Perşembe, Ocak 16


Suriye’deki yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ilk kez bir Türk televizyonuna konuk oldu…


TRT Haber Kanal Koordinatörü Mücahid Eker, Şeybani ile Suriye’deki mevcut durumu ve Türkiye – Suriye ilişkilerini konuştu.


Eker’in, “Ankara temaslarınızla başlayalım. Sayın Bakan Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edildiniz. Öncelikle kendisiyle yapmış olduğunuz görüşmeyi değerlendirmenizi rica edeceğim. Bunun haricinde Ayrıca bir parantez açarak yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye politikasını değerlendirmenizi isteyeceğim. Çünkü kendisi hem yurt içinde hem yurt dışında bugüne kadar birçok eleştiriye maruz kalmasına rağmen Suriye’de zulümden kaçan milyonlarca insana kucak açtı. Türkiye’nin duruşu bu konuda çok netti Suriye’nin toprak bütünlüğünü her zaman savundu, istikrarını savundu. Kendisinin ifadesiyle Türkiye tarihin doğru tarafında durdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye konusundaki duruşunu ve bu konuda sergilediği liderliği nasıl değerlendirirsiniz” sorusu üzerine Şeybani şunları söyledi:


“Sayın Erdoğan Türk halkı tarihte doğru yerde durdu ve insani değerlerin yanında durdu. Halkların iradesinin yanında oldu. Çünkü halklar sadece hürriyet ve onur istemekteydi. Türkiye farklı durumlarda etkilendi. Dolayısıyla hakların yanında yer alan kaybetmez.Türkiye bugün bu tutumundan dolayı zaten 2011 den bu yana tarihi mirasımız oldu. Artık bu miras geleceklere de etki edecek. Türkiye çevresini olumlu etkileyecektir. Biz biliyoruz, Türkiye bazı sıkıntılar yaşadı. Ancak Suriye’de yaşananlar, Suriye’nin kurtuluşu her iki halkında yararına olacaktır…”


Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la görüşme


Eker, Şeybani’ye şu soruyu yöneltti:


“Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la da önemli bir görüşme gerçekleştirdiniz. Kendisi devrimden sonra Şam’ı ziyaret eden ilk Dışişleri Bakanı idi. Bu görüşmenizde Suriye’nin geleceğine ve Türkiye-Suriye ilişkilerine dahil hangi başlıklar gündeme geldi. Yeni Suriye hükümetinin dış politikasında Türkiye’nin yeri ne olacak. Türkiye’den beklentileriniz neler yeni dönemde?


Ekerin sorusu üzerine Şeybani “Başlangıçta Sayın Hakan Fidan, Türkiye Dışişleri Bakanı bizi kardeşçe karşıladı. Tabii 14 yıldır Türkiye’nin tutumu zaten devam etmektedir. Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkiler nitelikli ilişkiler olacaktır. Ortak diplomatik ilişkiler başladı. İnşaat çalışmaları da büyük yarar sağlayacaktır. Siyasi ilişkilerimizde büyük etki yapacaktır. Bildiğiniz gibi Esed döneminde ilişkiler kopmuştu. Çevre ülkelerle ilişkilerimiz iyi olmasını istemekteyiz. Bölgedeki durumumuzu daha da güçlendirecektir” dedi.


Türkçe paylaşım 


Eker, Şeybani’ye Türkçe paylaşımı hakkında “Ziyaretinizin paylaşımını Türkçe olarak da yapmıştınız ve bu paylaşımda Türkiye’nin 14 yıldır Suriye halkını hiç bırakmadığını vurgulamıştınız. Bu paylaşımınıza yapılan Türkiye’den yapılan yorumları görmüşsünüzdür. Çok sayıda Türk sosyal medya kullanıcısı sizin bu ziyaretinizden duyduğum memnuniyeti ifade etti Peki Suriyeliler için Türk halkı ve Türkiye ne anlamı ifade ediyor” sorusunu yöneltti.


Şeybani soru üzerine, “Türk halkına çok çok teşekkür ediyoruz. Çünkü yani bu kadar yıl halkımızı kabul etti, misafir etti. Dolayısıyla da Türk halkı bu büyük oranda gelen Suriyelilere kabul etti ve bütün zorluklara göğüs gerdi ve Suriye halkını destekledi. Her şeye rağmen iki ülke arasındaki ilişkiler çok derindir. Yeni bir sayfa açılmıştır şu anda. Başka bir şey ayıramaz birbirinden. Biz tek halk olarak bundan sonra düşüneceğiz” dedi.


Nasıl bir yol haritanız var?


Eker’in “Yeni dönemde Suriye halkına nasıl bir gelecek bekliyor? Siz nasıl bir Suriye hayal ediyorsunuz ve bu hayali gerçekleştirmek için nasıl bir yol haritanız var?” sorusu üzerine Şeybani, “Görüyoruz her Suriyelinin yüzünde tebessüm var. Sorumluluklarımız çok çok arttı. Suriye halkı 50 yıldır zulme maruz kaldı. Dolayısıyla büyük sorumluluklar içerisindeyiz. Suriyelilere daha iyi bir duruma gelmeleri için çalışacağız. Suriye halkının istekleri doğrultusunda ülkemizi yeniden yapılandıracağız” ifadelerini kullandı.


Geçiş döneminde atılması beklenen önemli adımlar


Şeybani, “Geçiş döneminde atılması beklenen önemli adımlar var. Elbette anayasanın yapılması bunlardan biri. Seçimlerin gerçekleştirilmesi bunlardan biri. Bu anlamda yol haritası somutlaştı mı? Bu sürece dair planlamanız nasıl?” sorusuna şu cevabı verdi:


“Suriye halkına 50 yıldan fazladır hiç bir şekilde sorulmadı nasıl bir devlet, nasıl bir yönetim istiyorsun diye. Şimdi bu stratejik bir gelişmedir. Ulusal diyalog çerçevesinde bütün Suriyeliler bir araya gelecek ve isteklerini dile getireceklerdir. Biz istiyoruz ki Suriye halkı esaslı bir ortak olsun. Bildiğiniz gibi Anayasa istenen bir anayasa değildi. İstiyoruz ki Suriye halkı birlikte çalışsın.”


Hak ve özgürlüklerinin korunması için hangi adımlar atılacak?


“Suriye toplumunun tüm kesimlerinin hak ve özgürlüklerinin korunması ve daha ileriye götürülmesi noktasında hangi adımlar atılacak” sorusu üzerine şu cevabı verdi:


“50 yıldan beri süregelen yönetimin Esed yönetiminin de kurbanlarıydık. Suriye bölünemez, coğrafi yönden ne de etnik yönden. Suriye tabii ki çeşitte halklardan oluşmaktadır. Suriye tarihiyle bütünleşmelidir. Yönetimin belli bir grubun yönetiminde olmasını istemiyoruz. Suriye toplumu Esed döneminde bölündü, parçalandı. Biz onarmak istiyoruz. İçinde ayrım olmamalı. Herkes el birliğiyle devlete yardım etmeli.”


Eker’in “Geçmiş Dönemin en can yakıcı trajedilerinden birisi de herhalde Suriye halkı için doğdukları topraklardan ayrı düşmüş olmalarıydı. Şimdi bu yeni dönemde geri dönüşleri için kendi vatanlarına geri dönüşleri için bir imkan da doğmuş oldu. Bu konu önemli olacak. Önümüzdeki dönemde Suriyelilerin yurt dışına çıkmak zorunda kalan ülkelerin terk etmek zorunda kalan Suriyelilerin geri dönüşü ile ilgili sizin hükümetinizin çalışmaları ve planlamaları neler?” sorusu üzerine şunları söyledi:


“Biz tabiki kardeşlerimiz bildiğiniz gibi 15 milyon kişi ülke içine ve dışına kaçmak zorunda kaldı. Biz istiyoruz ki gerekli şartları oluşturalım dışarıda olan kardeşlerimiz ülkelerinde yaşasınlar. Bazı sorunlarımız var biz istiyoruz ki bu sorunların üstesinden gelip uygun ortamı sağlayalım.”


Eker’in “Bakanlığınızın ve hükümetinin dış politikada öncelikleri ne olacak? sorusunu şöyle yanıtladı:


“Suriye bildiğiniz gibi çok stratejik bir bölgede yer almaktadır. Arap, İslam alemi içerisinde de bir derinliği vardır. Türkiye ile de iyi ilişkileri vardır. Komşu ülkeler ve Suriye’nin bu bölgede bulunması kendisine bazı ayrıcalıklar tanımaktadır. Esed rejimi herkesle siyasi ilişkileri kesmişti. Biz istiyoruz ki hem Arap aleminde hem dünyadaki rolümüze tekrar gelelim. Türkiye ile tabii ki ilişkilerimizi en iyi düzeyde tutmak isteriz. Siyasi ilişkileri özellikle Suriye’nin siyasi dış politikasında yeni bir sayfayı istiyoruz. Bize bugün bakacak olursanız artık konferanslara katılmaktayız. Suriye’nin daha etkin olmasını istiyoruz.”


Yaptırımların kaldırılması noktasında girişimleriniz neler?


Eker, “Uluslararası toplumun Esad rejimi döneminde uygulamaya aldığı Suriye yönelik yaptırımların kaldırılması da Suriye’nin normalleşmesi sürecinde oldukça önemli olacak. Sizin bu yaptırımların kaldırılması noktasında girişimleriniz neler? Özellikle Avrupa ve Amerika’nın bu yaptırımları kaldırma noktasındaki tavırlarını ne olacağını görüyorsunuz?” sorusuna Şeybanı şu yanıtı verdi:

“Bu da eski rejimin bize bıraktığı sorunlardan. Burada ekonomik yaptırımlar önceki rejime uygulanıyordu. Biz bugün diyoruz ki artık buna gerek kalmadı. Bura da bazı istisnalar tanındı. Bu yaptırımların tamamen kaldırılmasını istemekteyiz. İnsanların daha iyi bir ekonomik şartlarda yaşaması için bu yaptırımların kaldırılması gerekiyor.”


“Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan’ın Şam ziyaretinde uluslararası topluma bir çağrısı olmuştu, Suriye’nin yeni yönetimi ile anlaşmanın artırılması gerektiğini ifade etmişti. Örneğin Fransa ve Almanya’dan Dışişleri Bakanları’nın Şam’a ziyareti olmuştu. Bundan sonraki süreçte sizin diplomasi trafiğiniz nasıl ilerleyecek. Hangi ülkelerle görüşeceksiniz ve elbette yeni hükümetin tanınması için uluslararası arenada nasıl bir çaba ortaya koyacaksınız” sorusuna Şeybanı “Suriye’nin özgürleştirilmesinden sonra, heyetleri Şam’da kabul ettik, biz de ziyarette bulunduk. Daha başka Avrupa ülkelerinde de ziyaretler olacağını düşünüyoruz” dedi.


Şeybani, “Devrik Esed yönetimi birçok İnsanlık suçu işledi. Yıllarca insanlarınıza zulmetti. Şimdi onun ve çevresindekilerin hesap vermesi için yargılanmaları için gerek Suriye için de gerek uluslararası boyutta nasıl bir yargı süreci işletme düşüncesindesiniz.” sorusuna şu yanıtı verdi:


“Rejim düştükten sonra toplu mezarlar ortaya çıkınca bunun ne kadar vahim boyutta olduğunu gördük. Esed rejiminin ve bunları yapanların yargılanması gerekmektedir. Bununla ilgili çalışıyoruz.”


Eker’in, “Bölgenin en önemli problemlerinden birisi terör örgütlerinin varlığı ve bunların temizlenmesinin gerekliliği. Türkiye bölgede gerek PKK, gerek DEAŞ terör örgütleri ile mücadele ediyor ve bunların bölgede varlığını asla müsaade etmeyeceğini fiili operasyonlarla net bir biçimde ortaya koyuyor. Sizin terörle mücadele noktasında Türkiye ile işbirliğiniz nasıl şekillenecek. İki ülkenin güvenlik kaygılarının giderilmesi de güvenliğinin tam anlamıyla tesis edilmesi için bu terör örgütlerine karşı hangi adımlar atılacak? sorusunu şöyle yanıtladı:


“Teröre karşı hızlı davranacağız. Tehditlerle baş etmek için çalışıyoruz, olumlu netice bekliyoruz.”




Eker’in, “İsrail’in Suriye topraklarına yönelik saldırıları devrimden sonra da devam etti. Siz bu İsrail’in saldırganlığına karşı uluslararası hukuk boyutunda nasıl mücadele etmeyi düşünüyorsun. Nasıl bir yol izleyeceksiniz bu anlamda” sorusu üzerine Şeybani şunları söyledi:


“İsrail, askeri üslere ve bölgelere saldırı yaptı. Mutlaka vatanımızı savunmalıyız, Suriye halkını korumalıyız. Biz yeni tehditlere karşı da teyakkuz halindeyiz.”


“Kardeş Türk halkına her şey için teşekkür ederiz”


Eker’in “Türkiye’yi yakından tanıyorsunuz. Hatta bir dönem burada bulundunuz. Akademik çalışmalar için bir süre buradaydınız. Türkiye’ye bu sefer Dışişleri Bakanı olarak gelmek sizin için nasıl bir duygu?” sorusuna Şeybani şöyle cevap verdi:


“Ortak paydalarımız var. Tabiki coğrafi, dini, tarihi paydalarımız var. 4 milyon Suriyeli buradaydı. Şimdi 25 milyon Suriyeli olarak daha iyi bir ilişki kurma çabası içerisindeyiz. Bildiğiniz gibi Esed rejimi vardı. Bundan sonra biz varız. İlişkilerimiz gelişecektir. Kardeş Türk halkına her şey için teşekkür ederiz”




 

Paylaşmak
Exit mobile version