Çarşamba, Eylül 10

18 yaşındaki Alman çevre aktivisti Judith Scheytt, Sumud Filosu ile Gazze’ye gidiyor. Scheytt, “Yani ben kesin olarak inanıyorum ki bu abluka bir gün yıkılacak. Kesin olarak inanıyorum ki bu şimdiye kadarki en büyük eylem. Ve kesinlikle bu ablukayı kırma potansiyeline sahibiz” ifadelerini kullandı.

18 yaşındaki Alman çevre aktivisti, Alman medyasına yönelttiği eleştirilerle ödüle layık görüldü. Giydiği tişört ve kullandığı bir kelime bahane edilerek antisemitist olmakla suçlandı. Ödülü geri alınan genç kız, şimdi Sumud Filosu ile Gazze’ye gidiyor. Sumud Filosu yolcularından KADEM Genel Müdür Yardımcısı ve Gazeteci Semanur Sönmez Yaman, genç kızla filoya katılmak için bulundukları Sicilya’da konuştu.

ALMAN GENÇ İKLİM AKTİVİSTİ OLARAK TANINDI

Alman Judith Scheytt, sosyal sorunları dert edinen bir genç kız. Çevre konusundaki duyarlılığı nedeniyle iklim aktivisti olarak tanındı. Ancak onun gündeminde sadece çevre yok. Filistin’in işgali ve İsrail’in Gazze soykırımıyla yakından ilgileniyor. Genç kızın Gazze’de olan bitenle ilk tanışıklığı 7 yaşındayken izlediği bir haberle başlar. 2014’teki dökme kurşun operasyonuna ilişkin haberin, bu alandaki ilk sorgulaması olduğunu şu sözlerle anlatıyor:  “2014 yılıydı, çocuk haber programını izliyordum ve orada da Gazze’ye saldırılmıştı. Ve ben bu haritayı gördüm, o görüntüleri gördüm ve bir şekilde aklımda kaldı. Ve biliyordum ki orada bir şey var, bir şeyler oluyor.”

VERİLEN ÖDÜL KENDİSİNDEN GERİ ALINDI

16 yaşına geldiğinde İsrail’in Gazze’yi yok etmek üzere başlattığı saldırılar, dikkatini bir kez daha bölgeye yöneltmesine neden olur. Almanya’daki gazetecilerin ve Alman ana akım medya kurumlarının görevlerini yerine getirmediklerini ve soykırımın suç ortağı haline geldiklerini görerek, Instagram‘da medya eleştirileri yapmaya başlar. Bu çarpıcı eleştirileri dikkat çeker ve Grimme Enstitüsünün medya eleştirmenliği alanındaki ödülüne layık görülür. Geçtiğimiz Şubat ayında ödülünü alır ve ödül gecesinde kısa bir konuşma yapar. Ancak lise bitirme sınavlarından hemen önce, antisemitist olduğu gerekçesiyle ödülünün geri çekildiği bildirilir. Lise öğrencisi Judith, üzülmez ama şaşkına döner. Zira, antisemitist olduğuna dair kendisine sunulan dosya, yapay zeka ile hazırlanmış yalan yanlış bilgilerle doludur. Antisemitist olduğunun delili olarak da giyindiği bir tişört ve kullandığı “soykırım” ifadesi gerekçe gösterilir. Judith, bu süreçte yaşadıklarını bir absürt komediye benzetiyor. 

Scheytt şu ifadeleri kullandı: “Bana verilen ödül, bir İsrail lobisi, enstitüyle iletişime geçtikten ve bana antisemitizm suçlamasında bulunduktan sonra geri alındı. Çünkü ben bir soykırım olduğunu söylüyorum, yani Gazze’deki durumu soykırım olarak adlandırıyorum. Ve üzerinde “Never again means never again (Bir daha asla demek bir daha asla demektir)” yazan bir tişört giydiğim için. Bunun üzerine kurum geri adım attı ve bana da antisemitizm suçlamasında bulundu ve bir analiz hazırladı. Şimdi elimde 45 sayfalık bir analiz var, benim videolarımdaki antisemitizmim incelenmiş; bunun en azından kısmen yapay zekâ ile hazırlanmış olduğu çok açık. Yani hepsi çok absürt ve aslında bakıldığında oldukça komik. Ama onun dışında benim için büyük bir sorun değil ve Alman kurumlarının bana “soykırım diyebilirsin” veya “diyemezsin” dayatmasına izin vermem. Ben bunları sorun etmiyorum çünkü neticede ödülü kabul ettim ve bir çok gazetecinin bulunduğu bir toplantıda bir farkındalık konuşmasi yaptım, bu yüzden içim çok rahat ve iyi hissediyorum.”

Judith Scheytt, filoya katılma teklifi aldıktan sonra şu sözleri söyledi: “Almanya zaten onlarca yıldır İsrail’in yakın bir partneri ve uzun zamandır bir suç ortaklığı yürütmektedir. Evet, işte ben sosyal medya üzerinden daha çok bilgi aldım, farklı perspektiflere erişim sağladım, özellikle de Filistinli perspektiflere. Ve böylece kendimi sürekli daha fazla geliştirdim. Şimdi buraya, Freedom Flotilla’ya geldim, çünkü bana burada yer alıp alamayacağım, bir şekilde destek olup olamayacağım soruldu. Ve evet, ben kesinlikle buna hazırdım, çünkü bir adım daha ileri gitmek gerektiğine inanıyorum ve umarım ki ben de buna bir şekilde katkı sunabilirim.”

Judith, filonun en genç üyesi. Sadece 18 yaşında ve İtalya’da, dünyanın dört bir yanından gelen diğer aktivistlerle birlikte Barselona’dan gelen gemilere katılmak için gün sayıyor. Korkuyor mu? Aslında evet. Ve bu korkunun son derece doğal olduğunun farkında. “Biraz gerginim ve bence hiç korkusu olmayan biri durumu tam olarak anlamıyor. Yani, bence ne tür bir orduya karşı durduğumuzun farkında olmak sağlıklı. Ve korkuya sahip olmak da sağlıklı. Ama biz bu riski bilerek karar verdik. Ve bunu tarttık.”

“BU ABLUKA BİR GÜN YIKILACAK”

Judith, “Yani ben kesin olarak inanıyorum ki bu abluka bir gün yıkılacak. Kesin olarak inanıyorum ki bu şimdiye kadarki en büyük eylem. Ve kesinlikle bu ablukayı kırma potansiyeline sahibiz. Ve özellikle de çünkü dünya çapında bu kadar çok insan bizi destekliyor, bize karadan yardım ediyor ve baskı uyguluyor. Ve ben inanıyorum ki çok çok büyük bir potansiyele sahibiz ve hedeflerimize ulaşacağız” dedi.

 

Paylaşmak
Exit mobile version