Çarşamba, Mart 26


Felç, epilepsi ve diğer nörolojik hastalıklarda umut vadeden beyin implantları, şimdi başka bir tehlikeyle gündemde.


ABD’deki Case Western Reserve Üniversitesi’nden bilim insanları, implant sonrası beyin dokusunda bakteri tespit etti. Bu bakterilerin inflamasyonu tetikleyerek cihazların uzun vadeli başarısını olumsuz etkileyebileceği belirlendi.


Araştırma, saygın bilim dergisi Nature Communications’da yayımlandı ve bu alandaki tasarımları kökten değiştirebilecek potansiyel taşıyor.


Bağırsaktan beyne uzanan yol


Araştırmada, fare beyinlerine yerleştirilen mikroelektrotlar incelendi. Bilim insanları, bu beyin dokularında bağırsak kökenli bakterilere ait DNA izlerine rastladı. Bu durum, implant yerleştirilirken “kan-beyin bariyerinde” oluşan hasarın bakterilere geçiş izni verdiğini ortaya koyuyor.


“Bu alandaki bakış açımızı tamamen değiştirecek bir bulgu” diyen araştırmanın baş yazarı George Hoeferlin, şimdiye dek yalnızca bağışıklık sisteminin implantlara verdiği tepkiye odaklanıldığını ancak bakterilerin de bu sürece aktif şekilde katıldığını belirtiyor.


Antibiyotik geçici çözüm


Farelere uygulanan antibiyotik tedavisi, bakteriyel bulaşmayı azaltarak cihazların performansını iyileştirse de uzun süreli antibiyotik kullanımı zararlı bulundu. Dahası, beyinde tespit edilen bazı bakterilerin Alzheimer, Parkinson ve inme gibi ciddi nörolojik hastalıklarla ilişkili olduğu biliniyor.


Üniversitenin inovasyon başkan yardımcısı Prof. Jeff Capadona, “Bu sonuçlar, sadece iltihabı bastırmak değil, bakterilerin beyne girişini tamamen engelleyecek kalıcı çözümler geliştirmemiz gerektiğini gösteriyor,” dedi.


Capadona’nın laboratuvarı, şimdi araştırmayı genişleterek hidroensefali gibi durumlarda kullanılan ventriküler şantlar gibi farklı beyin implantlarındaki bakteriyel etkileri de inceliyor.


Klinik gerçeklik: İnsanlarda da görüldü


Ekip, bir beyin implantı taşıyan insan gönüllünün dışkı örneklerinde de benzer bakterilere rastladı. Bu da bulgunun sadece laboratuvar ortamına özgü olmadığını, gerçek hayatta da etkili olabileceğini gösterdi.


Prof. Bolu Ajiboye, “Bu bulgu, implant güvenliği konusunda yeni nesil stratejiler geliştirmek için elimizde güçlü bir dayanak oluşturuyor,” diyerek araştırmanın hastalara daha güvenli tedavi seçenekleri sunabileceğini vurguladı.

Paylaşmak
Exit mobile version