Türkiye köklü tarihi ve medeniyet zenginliğiyle adeta bir açık hava müzesi konumunda. Anadolu’nun dört bir yanında sürdürülen arkeolojik kazılar, binlerce yıllık geçmişe ışık tutan önemli buluntuların ortaya çıkmasını sağlıyor. Anıtsal mezarlardan göz alıcı mozaiklere, bronz heykellerden amforalara kadar sayısız kıymetli eser Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın titizlikle yürüttüğü “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında ortaya çıkarılıyor.
Bu keşifler kadim uygarlıkların sanatlarına, günlük yaşamlarına ve kültürlerine ışık tutuyor. İşte 2025’in başından bu yana gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan önemli buluntular…
1. Gordion’da 2700 yıllık anıtsal mezar
Ankara’nın Polatlı ilçesindeki Gordion Antik Kenti’nde yürütülen kazılarda MÖ 8’inci yüzyıla tarihlenen anıtsal bir kremasyon mezarı gün yüzüne çıkarıldı. “47’nci Tümülüs” olarak kayıtlara geçen mezarın bir Frig kralına veya üst düzey bir yöneticiye ait olduğu sanılıyor.
Yaklaşık 8 metre yüksekliğinde ve 60 metre çapında olan tümülüs, Gordion’daki orta ölçekli mezar yapıları arasında yer alıyor. Ahşap konstrüksiyonla inşa edilen mezar odası zamanla üzerindeki taş ve toprak baskısıyla çökmüş olsa da içindeki eserler büyük ölçüde korunmuş durumda.
Gordion Antik Kenti’nde yürütülen kazılarda, çoğunluğu bronz ve demirden yapılmış 100’den fazla arkeolojik eser de bulundu. Büyük kazanlar, üç ayaklı çömlekler, demir tütsülükler ve bronz kaplar dikkat çeken buluntular arasında yer alıyor. Bunlar arasında özellikle 2700 yıllık bronz çömlek dikkat çekici.
.jpg)
2. Aspendos’ta Hermes heykeli ortaya çıktı
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yürüttüğü “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında Aspendos Antik Kenti’nde süren 2025 yılı kazılarında, Roma İmparatorluk Dönemi’ne ait önemli heykel buluntuları ortaya çıkarıldı. Tiyatro Caddesi’nin doğusundaki anıtsal çeşme kalıntıları arasında bulunan mermer Hermes heykeli parçalar halinde çıkarıldıktan sonra kazı evi deposunda birleştirildi.
Sağ elinde para kesesi, sol elinde pelerin ve kerykeion (asa) taşıyan Hermes’in yanında ise başı kendisine dönük bir koç figürü yer alıyor. Kaidesiyle birlikte 165 santimetre yüksekliğe ulaşan heykelin MS 2’nci yüzyıl sonu ile 3’üncü yüzyıl başlarına tarihlendirildiği ifade ediliyor. Aynı alanda aşk tanrıçası Afrodit ve aşk tanrısı Eros’a ait olduğu değerlendirilen başlar da gün yüzüne çıkarıldı.
3. Perge Antik Kenti’nde beş heykel
Antalya’daki Perge Antik Kenti’nde yürütülen kazılarda farklı dönemlere ait beş heykel ortaya çıkarıldı. Bulunan eserler arasında yaklaşık 2 metre yüksekliğinde, bir yunusun üzerinde oturan Eros figürüyle bütünlük oluşturan Afrodit heykeli dikkat çekiyor.
Afrodit heykelinin yanında, Severuslar dönemine ait olduğu değerlendirilen 187 santimetre boyunda, giyimli bir kadın heykeli ile benzer nitelikler taşıyan, iki parça halinde başka bir kadın heykeli bulundu. Kentin doğu caddesindeki kazılarda ise yan yana duran bir kadın ve erkek heykeline ulaşıldı. Bu keşifler Perge’nin heykeltıraşlık geleneğine ve dönemin sosyal yapısına dair önemli ipuçları sunuyor.
4. Assos’ta 2200 yıllık mozaik ve 1800 yıllık anıt mezar
Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Assos Antik Kenti’nde süren kazılarda yaklaşık 2200 yıllık mozaik ile 1800 yıllık anıt mezar bulundu. 1981’den beri kesintisiz devam eden çalışmalarda Helenistik döneme ait bir mozaik, tamamen sağlam şekilde gün yüzüne çıkarıldı. Üç renkli bitkisel ve geometrik motiflerle süslü mozaik, muhtemelen cimnastik salonu olarak kullanılan bir yapıya ait.
Kazılarda ortaya çıkarılan ve “çeşme yapısı” olarak bilinen yapının ise Roma döneminde önemli bir aileye ait anıt mezar olduğu tespit edildi. Yaklaşık 1800 yıllık bu mezar, kentteki diğer anıt mezarlarla birlikte Assos’un tarihsel zenginliğine ışık tutuyor.
5. Hadrianopolis’te 1500 yıllık strateji oyunu taşları
Karabük’ün Eskipazar ilçesindeki Hadrianopolis Antik Kenti’nde yürütülen kazı çalışmalarında 5’inci yüzyıla ait olduğu tahmin edilen iki kemik oyun taşı bulundu. Bulunan taşlar mercimek ve disk formunda… Üzerlerinde de 4 kollu ve 8 kollu semboller yer alıyor. Bu işaretler, taşların antik dönemde oynanan askeri strateji oyunlarına ait olduğunu gösteriyor.
Hadrianopolis’te ortaya çıkan oyun taşları, bölgede uzun yıllar boyunca varlığını sürdüren Roma askeri birliğinin izlerini güçlendirdi. Askerler tarafından sevilen ve stratejik düşünceye dayanan Ludus Latrunculi ile Doudecim Scripta isimli oyunların Anadolu’daki antik kentlerde sıkça rastlanan örnekleri arasında yer aldığı biliniyor. Bu buluntular, Hadrianopolis’in milattan sonra 2. yüzyıldan 5. yüzyıla kadar aktif bir Roma karargahı bulunduğu tezini destekliyor.
6. Roma dönemi hayvan mozaikleri Milas’tan çıktı
Muğla’nın Milas ilçesindeki Herakleia Antik Kenti’nde yapılan kazılarda köylüler tarafından yıllarca ahır olarak kullanılan Roma hamamının tabanında timsah, yunus, flamingo ve yılan balığı betimlemeli mozaikler ortaya çıkarıldı.
Hamamın özellikle “soğukluk” bölümünde birbirine yönlendirilmiş 6 timsah figürünün bulunduğu mozaik ilgi çekti. Bu figürlerin, timsahların yaşamadığı bir bölgede ortaya çıkması mozaikleri yapan ustanın timsahı bizzat görmüş olabileceği ve gezici bir usta olma ihtimalini gündeme getirdi. Hamamın bir başka bölümünde yer alan mozaikte de yunusların arasında flamingo ve yılan balığı betimlemeleri yer alıyor.
7. Stratonikeia Antik Kenti’nde 2000 yıllık lahit
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan ve “Gladyatörler Kenti” olarak bilinen Stratonikeia’da Helenistik, Roma, Bizans dönemlerine ait önemli eserler gün yüzüne çıkarılıyor.
Muğla’nın Yatağan ilçesindeki Stratonikeia Antik Kenti’nde devam eden kazılarda 2000 yıl öncesine ait girlandlarla (çelenk) süslü lahit bulundu. Lahdin köşelerinde koçbaşları, orta kısmında Eros figürleri ve boğa başları yer alıyor. Canlı ve detaylı işlenen girlandlarda zeytin, üzüm, nar ve haşhaş gibi motifler dikkat çekiyor.
8. Pergamon’da “Mozaikli Ev” keşfi
İzmir’deki Pergamon Antik Kenti’nde Roma dönemine ait “Mozaikli Ev” ortaya çıkarıldı. Mozaik zeminiyle dikkat çeken yapı kompleksinin MS 2’nci veya 3’üncü yüzyılda inşa edildiğini düşünülüyor.
Mozaikli Ev, merkezi taş avlu ve havuzuyla dikkat çekiyor. Havuzda “dünyanın en tatlı çocuğu” yazılı, yanında köpeğiyle tavşan avına çıkan çocuk figürlü bir mezar taşı yer alıyor. Yapının Hristiyanlık döneminde de kullanıldığı, 7’nci yüzyıldaki Arap akınları sırasında büyük bir yangınla terk edildiği tahmin ediliyor.
Kazılarda ayrıca Helenistik döneme ait kraliyet mühürlü kiremit parçası ile Roma ve Bizans dönemlerine ait mutfak eşyaları, takılar ve sikkeler de bulundu.
9. Metropolis’te parçalanmış bronz heykeller bulundu
İzmir’in Torbalı ilçesindeki Metropolis Antik Kenti’nde “antik hurdalık” olarak kullanılan alanda yaklaşık 2000 adet parçalanmış bronz heykel kalıntısı keşfedildi. Heykel parçaları arasında baş, göz, parmak ve sandalet gibi detaylar yer alıyor.
Bölgede bronz heykel üretimi ve tamiratına dair izler de ortaya çıktı. Kare ve dikdörtgen bronz plakalar, heykellerin üretim sürecindeki kalıp aşamalarına işaret ediyor. Buluntular antik dönemde Metropolis’te hem sanatın hem de geri dönüşümün önemli olduğunu gösteriyor.
10. Adrasan’da 2 bin yıllık gemi batığı
Antalya’nın Kumluca ilçesi, Adrasan açıklarında yapılan sualtı arkeolojik çalışmalarında, Geç Hellenistik-Erken Roma Dönemi’ne tarihlenen bir Seramik Batığı keşfedildi.
33 ila 46 metre derinlikte tespit edilen bu batığın yüzlerce seramik parçası taşıdığı ortaya çıktı. Yaklaşık 2 bin yıl önce bir kargo gemisinde taşındığı belirlenen seramikler, taşıma sırasında ham kille sıvanarak korunmuş ve iç içe yerleştirildiği belirlendi. Nadir bulunan bu batığın Geç Hellenistik ve Erken Roma dönemlerine ışık tutacak önemli bilgiler barındırdığı ve dönemin ticaret, günlük yaşam ve sanat anlayışı hakkında yeni veriler sunacağı belirtiyor.