

Bu konudaki son bir soru…

Neden, DEM’liler, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’u ziyaret ettikten sonra soluğu Edirne’de alıp ilk görüşmeyi Demirtaş ile yapmadı da en sona bıraktı?

***

İkinci husus, CHP’nin ikirciklik tavrına ilişkin ayrıntı.

Bu konuda bir önceki yazıda 13-15 arasında “gözlemci heyeti” adı altında Amerikalıların nasıl da sürece üçüncü göz olarak dahil olmak istediğini…

Ve bu isteğin, hem Davutoğlu Hükümeti’ce hem de HDP’ce nasıl savunulduğunu anlatmıştık.

Bugün CHP lideri Özel, “takoz olmayız” anlamı taşıyan cümlelerin arasına, “Meclis’te geniş katılımlı bir komisyon kurulmalı” diyerek… süreci sündürme ve çürütme cihetine gitmiştir.

Meclis tarihine baktığımızda “komisyon”ların nasıl da uzun tartışmalar ve müzakereler sonucunda hazırladığı yüzlerce sayfalık raporların heba olduğunu hatırlarız.

Aynı zamanda “komisyon” sözü bize “üçüncü göz”ü hatırlatır.

Tam da bu ilk tur ziyaretlerinin hemen ardından ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Müsteşarı Vekili John Bass’ın  Ankara’yı ziyaret etmesi de ne tesadüf…!

AÇILIM SÜRECİ YOK. MÜZAKERE YOK. TEK TARAFLI TERÖR ÖRGÜTÜNÜN LAV EDİLMESİ İLANI VAR

Bitirelim.

Yeni bir açılım süreci yok. Yeni bir müzakere yok. Bu işin başından itibaren söylenen şu; “PKK ele başı Öcalan çıksın tek taraflı olarak terör örgütünün lav edildiğini ilan etsin. Silahların bırakıldığını açıklasın. Türkiye’deki DEM Partisi ile Suriye’deki YPG siyasi mücadelesini versin.”

Yani, silah bırakma ve örgütün dağıtılması ön şartı olmadan, Meclis’te komisyona, ya da sonu gelmeyen “müzakere” turlarına gerek yok!

Şayet öyle bir şey olursa…

Sürece kısa devre yapıp müdahil olanlarla…

Barış ve kardeşliği vuranlar başarmış olur.

Ama unutmayın, 

Türk Silahlı Kuvvetleri Suriye sınır boyunda şu anda teyakkuzda.

Erdoğan, “Kadife eldiven içindeki demir yumruğumuz gereğini yapar” dedi.

Hakan Fidan, Suriye’deki PKK’nın tasfiyesinin stratejik hedef olduğunu ilan etti.

Bahçeli, “Süreç yok. Müzakere yok” dedi!

***

Tedirginiz.

Takipteyiz!

Hasan Öztürk / Haber7

Paylaşmak
Exit mobile version