Cumartesi, Eylül 27


TBMM Başkanı Kurtulmuş, Meclis Tören Salonu’nda düzenlediği 28. Dönem 3. Yasama Yılı Değerlendirme Toplantısı’nda 28. Dönem 3. Yasama Yılı Faaliyet Raporu’na ilişkin bilgilendirmesinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.


“Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunda terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan dinlenecek mi?” şeklindeki soru üzerine Kurtulmuş, “İlk andan itibaren komisyonumuzda oy birliğiyle aldığımız karar çerçevesinde her şey kamuoyunun önünde açık bir şekilde cereyan ediyor. Bir toplantının dışında hiçbir toplantımız gizli olmadı. O da niteliği itibarıyla Milli İstihbarat Teşkilatının ve ilgili bakanlıkların dinlendiği toplantıydı. Dolayısıyla komisyonun herhangi bir konuda nasıl karar alacağı bellidir. Henüz bu konu komisyonun gündemine gelmemiştir. Komisyonun gündemine gelirse de nitelikli çoğunlukla bu karar komisyonda alınırsa komisyon buna karar verecek. Benim tek başıma komisyon başkanı olarak karar vereceğim bir konu değildir. Henüz komisyonun gündemine gelmemiştir.” ifadelerini kullandı.


Kurtulmuş, komisyonun çalışma takvimine ilişkin soruyu, “Başlangıçta 31 Aralık’ı nihai tarihi olarak koyduk. Eğer gerekirse ikişer aylık sürelerle de komisyonun çalışmalarını uzatma yetkisini komisyona verdik.” diyerek yanıtladı.


Çok hassas bir süreç yürüttüklerini kaydeden Kurtulmuş, “Beklentilerimin üstünde olumlu bir süreci sürdürüyoruz yani şeffaf, açık, bir başka ikinci bir gündemi olmadan, her şey komisyonda karar alınarak, müzakere edilerek devam ediliyor.” dedi.


Sürecin önemli hususiyetlerinden birisinin de toplumsal rızanın artırılması olduğunu dile getiren Kurtulmuş, bu süreçle ilgili dinlemelerde amacın, sadece belli fikirlerin ortaya çıkması değil aynı zamanda bunun toplumsal rızanın artırılmasına aracılık yapması olduğunu vurguladı.


Kuruluşların komisyonda görüşlerini dile getirdikçe toplumsal rızanın da ciddi şekilde arttığını kaydeden Kurtulmuş, görüşlerini dile getiren sivil toplum kuruluşları ve bireylerin kendi çevrelerinde hassasiyetine uygun şekilde bu konuyu anlatmayı sürdürmelerini temenni ettiklerini söyledi.


Hassas bir sürecin devam ettiğini dile getiren Kurtulmuş, “Ama aynı zamanda da elimizi çabuk tutmamız gereken bir süreçteyiz. Bölgedeki şartlar, uluslararası dengelerin çok sürat süratli bir şekilde değişmeye müsait yapısı, Türkiye’nin bu barış ve kardeşlik sürecini süratle nihayetlendirmesi gerektiğine işaret ediyor.” diye konuştu.


Bir taraftan herkesi dinleyerek toplumsal rızayı çoğaltmak, diğer taraftan da ellerini çabuk tutmak durumunda olduklarını vurgulayan Kurtulmuş, “Bu, öyle bir süreç ki terazinin iki ucunu da çok hassas bir şekilde dengede tutmanız lazım. Bir tarafta Kürtlerin haklarını ve onurlarını dikkate alacaksınız, diğer tarafta da Türkiye’nin büyük çoğunluğunu oluşturan Türklerin hassasiyetlerini ve gururunu dikkate alacaksınız. Dolayısıyla bu dengeleri gözeterek şu ana kadar getirildi.” değerlendirmesinde bulundu.


Kurtulmuş, “Buradaki çok önemli noktalardan birisi de İmralı’nın yaptığı açıklamalar çerçevesinde terör örgütünün sembolik olarak Süleymaniye’de yaptığı silah yakma töreninin gereğinin devam ettirilmesi, örgütün silahsızlanmayı sürdürmesi ve yine İmralı’nın yaptığı açıklama gereği sadece Türkiye sınırları içerisinde değil Türkiye sınırları dışında da bütün bileşenleriyle birlikte örgütün kendisini feshettiğini ortaya koyması ile birlikte sürecin çok daha hızlı bir şekilde ilerleyeceğine inanıyorum.” dedi.


“Meclis Komisyonu olarak gözlemci olabiliriz, duruma vaziyet edebiliriz”


TBMM Başkanı Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonuna ilgili kurumların, terör örgütünün silah bırakma süreciyle ilgili bilgilendirme yapıp yapmadığına yönelik soru üzerine, “Burada çatışma çözümleri üzerinde söz alan, dünya örneklerini bilen öğretim üyesi arkadaşlarımız da ifade ettiler. Bizim şu anda Türkiye’de geldiğimiz nokta, başka örneklere baktığınız zaman 5 ile 9 yıl arasında gelinen noktadır yani fevkalade değerlidir, önemlidir.” ifadelerini kullandı.


Kurtulmuş, silahların tamamen bırakılması ve Türkiye için silahlı çatışma döneminin bütünüyle geride kalmış olmasının da en hassas hususlardan biri olduğunu vurgulayarak, “Takdir edersiniz ki örgütün gerçekten kendini feshettiğinin, silahları bütünüyle bıraktığının tespiti TBMM’nin yapacağı bir şey değil. TBMM, bu sürece sadece vaziyet edebilir.” diye konuştu.


Saha tespitlerini, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Genelkurmay Başkanlığı başta olmak üzere terörle mücadele ile ilgili güvenlik kurumlarının yapacaklarını anlatan Kurtulmuş, “Bunlar, yine devletin ilgili güvenlik kurumu tarafından tespit edilir, kayıt altına alınır, örgütün bütünüyle silah bıraktığı ve fesih sürecinin tamamlandığı ortaya konulursa bu süreçlerin hepsinde Meclis Komisyonu olarak biz, tabiri caizse gözlemci olabiliriz, duruma vaziyet edebiliriz ama nerede, kim, kaç tane silah bıraktı, bu bizim işimiz değil. Bunu takip etmek, bizim açımızdan mümkün de değil.” şeklinde konuştu.


Bunun bir devlet politikası olduğunu ifade eden Kurtulmuş, devletin bütün kurumlarının da kendilerine düşen sorumlulukları yerine getirdiklerini ve kısa sürede sonuç alacak noktaya gelineceğini söyledi.


“Pedalın diğer ayağının da çalışması lazım”


TBMM Başkanı Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun çalışmalarını tamamlanmasının ardından hazırlanması beklenen yasal düzenlemelere ilişkin soru üzerine, bu tür çatışma çözümlerinde başarının, “pedal çevirme metaforu” ile anlatıldığını söyledi.


Kurtulmuş, “TBMM’nin bütün bu çalışmaların hepsini yapması birkaç gün içerisinde tamamlanabilir ama sonuçta pedalın diğer ayağının da çalışması lazım.” ifadesini kullandı.


Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın PKK’ya silah bırakma çağrısını hatırlatan Kurtulmuş, “Dolayısıyla o ayağın da başta ilan edilenlerin yerine getirildiğinin ortaya konulması lazım. Böylece iki ayak beraber yürürse bu pedal çevrilebilir yoksa sadece Meclise birtakım görevler verip, tayin edip, o görevlerin üzerinden bu süreci konuşmak doğru olmaz kanaatindeyim.” görüşünü paylaştı.


Komisyonda izlenecek yolu anlatan Kurtulmuş, komisyon üyesi milletvekillerinin her birinin kendi tekliflerini gündeme getireceklerini ve komisyonun kendi içinde yapacağı toplantılarla bununla ilgili çerçevenin oluşturulacağını söyledi.


Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun herhangi bir yasa hazırlamayacağını vurgulayan Kurtulmuş, temel vazifesinin sürecin başarıyla tamamlanmasını takip ve kontrol etmek, burada öncülük yapmak ve sonuçta bir ana çerçeveyi TBMM’ye sunmak olduğunu söyledi. Kurtulmuş, “Bunu komisyonun nihai raporuyla diğer konuların hepsini de bunun içerisinde derç ederek sunacağız.” bilgisini verdi.


Yasa çıkarmanın, TBMM’nin sorumluluğu altında olduğunu belirten Kurtulmuş, “Zaten buradaki partilerin hepsi anlaşarak bir ana çerçeve ortaya koydukları takdirde ki inşallah öyle olacak, o zaman herhangi bir konuda yasa çıkarılması fevkalade kolay olacaktır. Çok kısa bir süre içerisinde ilgili yasalar çıkacaktır.” dedi.


“Dünya dengeleri bakımından da önemli olduğunu düşünüyorum”


Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump’la görüşmesine ilişkin soru üzerine şu değerlendirmelerde bulundu:


“Fevkalade önemli bir ziyaretti. Tarihi bir gelişmeydi. Sadece Sayın Cumhurbaşkanı’mızın Trump’la görüşmesi değil Cumhurbaşkanı’mızın New York çalışmalarının tamamını, Genel Kurul konuşması, Gazze Özel Oturumundaki konuşması, Trump’la beraber Müslüman ülke liderleriyle birlikte yaptığı görüşmelerin hepsini bir bütün olarak gördüğümüzde ve son dünkü Trump görüşmesinde bizim açımızdan oldukça olumlu bir sonucun ortaya çıktığını söylemek mümkündür.”


Bu görüşme, Türk-Amerikan ilişkileri, hem bölgedeki dengeler ve denklemler bakımından Türkiye’ye ümit ediyorum ki yeni kapılar açacaktır. Yeni adımlar atılmasına vesile olacaktır. Bu görüşmeden dışarıya yansıyan olumlu havanın uzunca bir süredir Amerika Birleşik Devletleri Başkanı’yla bölge ülkelerinden birisi yani Müslüman ülkelerden birisinin lideriyle yapmış olduğu bu kadar samimi bir görüşmenin, ben dünya dengeleri bakımından da önemli olduğunu düşünüyorum. İnşallah sonuçları iyi olur. Yeni bir dönemdir, o açık görünüyor. Türkiye olarak da Türkiye’nin bölgesel anlamdaki etkisini artıran bir toplantı olduğunu görüyoruz. Bu toplantıda konuşulanların bundan sonra çok sıkı takip edilmesi ve sonuçlarının alınması gerektiğini önemli görüyorum. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanı’mızın Suriye politikaları konusunda göstermiş olduğu liderliğe atıfta bulunarak hatta biraz da abartılı bir cümleyle, ‘Suriye’yi siz aldınız.’ şeklindeki açıklaması, aslında Türkiye’nin Suriye konusunda özellikle geçmiş dönemlerde Suriyeli siviller konusunda yapmış olduğu büyük katkıları ifade eden bir açıklamadır. Ümit ederim, başta Suriye’deki dengeler olmak üzere bu toplantı, bu görüşme, bölgedeki bütün problemli alanlarda bizim lehimize bir gelişmenin sağlanmasına vesile olur.”


TBMM Başkanı Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun bundan sonra kimleri dinlemesi gerektiğine yönelik değerlendirmesinin sorulması üzerine, “Gençlik ve kadın temsilcisi olan grupların dinlenmesinde fayda var. Yine birtakım emekli subaylar, astsubaylar yani Türkiye’nin bu terörle mücadelesine katkıda bulunmuş ve bedel ödemiş olan grupların dinlenmesinde fayda var. Hukuk dernekleri ve akademisyenliği güçlü yerlerin de komisyona davet edilmesinde fayda mülahaza ediyorum. Belki de son toplantıyı, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı ve ilgili bakan arkadaşlarımız, Adalet Bakanı’mız, Dışişleri Bakanı’mız da olmak üzere son kez genel çerçeveyi bir kere daha kendi açılarından değerlendirecekleri bir toplantı yapılabilir.” diye konuştu.


Komisyonda sivil terör mağdurlarının da dinlenebileceğini dile getiren Kurtulmuş, “Mühim olan süratle bunların tamamlanıp artık gerekli düzenlemelerin yapılmasına başlamak lazım.” ifadesini kullandı.


“İnşallah yeni bir anayasa yapım sürecine Türkiye, en kısa süre içerisinde başlar”


TBMM Başkanı Kurtulmuş, ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın Türkiye’ye yönelik açıklamalarına ilişkin soru üzerine şu ifadeleri kullandı:


“Herkesin sözü kendisinedir. Kendisi de -Siz de söylüyorsunuz- düzelttiğini ifade ediyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak ve siyasi hayatı boyunca hep demokrasiden yana, milli iradeden yana olan birisi olarak söylemek isterim: Türkiye’de meşruiyetin bir tane kaynağı vardır, o da millet iradesidir. Millet iradesinden başka hiçbir iç ya da dış odağın Türk siyasetine meşruiyet sağlaması mümkün değildir. Şu anda da Türkiye’de sağlam, olgun bir demokrasi vardır. Defaatle bedelini ödemiş, demokrasinin bedelini ödemiş olan fevkalade olgun bir halk vardır. Bu kadar kısa süren demokrasi tarihimizin kaç kere darbelerle önünün kesildiğini, milletin ne kadar büyük bedeller ödediğini biliyoruz. Dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı, Türkiye’de milli iradenin temsil edildiği, milli iradenin tecelli ettiği bir çatıdır ve meşruiyetin yegane kaynağı Türkiye Büyük Millet Meclisinde temsil edilen millettir.”


Başka bir soru üzerine Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun çalışmalarının anayasa çalışmalarıyla bir ilgisinin olmadığına işaret etti.


Kurtulmuş, “Burada başarılı bir sonucu ortaya koyduğumuz takdirde Türkiye’nin diğer meselelerinin de rahatlıkla, böyle demokratik bir ortamda müzakere edilebileceği ortaya çıkacaktır. Zor konularımızdan birisi, bunun kadar zor değil ama zor konularımızdan birisi de şüphesiz anayasa, yeni bir anayasa çalışmasıdır.” değerlendirmesinde bulundu.


Mevcut Anayasa’nın Türkiye’yi taşıyamadığının altını çizen Kurtulmuş, “İnşallah bu komisyon atmosferine benzer bir atmosfer oluşur ve yeni bir anayasa yapım sürecine Türkiye, en kısa süre içerisinde başlar.” diye konuştu.

Paylaşmak
Exit mobile version