OpenAI’nin internet sitesinde yer alan bilgilere göre, bu uygulama, yapay zekâ araçlarının sorumlu kullanımını sağlamak amacıyla devreye alınacak.
Buna göre, yalnızca geçerli bir devlet kimliği sunan ve desteklenen ülkelerden birinde faaliyet gösteren kuruluşlar bu statüyü kazanabilecek.
Bir kimlik, yalnızca 90 günde bir farklı bir kuruluş için kullanılabilecek.
Ayrıca tüm kuruluşlar otomatik olarak bu statüye uygun kabul edilmeyecek. Uygunluk, şirketin belirlediği kriterlere göre değerlendirilecek.
Amaç kötüye kullanımı engellemek
OpenAI, yeni kimlik doğrulama sisteminin temel amacının, ürünlerin kötüye kullanımını önlemek olduğunu belirtiyor.
Şirketten yapılan açıklamada, “Ne yazık ki az sayıda geliştirici, kullanım politikalarımızı ihlal edecek şekilde OpenAI API’lerini kasten suistimal ediyor.
Gelişmiş modelleri geliştirici topluluğuna sunmaya devam ederken, güvensiz kullanımı önlemek adına kimlik doğrulama sürecini devreye alıyoruz” denildi.
Geliştirilen modellerin güçlenmesiyle birlikte, dezenformasyon üretimi, veri bütünlüğünün ihlali ya da telif ve fikrî mülkiyet haklarının aşılması gibi risklerin arttığı vurgulanıyor.
Yeni sistem, bu risklere karşı bir önlem olarak öne çıkıyor.
Yabancı müdahalelere karşı önlem
Kimlik doğrulaması adımı, küresel düzeyde yapay zekânın kötüye kullanılmasına yönelik artan endişelere de yanıt niteliği taşıyor.
TechCrunch’un haberine göre, bu sistem aynı zamanda devlet destekli siber saldırganların erişimini sınırlamak için geliştirildi.
OpenAI daha önce, Kuzey Kore ve Rusya bağlantılı grupların platformu yasa dışı şekilde kullanmaya çalıştığını duyurmuştu.
Tech Times ise, Çin merkezli bir yapay zekâ şirketi olan Deepseek’in gerekli güvenlik önlemlerine sahip olmadığını ve platform üzerinden büyük miktarda verinin kopyalanmış olabileceğini öne sürdü.
Bu gelişmelerin ardından OpenAI, 2024 ortasında Çin’den erişimi kısıtlama kararı almıştı. Şirket, bu adımı “jeopolitik riskleri azaltma ve yabancı müdahaleleri önleme” stratejisinin bir parçası olarak duyurmuştu.
Yeni modelin ne zaman yürürlüğe gireceğine dair kesin bir takvim açıklanmış değil. Ancak yapılan açıklamalar, doğrulamanın gelecekte gelişmiş modellere erişim için zorunlu hâle geleceğine işaret ediyor.
