Pazartesi, Mart 10

Suriye’de birkaç gündür olup biteni izleyenlerden biri olarak, duygudan duyguya geçiş yaptığımızı itiraf etmek isteriz.

UMUDUMUZU KORUMAK İSTİYORUZ

Çünkü, eski rejim artıklarının provokasyon kokan saldırısı sonrası yeni yönetimin Lazkiye ve Tartus’a birlikler göndererek asayişi sağlama girişimini görünce; umutlandık..!

Birliklerin şehirlerdeki asayişi sağladığını gördüğümüzde; sakinlemiştik..!

Suriye Cumhurbaşkanı Şara’nın, tüm Suriyelileri kapsayan ve “Ulusal birliği ve sivil barışı mümkün kılabiliriz” dediği  açıklamasını duyunca; rahatladık..!

HUZURUMUZUN KAÇTIĞI BİR GERÇEK

Lakin..!

Çoğu Suriye dışından gelen savaşçı grupların, Lazkiye ve Tartus kırsalında köy köy baskın yaptığı görüntüler gelmeye başlayınca; huzursuzlandık..!

İran ve İsrail’in kurduğu fitne ateşine odun taşındığını gördükçe; gerginleştik..!

Irak’ta ve Suriye iç savaşının ilk döneminde gördüğümüz mezhep savaşının bir benzerinin yeniden yaşanma ihtimali belirdikçe; tedirginleştik..!

Sosyal medyada Halep’in 2012’de İran yanlısı gruplarca işgal edildiği günlerde sivillerin katledilmesine benzer görüntüleri gördükçe; öfkelendik..!

TÜRKİYE’NİN TAVRI  ORTADA: HADİSELERİ BİR MEZHEBE VEYA DİNİ GRUBA MAL ETMEK DOĞRU DEĞİL

Ama..!

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, “Bu bir provokasyondur” diyerek attığı adımı görünce, rahatladık..!

Hadiseleri, herhangi bir mezhebe ya da dini gruba mal etmeye çalışmak doğru değildir. Yaşanan gerginliklerin mezhep çatışmasına dönüşmesini amaçlayan provokasyonlara karşı, itidal ve sağduyu içinde hareket edilmesi büyük önem taşımaktadır” paylaşımı yaptığında; umutlandık..!

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın Eski rejim kalıntıları da hukuk dışı hareket eden her türlü oluşum da, kapsayıcı bir siyasi yapı yönünde Suriye’nin tarihi dönüşüme set çekemeyecektir” tepkisini görünce; rahatladı..!

Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in, “Bizim en önemli şiarımız, ‘Suriye tüm Suriyelilerindir’ şiarıdır. O çerçevede herhangi bir odağın, devletin, vekil güçleri vasıtasıyla Suriye’yi herhangi bir uydu devlet haline getirmeye çalışmasını ya da istikrarsızlaştırmak yönündeki faaliyetlerini topyekun reddediyoruz” dediğini görünce; sakinleştik!

Şam hükümetinin, sivillere yönelik saldırılar ve katliamları yapanlarla ilgili soruşturma başlatıldığını duyurduğunda; umutlandık..!

İSLAM DÜNYASININ BİZAR OLDUĞU MEZHEP SAVAŞI KİMİN İŞİNE GELİR

İslam dünyası mezhep çatışmalarından bizardır.

İslam iç savaşı diyebileceğimiz mezhep çatışmaları coğrafyamızın lime lime edilmesinde kullanışlı bir aparattır.

DEAŞ terör örgütü nasıl ki Sünnileri temsil etmiyorsa, Şebbia ve türevleri de Şia’yı temsil etmiyor.

Ama, iki aks üzerinden yürüyen çatışmalarda, yıllarca yüzbinlerce insanımızı kaybettik.

Irak böyle paramparça edildi. Suriye böyle istikrarsızlaştırıldı.

Şimdi Suriye’de eski rejim artıkları provokasyonlarla karşı devrim hayali kurarken…

Şam’ın yeni sakinlerinin yanında görünen çoğu yabancı savaşçıdan oluşan gruplar, Lazkiye ve Tartus’ta sivil katliamlarına imza atıyor!

***

Şam hükümeti, olayları araştırmak için komisyon kurdu. Umuyor ve diliyoruz ki sivil katliamlarında rol alanlar yargılanır ve ağır cezaya çarptırılır.

Aynı şekilde, Lazkiye’de Şam güçlerine karşı yapılan saldırının müsebbibi Giyas Delle ve Esad kalıntıları bir an önce yakalanır ve cezalandırılır.

***

En önemlisi, Nusayriler, Sünniler, Dürziler, Şiiler başta olmak üzere İslam’ın tüm unsurları ile…

Hıristiyanlar, Ezidiler gibi tüm dini gruplar ve etnisiteler Suriye’de devletin güvencesi altında Suriyelileri oluşturur.

***

Ahmet El Şara’nın, Amerika’nın desteğini aldığını biliyoruz. Rusya’nın, Esad’ı Suriye’den alıp götürdüğünü biliyoruz.

İsrail ve İran’ın bir şekliyle Suriye’de istikrarın bozulmasını istediğini biliyoruz.

İran’ın Suriye sahasına dönme ihtimali azalmış olsa da yeni rejimin başını ağrıtmayı düşündüğünü biliyoruz.

İsrail’in bütüncül Suriye fikrine karşı olduğunu biliyoruz.

O halde, Lazkiye’deki karşı devrim provokasyonuna da…

Sonrasındaki mezhep savaşı çıkartabilecek sivil katliamlara da karşı olduğumuzu söyleyip bitirelim!

***

Suriye’de huzurun geç geleceğini; istikrarın zor olduğunu biliyoruz ama bugünlerde olup bitenlerin Türkiye’nin iç barışına dönük provokasyonlara da zemin hazırlamasından endişe ediyoruz.

Aman dikkat!

***

Muhatabına Not:

Siyasi Alevicilik gibi siyasi Sunnicilik de mezhep çatışmasına zemin hazırladığına göre, hiç olmazsa bizler dilimize dikkat etmeli değil miyiz?

Paylaşmak
Exit mobile version