Cuma, Haziran 13


Araştırmacılar, inceledikleri 86 milyon yıllık iki iskeletin, T.rex’i de kapsayan tüm tyrannosaur grubunun bilinen en yakın atası olduğunu belirledi.


Yeni türe, “Moğolistan’ın ejderha prensi” anlamına gelen Khankhuuluu mongoliensis adı verildi.


Nature dergisinde yayımlanan keşif, Tyrannosaurus rex’in, Kuzey Amerika ve Asya’da dinozorların hüküm sürdüğü dönemin sonuna kadar neden ve nasıl en korkulan yırtıcılardan biri haline geldiğini anlamak açısından kritik bir pencere sunuyor.


Küçük bir yırtıcıdan dev bir avcıya


Calgary Üniversitesi’nden paleontolog Prof. Darla Zelenitsky, “Prens ifadesi, bu canlının henüz erken dönem, daha küçük bir tyrannosauroid olduğunu gösteriyor,” dedi. Tyrannosauroidler, iki ayak üzerinde yürüyen etçil dinozorlar süper ailesini oluşturuyor.


Ancak ilk tyrannosauroidler oldukça küçük boyutluydu.


Araştırmayı Prof. Zelenitsky ile birlikte yürüten doktora öğrencisi Jared Voris, “Bunlar, daha büyük yırtıcı dinozorların gölgesinde yaşayan küçük, çevik avcılardı,” ifadelerini kullandı.


Khankhuuluu, bu küçük avcılardan T.rex gibi devasa yırtıcılara geçişte önemli bir evrimsel aşamayı temsil ediyor.


Keşfedilen türün ağırlığı yaklaşık 750 kilogram civarındaydı. Buna karşın yetişkin bir T.rex, bunun yaklaşık sekiz katı kadar ağır olabiliyordu.


Prof. Zelenitsky, “Bu tür, erken atalarla dev tyrannosaurlar arasındaki geçiş halkasını oluşturuyor. Bu keşif sayesinde tyrannosaurların aile ağacını gözden geçirip evrimsel sürecine dair bilgilerimizi yeniledik,” dedi.


Güçlü çene yapısının izleri


Yeni türde, tyrannosaurların yırtıcı gücünü belirleyen özelliklerin erken evrimsel izleri de görüldü.


Voris, “Burun kemiğinde gördüğümüz bazı yapılar, daha sonraki dönemde tyrannosaurların güçlü çene kuvvetini sağlayan özelliklere dönüşmüş,” diye konuştu.


Bu güçlü çene sayesinde T.rex, daha büyük avlara saldırabiliyor ve kemikleri bile kırabiliyordu.


50 yıl sonra yeniden değerlendirildi


Araştırmada incelenen iki kısmi iskelet, ilk kez 1970’li yılların başında Moğolistan’da bulunmuştu. Başlangıçta bu kalıntıların bilinen bir türe, Alectrosaurus’a ait olduğu düşünülüyordu. Ancak Jared Voris, bu fosillerde tyrannosaurlara özgü farklı özellikler keşfetti.


Prof. Zelenitsky, “Benden yeni bir tür olabileceğine dair mesaj attığını hatırlıyorum,” dedi.


Kıtalar arası hareket evrimi hızlandırdı


O dönemde Asya ve Kuzey Amerika arasında kara köprüleri bulunuyordu. Bu sayede tyrannosaur grupları iki kıta arasında hareket edebildi.


Voris, “Bu kıtalar arası hareketlilik, farklı tyrannosaur gruplarının evrimini milyonlarca yıl boyunca hızlandırdı,” dedi.


Prof. Zelenitsky ise, “Bu keşif bize gösteriyor ki, tyrannosaurlar krallığa ulaşmadan önce birer prensti,” ifadelerini kullandı.

Paylaşmak
Exit mobile version