Avrupa genelindeki büyük kütüphanelerden 2022 ile 2023 yılları arasında, aralarında Aleksandr Puşkin ve Nikolay Gogol’ün ilk baskılarının da bulunduğu yaklaşık 170 nadir Rus edebiyat eseri çalındı.
Soruşturmayı yürüten yetkililer, olayları son yılların “en kapsamlı kültürel soygun operasyonlarından biri” olarak nitelendiriyor.
Polonya, Fransa, Almanya, İsviçre, Finlandiya ve Baltık ülkelerindeki koleksiyonları hedef alan soygunlar, faillerin Rusya’nın kültürel mirasını “geri alma” iddiasıyla hareket eden devlet destekli bir şebekenin parçası olup olmadığı tartışmalarını gündeme getirdi.
VARŞOVA SOYGUNU KITA GENELİNDEKİ ŞEBEKEYİ ORTAYA ÇIKARDI
İngiliz The Guardian gazetesinin yürüttüğü araştırmaya göre süreç, 16 Ekim 2023’te Varşova Üniversitesi Kütüphanesinde yaşanan bir olayla gün yüzüne çıktı.
“Sylvena Hildegard” ve “Marko Oravec” sahte isimlerini kullanan iki kişi, 19. yüzyıl Rus edebiyatı koleksiyonundan sipariş ettikleri eserleri inceledikten sonra ortadan kayboldu.
Personel, masadaki sekiz kitaptan Puşkin’in Haydut Kardeşler eserinin de aralarında bulunduğu beşinin çalındığını tespit etti.
Yapılan detaylı incelemelerde, aynı koleksiyondan daha önce 74 eserin daha çalındığı ve yerlerine “yüksek kaliteli kopyalar” bırakıldığı anlaşıldı.
Kütüphaneye destek veren eski diplomat Hieronim Grala, durumu “Bu, mücevherlerin kalbini sökmek gibiydi” sözleriyle izah etti.
Soruşturmayı yürüten savcı Bartosz Jandy ise koleksiyonun “Polonya’nın Rus yönetimi dönemlerinde şekillendiğini ve ulusal mirasın bir parçası olduğunu” vurguladı.
AVRUPA GENELİNDE BENZER YÖNTEMLERE BAŞVURULDU
Varşova’daki vaka Letonya, Estonya, Litvanya, Finlandiya, Çekya, Fransa, İsviçre ve Almanya’daki benzer soygun serisinin parçasıydı.
Estonya’nın güney bölgesi savcısı Laura Bellen, Guardian’a yaptığı açıklamada “Kapsamı ve yöntemleri bakımından bugüne dek böyle bir şeyle karşılaşmadık” dedi.
Şüpheliler, tüm olaylarda sahte kimliklerle kütüphanelere girip nadir Rus eserlerini talep ediyor, ardından orijinal kitapları gizleyerek yerlerine taklitlerini bırakıyordu.
Aralık 2022’de Letonya polisi, Riga Ulusal Kütüphanesinden çalınan eserlerde DNA’sı tespit edilen 46 yaşındaki Gürcü antikacı Beka Tsirekidze’yi yakaladı.
Daha sonra Estonya’da mahkûm edilen Tsirekidze, kimden talimat aldığını açıklamadı.
Savcı Bellen, “Muhtemelen bu soygunları yaptıran başka bir güç vardı” diye konuştu ancak devlet bağlantısına dair somut bir kanıt bulunamadığını belirtti.
AB ÇAPINDA ORTAK SORUŞTURMA
Geçtiğimiz yılın mart ayında Avrupa Adli İşbirliği Birimi (Eurojust); Fransa, Litvanya, Polonya ve İsviçre’nin katılımıyla ortak bir soruşturma ekibi kurdu.
Gürcistan da sürece operasyon ortağı olarak dâhil edildi. Soygunların Rusya’nın Ukrayna işgalinden iki ay sonra başlaması, Kremlin’in “Rus kültürel mirasını geri getirme” girişimi olabileceği yönündeki şüpheleri artırdı.
Polonyalı savcı Jandy, gazeteye verdiği demeçte “Bir grup hırsızın devlet desteği olmadan böyle bir faaliyete girişmesi imkânsız” değerlendirmesini yaptı.
HEDEF NEDEN PUŞKİN?
Tüm kütüphaneler, çalınan eserler arasında mutlaka Aleksandr Puşkin’e* ait bir kitabın bulunduğunu bildirdi.
Rus edebiyatının simge isimlerinden olan Puşkin, Devlet Başkanı Vladimir Putin yönetiminde yeniden “ulusal gurur” sembolü olarak öne çıkarılıyor.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Kasım 2022’de Puşkin’in “Rusya’ya İftira Edenlere” adlı şiirini okuması, bu durumun bir yansıması olarak görülüyor.
Ukraynalı yazar Oleksandr Mıked ise “Dünya hâlâ Rusya’nın büyük kültürel mirasına romantik bir bağlılık duyuyor. Bu da Rusya’ya işlediği suçların ardından af dileme imtiyazı sağlıyor” yorumunu yaptı.
SORUŞTURMANIN AYRINTILARI
Soruşturma, Kasım 2023’te Gürcü şüpheli Mihail Zamtaradze’nin Brüksel’de yakalanması ve Gürcistan’da beş kişinin daha gözaltına alınmasıyla hız kazandı.
Yakalananlar arasında, Varşova’da “Sylvena Hildegard” takma adını kullanan 23 yaşındaki Ana Gogoladze de vardı.
Gogoladze ifadesinde, eşiyle birlikte Varşova’da beş kitap çaldıklarını ve Viyana’daki bir bağlantıya teslim ettiklerini söyledi.
Fakat daha sonra bu kitapların da taklit olduğunu öğrendiklerini ve rakip hırsızlar tarafından kandırıldıklarını belirtti. Bu tanıklık, en az iki Gürcü grubun aynı eserleri çaldığını ortaya koydu.
Bu yılın nisan ayında Vilnius’ta yargılanan Zamtaradze’nin, yedi ülkeye yayılan hırsızlıklarla bağlantılı olduğu GPS kayıtlarıyla kanıtlandı.
Litvanyalı hâkimler, sanığın “rollerin paylaşıldığı organize bir grubun üyesi” olduğu sonucuna vardı.
DELİLLER RUS ALICILARA ÇIKIYOR
Zamtaradze sorgusunda, kendisini “Maksim” adlı bir Rus nadir kitap tüccarının görevlendirdiğini ve ödemeleri kripto para ile aldığını söyledi.
Soruşturmacılar, bu ismin Moskova’daki Staraya Kniga (Eski Kitap) adlı sahafın yöneticisi Maksim Tsipris olabileceğini düşünüyor. Tsipris ise iddialara ilişkin yorum yapmadı.
Dikkatler ayrıca, Varşova Üniversitesi Kütüphanesinin damgasını taşıyan bazı Puşkin baskılarını satışa sunduğu iddia edilen Litfund adlı Rus müzayede evine çevrildi.
Kurumun başındaki Sergey Burmistrov iddiaları inkâr etti.
Rusya’daki kurumların soruşturmada işbirliği yapmaması, Avrupa’daki devlet bağlantısı şüphelerini derinleştiriyor.
Savcı Jandy, “Kitapların geri alınması Rusya’nın yardımı olmadan mümkün değil. Ancak fiilen savaş hâlindeyken bu imkânsız” ifadesini kullandı.
Değeri 3 milyon doları aşan yaklaşık 170 eserden hiçbiri bugüne kadar bulunamadı.
KAYNAK: NTV