Perşembe, Kasım 14


Bir ülke içindeki yerleşim birimlerinin en büyüğüne şehir deniyor. Sadece nüfus olarak değil, altyapı ve imkanlar açısından da şehirler, yaşayanların en fazla imkana sahip olabildiği yerleşimleri oluşturuyor. Şehirleşme, altyapıdan mimariye, ulaşımdan kültürel çalışmalara kadar bir çok imkanla birlikte sorunu da beraberinde getiriyor. Bu konulara dikkat çekmek için dünyada 8 Kasım tarihi, 1949 yılından beri ‘Dünya Şehircilik Günü’ olarak kutlanıyor.


Dönüm tarihi 1985


Türkiye de şehircilik anlamında önemli yol alan ülkeler arasında. 1923 yılından 1980’li yıllara kadar kırsalda yaşayan nüfus, ülkenin çoğunluğunu oluşturuyordu. 1950 yılında Türkiye’de nüfusun yüzde 75’i hâlâ kırsalda yaşarken, 1980’de bu oran yüzde 56,1’e düştü. 1985 yılında ise ilk kez şehir nüfusu kırsal nüfusu geçti.


2023 sonunu itibariyle Türkiye nüfusunun yüzde 93’ü şehirlerde yaşıyor. En kalabalık şehir olan İstanbul, 15 milyon 655 bin kişilik nüfusuyla, bir çok ülkeyi geride bırakmış durumda.


2050’de yüzde 95’e ulaşacak


2050 yılında dünya nüfusunun 3’te 2’sinin, Türkiye nüfusunun ise yüzde 95’inin şehirlerde yaşayacağı öngörülüyor. Bu da ‘doğru şehirleşme’ konusunu daha önemli hale getiriyor. Bu nedenle 2000’li yıllardan itibaren, ‘deprem gerçeği’ de göz önünde tutularak Türkiye’nin şehircilik perspektifi yeniden şekillendirildi. ‘Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’, ‘Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na dönüştü. Bakanlık “afetlere dayanıklı, tarihi ve doğal güzelliklerin korunduğu, sosyal ve teknolojik altyapının modernize edildiği bir anlayışla” çalışmaları sürdürüyor. Bakanlık koordinasyonunda yürütülen şehirleşme çalışmaları, başta deprem olmak üzere doğal afetlere dayanıklı ve yeşil alanlarıyla nefes alan yapılar inşa edilmesini hedefliyor. Bunun son örneği, ‘Asrın Felaketi’ olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli deprem sonrasında ortaya konuldu. 11 ili etkileyen ve büyük yıkıma neden olan deprem sonrasında 130 binin üzerinde konutun anahtarı 1 yıl içinde teslim edildi. 200 binden fazla konutun teslimi için de gün sayılıyor.


Şehirler ‘kentsel dönüşümle’ yenileniyor


Bir deprem ülkesi olan Türkiye’de, ‘Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’ kapsamında kentsel dönüşüm çalışmalarıyla daha güvenli yapılar ve şehirler oluşturuluyor. 12 yıldır sürdürülen kentsel dönüşüm çalışmalarıyla, afet risklerine karşı can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan yerleşim alanları ile bunlar dışındaki riskli yapılan bulunduğu arsa ve arazilerin bütüncül planlama yaklaşımı çerçevesinde, yeniden yapılandırılması, teknik ve mali desteklerle sürdürülüyor. Kentsel dönüşüm kapsamında, 2 milyon 70 bin 42 adeti bağımsız birimde ikamet eden 8 milyonu aşkın vatandaşın can ve mal güvenliği için 906 bin 540’ı İstanbul’da olmak üzere, 2,3 milyon yeni bağımsız bölüm üretildi. 400 bin bağımsız bölümün dönüşüm süreci de sürdürülüyor.


Kent meydanlarına dönüş


Şehirlerin en önemli alanlarından birini meydanları oluşturur. Hatta turizmin en çok yoğunlaştığı yerlerin başında bu ünlü meydanlar gelir. Türkiye’de de kent meydanları, aslına ve tarihi dokusuna uygun olarak yenilenmeye başlandı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinasyonuyla yapılan çalışmalarla, şehirlerin sembol kabul edilen tarihi ve tescilli yapıların yanı sıra, çarşılar, parklar, camiler ve işyerleri de yenileniyor. ‘Kent Meydanları Projesi’ kapsamında 45 ilde 80’i aşkın kent meydanı düzenlemesi halen devam ediyor. Yeşil alanlar da bu kapsamda şehre kazandırılıyor. Kent meydanı çalışması yapılan yerler arasında Asrın Felaketi’nde yerle bir olan Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş ve Hatay gibi şehirler de var.


TOKİ ve İLBANK desteğiyle


Bakanlığa bağlı Kentsel Dönüşüm Başkanlığı koordinasyonunda yürütülen kent meydanları yenileme ve güçlendirme çalışmalarına Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), İller Bankası AŞ (İLBANK) ve belediyeler de destek veriyor.  Bu kapsamda son olarak ‘Bitlis Tarihi Kent Merkezi Kentsel Yenileme ve Çevre Düzenlemesi Projesi çalışmaları bitirildi. Bakanlık, Bitlis’teki meydan projesiyle kent merkezinden geçen ve kötü koku yayan dereyi ıslah etti. Dere çevresindeki çarpık yapılaşmaya son verilirken 9 tarihi köprü gün yüzüne çıkarıldı, bir millet bahçesi de kente kazandırıldı.  


Ankara ‘Hergelen Meydanı’ndan Bursa Ulu Camii ve çevresine kadar birçok şehirde kent meydanı projeleri devam ediyor.

Paylaşmak
Exit mobile version