13 Aralık 2018’de kurulan Türkiye Uzay Ajansı (TUA), 6 yıl gibi kısa bir sürede önemli işlere imza attı. İlk Türk astronotları uzaya göndererek herkesi gururlandırdı.
Milli Uzay Programı kapsamında çalışmalarını devam ettiren TUA’nın 6 öncelikli hedefi var. TUA Başkanı Yusuf Kıraç, bu hedefleri TRT Haber’e anlattı.
“Ülke hedefleri doğrultusunda ilerliyoruz”
Türkiye’de uzay projelerinin, uydu çalışmalarıyla 1980’lerin ortalarında başladığını hatırlatan Kıraç, “Fakat tam kapsamlı, işin ekonomisi, stratejisi ve bilimsel çalışmalar, Sayın Cumhurbaşkanımızın 3 yıl önce açıkladığı Milli Uzay Programı ile başladı. Milli Uzay Programı bugün bu konuda ileri seviyede olan ülkelerin hedefleri ne ise, o hedefleri içeriyor. Biz de kendimize bunu görev aldık” dedi.
Kendi uydusunu yapan ülke olduk
2024 yılının Türkiye’nin uzay çalışmaları için önemli bir yıl olduğunu hatırlatan Kıraç, “2 astronomumuzu uzaya 20 deneyle birlikte uzaya gönderdik. Bu deneylerin analizleri yapılıyor. Yakında detaylarını kamuoyuyla paylaşacağız” diye konuştu. İlk yerli ve milli haberleşme uydusunun bu yıl fırlatıldığının hatırlatan Kıraç, “TÜRKSAT 6A’yı haziran ayında gönderdik. Tamamen yerli üretim, Türk mühendislerin ürünüydü. 2025’in ilk çeyreğinde hizmet vermeye başlayacak. Bununla birlikte bir yıl önce gözlem uydumuz İMECE’yi, metre altı çözünürlükte, kendi geliştirdiğimiz kameralarımızla gönderdik” dedi. Türkiye, bu uydularla, akıllı şehirlerden çevre takip sistemlerine kadar bir çok servisi verebilecek.”
Hedef: 2026’da Ay
Türkiye uzaya astronot gönderdi ancak Milli Uzay Programıiçinde olan Ay Misyonu, en önemli hedefler arasında yer almaya devam ediyor. Kıraç, “Bunun iki önemli parçası var. Kendi uzay aracımızı yapıyoruz ve hibrit itki sistemini yapıyoruz. Testleri devam ediyor. İnşallah 2026’da Türkiye Ay’a erişen ülkeler arasına katılacak” dedi. Aya önce sert iniş yapılacak ve ikinci fazda yumuşak iniş gerçekleştirilecek. Üçüncü faz ise insan indirme şeklinde olacak.
Atomik saat 1 yıl sonra hazır
Yusuf, Kıraç, bir başka önemli konunun da uzay saati olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
“Uzaydaki en stratejik çalışmalardan bir tanesi zaman ve konumlama sistemleri. Kendi bölgesel konum ve zamanlama sistemimiz için çalışıyoruz. Atomik saatimiz inşallah bir yıl sonra kullanıma hazır hale gelmiş ve uzay tarihçesi kazandırmış olarak bunu da üretmiş olacağız.”
Fırlatma üssümüzü kuracağız
Türkiye’nin bu çalışmaları başarıyla yapabilmesi için kendi fırlatma üssüne sahip olması da gerekiyor. Bu konuda çalışmaların sürdüğünü ve detayların önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşılacağını ifade den Kıraç, “Ülke olarak hedefimiz, uzaya bağımsız olarak gidebilmek. Bunun için de kendi fırlatma üssü olan, kendi fırlatma sistemine sahip bir ülke yolunda ilerliyoruz. İnşallah çok kısa sürede bunları başaracağız. Bununla ilgili önemli adımlar atıldı” dedi.
Bitki yetiştirme ve ilaç deneyleri
Uzaya gitmenin temel amacı bilimsel gelişme sağlamak. Bu nedenle uzayda bugüne kadar 2 bin 500 civarında deney yapıldı. bunlardan 20 tanesini Türk Astronotlar Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever gerçekleştirdi. Kıraç bu konudaki çalışmaları söyle anlattı:
“Tohum üretiminden tutun da elektronik kartalar kadar testler ve deneyler devam ediyor. Ayrıca ileride bir koloni kurulduğunda nasıl bitki üretilir, yiyecekleri nasıl karşılanabilir, bu bilgileri elde edilmeye çalışılıyor.En son Ege Üniversitesi ile bazı tohumları uzaya göndererek, daha zor şartlarda tohumların nasıl tepki vereceğine ilişkin bazı deneylerimiz oldu. İnşallah bunun da detaylı analizleri devam ediyor. Uzaydaki çalışmaların bazı avantajlar sağdığı görülüyor. Özellikle ilaç alanında. Mesela bir kanser hücresinin yerçekimi olmayan ortamda tepkisi daha farklı oluyor. Buradaki çalışmalar çok önemli hale gelecek.”
77. IAC Antalya’da
Kıraç, “2026’da 77’ncisi düzenlenecek Uzay Fuarı’nın (International Astronautical Congress- IAC) Antalya Belek’te yapılacağını da belirterek, “Bilim insanları, sektör temsilcileri, öğrenciler ve girişimcilerden oluşan yaklaşık 15 bin kişiyi burada toplamayı planlıyoruz” diye konuştu. Kıraç sözlerini şöyle tamamladı:
“Uzay ekonomisi bugün 600 milyar doları geçti. Dünya ekonomisi her yıl yüzde 3 civarında büyürken, uzay ekonomisi bunun üç katı kadar, yüzde 8-9 büyüyor. Buradan mutlaka payımızı almamız lazım. Start up girişimler çok önemli. Bugün uzay teknolojilerinde, uzayda hizmet verebilecek servisler konusunda irili ufaklı pek çok çalışma başlatıldı. Türkiye’de iki, üç girişim, kendi uydusunu gönderecek hale geldi. Özel sektördeki girişimcilerin bu alandaki çalışmaları kendilerine ve Türkiye’ye çok şey katacak. Biz de TUA olarak her türlü desteği vermeye devam edeceğiz.”