Ege Üniversitesi (EÜ) Ziraat Fakültesi Tohum Teknolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Fen Bilimleri Enstitüsü Tohumluk Bilimi ve Teknolojisi Ana Bilim Dalı’nda yürütülen bilimsel çalışmalar, Emine Erdoğan Tohum Bilimi ve Teknolojisi Enstitüsü çatısı altında birleştirildi.
Yaklaşık 7 yıl süren planlama ve hazırlıkların ardından proje kapsamında oluşturulan ve uluslararası kuruluşlardan akredite 7 laboratuvarın bulunduğu enstitüde tohum ve fide analizleri, hastalığa yol açan organizma ve maddeler, kalite, moleküler olmak üzere birçok alanda testler yapılabilecek.
Enstitüde ayrıca tohum bilimi ve teknolojisi, çeşit geliştirme, bitki ıslahı programlarında yüksek lisans ve doktora programları da yer alacak.
Tarım ve Orman Bakanlığı, Uluslararası Tohum Test Birliği, TÜBİTAK, Uluslararası Tohum Federasyonu, TÜRKTOB gibi birçok önemli kuruluşun yanı sıra tarım sektörünün öncü firmalarıyla yapılacak güçlü işbirlikleriyle enstitünün gıda güvenliği ve biyolojik çeşitliliğin korunması açısından stratejik bir konuma sahip olması hedefleniyor.
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, akredite laboratuvarları, teknik altyapısı ve akademik kadrosuyla enstitünün güçlü bir yapıya sahip olduğunu söyledi.
Tohumu kontrol eden ülkelerin tarım ve gıdayı da kontrol ettiklerini dile getiren Budak, şöyle konuştu:
“Aslında bu anlayış, bu çalışmaya daha fazla odaklanmamıza vesile oldu. Türkiye’den dünyaya tohum bilimi ve teknolojisi anlamında çok büyük hizmetlerimiz olacak. Tohum bilimi ve teknolojisi alanında yurt dışında görev yapan Türk akademisyenlere de buradan çağrıda bulunuyoruz. Türkiye’de artık tohum bilimi ve teknolojisi alanında enstitümüz var. Türkiye tohumuna, suyuna, havasına, toprağına sahip çıkacak, bunu enstitüdeki bilimsel çalışmalarla yapacağız. Ülkemiz burada yürütülecek bilimsel araştırmalarla gıda güvenliği konusunda daha güçlü olacak.”
Prof. Dr. Budak, enstitüde kuraklık, hastalık ve tarımsal zararlara karşı mücadelede verimli tohumların geliştirileceğini, ata tohumu ve gıda güvenliğiyle ilgili önemli çalışmalara imza atılacağını dile getirdi.
Enstitünün kurulması için 7 yıldır çaba sarf ettiklerini vurgulayan Budak, şunları kaydetti:
“Türkiye’de ilk kez tohum bilimi ve teknolojisi enstitüsü kuruluyor. Hollanda’da 100 yıldır var. Üniversitelerimizin ziraat fakültelerinde bu tür çalışmalar yapılıyor ama tohum odaklı ilk kez bir enstitüde ele alınmış olacak. Bugünlere gelmek kolay değil. Yerli ve milli tohum teknolojisi dahil uluslararası tohum laboratuvarları standartlarına özgü her türlü gereksinimi maddi ve manevi tamamladıktan sonra enstitünün kurulması için Yükseköğretim Kurulu ve Cumhurbaşkanlığımıza başvurduk. Talebimizin devlet nezdinde destek görmesi bizi ayrıca mutlu etti.”
Tarım ve tohum alanında bilimsel katkı sunmayı amaçladıklarını dile getiren Budak, enstitüde yüksek lisans ve doktora programlarıyla eğitim vereceklerini, AR-GE çalışmaları yürüteceklerini belirtti.
Türkiye’nin tohum alanında ciddi mesafe aldığına işaret eden Budak, “Ülkemizin kendine yeterli olmadığı sebzeler, meyveler gibi alanlar var. Enstitüde yapılacak bilimsel çalışmalarla bu açığın da hızlı bir şekilde kapatılacağına, ihracatçı ülke olabileceğimize inanıyorum. Zaten birçok üründe, mesela pirinçte Türkiye, tohum ihracatı yapabiliyor. Enstitüdeki bilimsel çalışma ve araştırmalarla Türkiye, artık tohumculukta kendini çok daha güvende hissedecektir.” şeklinde konuştu.
Özel sektörün de enstitüden dolayı heyecanlı olduğunu vurgulayan Budak, teknoparklardaki tohumla ilgili firmaların da enstitüye entegre olmak istediklerini sözlerine ekledi.