Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri Türkiye’yi derinden sarsarken pek çok tarihi yapıyı da hasara uğrattı. Büyük yıkımın ardından geçmişin izlerini korumak ve geleceğe taşımak adına yoğun bir restorasyon süreci başlatıldı. Vakıflar Genel Müdürlüğü 11 tarihi camiyi restore ederek yeniden ibadete açılmasını sağladı. Şeyh Mutahhar Camii, Alaüddevle Camii, Kozluca Camii ve Hünkar Mescidi gibi kültürel öneme sahip yapılar, aslına sadık kalınarak titizlikle restore edildi. Restorasyonu tamamlanan bu değerli vakıf eserlerini derledik…
1. Şeyh Mutahhar Camii (Diyarbakır)
Diyarbakır’ın simge yapılarından biri olan ve halk arasında “Dört Ayaklı Minare” olarak bilinen Şeyh Mutahhar Camii, 6 Şubat depremlerinde hafif hasar görmesinin ardından onarılarak yeniden ibadete açıldı. Akkoyunlu Kasım Bey tarafından 16’ıncı yüzyılın başında inşa edilen cami, dört sütun üzerine oturan özgün minaresiyle dikkat çekiyor.
Yekpare taş sütunlar üzerinde dört köşeli olarak inşa edilen minare, Anadolu’da benzeri olmayan mimarisiyle öne çıkıyor. Hasan Paşa Hanı’nın yanındaki dar bir sokakta yer alan cami, kare planlı ve tek kubbeli yapısıyla dikkat çekiyor. Yan duvarlarda üçer, kuzey ve güney cephelerinde ise ikişer pencere bulunuyor. Pencerelerin iç ve dış bölümlerinde kemerle kapanan girintiler göze çarpıyor. Mihrabın iki yanında, üst kattaki küçük mahfillere çıkışı sağlayan geçitler yer alıyor.
.jpg)
2. Alaüddevle Camii (Gaziantep)
Gaziantep’in tarihi yapılarından biri olan ve halk arasında “Ali Dovla Camii” olarak bilinen Alaüddevle Camii, 6 Şubat depremlerinde gördüğü hasarın ardından Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilerek yeniden ibadete açıldı. Evliya Çelebi’nin aktardığı bilgilere göre, Dulkadiroğlu Alaüddevle Bozkurt Bey tarafından 15’inci yüzyılın sonlarında inşa edilen cami, özgün minaresi ve avlu döşemeleriyle dikkat çekiyor.
Silindir gövdeli minaresinde zencirek motifli kuşak ve şerefe korkuluklarında sağır nişler bulunan caminin avlu döşemeleri siyah-beyaz taş dizileriyle bezenmiş durumda. 19’uncu yüzyılın sonlarında harap hale gelen yapı, mahalle halkının imece usulüyle beş yılda tamamladığı çalışmalar sonucu 1901’de yeniden ibadete açılmıştı. Aynı dönemde mihrap, minber ve vaiz kürsüsü de yenilenmişti.
3. Kozluca Camii (Gaziantep)
Gaziantep’in Şahinbey ilçesinde bulunan tarihi Kozluca Camii 6 Şubat depremlerinde hasar gören tarihi yapılar arasındaydı. 19’uncu yüzyılda inşa edilen ve sade bir mimariye sahip olan cami kesme taştan yapılmış olup, minaresi onikigen şeklindedir.
Yuvarlak kemerli giriş kapısı, iki renkli taş işçiliği ve sivri kemerli pencereleriyle dikkat çeken caminin iç mekanında orijinal ahşap süslemeli minber, özgün kalem işi süslemelerle bezeli tavan ve otantik dolaplar bulunuyor. Caminin minaresi, duvarlar ve ahşap bölümleri aslına uygun şekilde restore edilerek güvenli hale getirildi.
4. Fevkani Camii (Gaziantep)
Gaziantep’in Nizip ilçesinde bulunan ve geçmişte kilise olarak inşa edilen Fevkani Camii de restore edilerek yeniden ibadete açıldı. 11 ve 12’nci yüzyıllarda Bizans döneminde yapıldığı tahmin edilen yapı, moloz taşlarla dikdörtgen planlı olarak inşa edilmiş. Bir dönem han olarak kullanılan yapı, 1800’lü yıllarda camiye dönüştürülerek Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait vakıf kültür varlığı olarak tescillendi. Deprem sonrası Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün yürüttüğü kapsamlı restorasyon ile cami aslına uygun şekilde onarılarak tekrar ibadete açıldı.
.jpg)
5. Sarımiye Camii (Hatay)
6 Şubat depremlerinde ağır hasar alarak kullanılamaz hale gelen Hatay’daki Sarımiye Camii, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilen tarihi yapılar arasında. Antakya’nın Kurtuluş Caddesi üzerinde yer alan caminin ilk olarak 14’üncü yüzyılın başlarında inşa edildiği, bugünkü halini ise farklı dönemlerde yapılan onarımlarla aldığı tahmin ediliyor. 1719 yılında Sarımı Hacı Halil tarafından tamir ettirilen cami kareye yakın planı, kesme taş duvarları ve ahşap beşik çatısıyla dikkat çekiyor.
Sanat tarihi açısından büyük öneme sahip minaresi, avlunun güneyinde bağımsız olarak yükseliyor. Mukarnaslı şerefe altı ve dekoratif kemerlerle süslenmiş olan minarenin üst bölümü ahşaptan yapılmış olup, piramidal külahla tamamlanıyor. Depremin ardından titizlikle yürütülen restorasyon çalışmalarıyla Sarımiye Camii yeniden kente kazandırıldı.
.jpg)
6. Hünkar Mescidi (Hatay)
Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan tarihi Hünkar Mescidi 6 Şubat depremlerinde büyük hasar görerek kullanılamaz hale gelmişti. Kültür ve Turizm Bakanlığı Hatay Vakıflar Bölge Müdürlüğü ve Hatay Valiliği’nin yürüttüğü restorasyon ve güçlendirme çalışmaları tarihi yapıyı eski haline getirdi.
1864 yılında Hünkar Ağa tarafından inşa edilen mescit, 1872’deki bir depremden de etkilenmişti. 6 Şubat sonrası Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından başlatılan çalışmalar kapsamında yapı güçlendirildi, taş temizliği yapıldı ve çatı ile iç mekan aslına uygun şekilde yenilendi. Hünkar Mescidi, Hatay’da deprem sonrası ayağa kaldırılan ilk tarihi yapı oldu.
.jpg)
7. Kanuni Sultan Süleyman Camii (Hatay)
Hatay’ın Belen ilçesinde 6 Şubat depremlerinde hasar gören Kanuni Sultan Süleyman Camii, aslına uygun şekilde restore edilerek 2025 yılının ilk günlerinde yeniden ibadete açıldı.
Belen’in simge yapılarından biri olan cami, Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle 1552 yılında inşa edildi. Tarihi yapının doğu cephesine zamanla ek bölümler eklense de güney ve batı cepheleri orijinal yapısını koruyor. Deprem sonrası tamamlanan titiz restorasyon çalışmalarının ardından Kanuni Sultan Süleyman Camii, yeniden ibadete açıldı.
.jpg)
8. Mevlevihane Camii (Kilis)
Kilis’in tarihi yapılarından Mevlevihane Camii, 6 Şubat depremlerinde aldığı hasarın ardından yapılan restorasyon çalışmalarının tamamlanmasıyla yeniden ibadete açıldı. Tekke Mahallesi’nde, Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Mevlevihane Camii’nin 16’ncı yüzyılda Kilis Sancak Beyi Canbolat Paşa döneminde inşa edildiği düşünülüyor. Günümüze yalnızca semahanesi ulaşan yapının yüksek kubbeli ana mekanı, geniş pencereleriyle aydınlık bir atmosfere sahip.
Deprem sonrası gerçekleştirilen titiz restorasyon süreciyle caminin özgün mimarisi korunarak güçlendirme çalışmaları yapıldı.

9. Ağcabey Camii (Osmaniye)
Osmaniye’nin Bahçe ilçesinde bulunan tarihi Ağcabey Camii, 6 Şubat depremlerinde hasara uğramıştı. Atatürk Meydanı’nda yer alan cami, kitabesine göre 1809 yılında Ağcabey tarafından yeniden yaptırılmış olsa da kagir bölümlerinin 15. yüzyılda Dulkadiroğulları döneminde inşa edildiği düşünülüyor. Gösterişli minaresiyle dikkat çeken yapı, Osmaniye’nin önemli tarihi eserleri arasında yer alıyor. Deprem sonrası Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından yürütülen titiz restorasyonun tamamlanmasının ardından Ağcabey Camii yeniden ibadete açıldı.
10. Eski Ömeriye Camii (Şanlıurfa)
Şanlıurfa şehir merkezinde, Tütüncü Pazarı’nda bulunan Eski Ömeriye Camii , 6 Şubat depremlerinin ardından restore edilerek yeniden ibadete açıldı. Hz. Ömer’in hilafeti döneminde inşa edildiği belirtilen cami 1301, 1772 ve 1911 yıllarında elden geçirilerek onarıldı. Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen titiz restorasyon süreciyle Eski Ömeriye Camii, tarihi dokusuna uygun olarak onarıldı ve tekrar ibadete açıldı.
11. Kara Musa Camii (Şanlıurfa)
Şanlıurfa şehir merkezindeki Beykapısı Mahallesi’nde yer alan cami, 1552 yılında Kara Musa tarafından yaptırıldı. Caminin kitabelerinde, yapının farklı tarihlerde geçirdiği onarımlar yer alıyor. Caminin batısındaki pencere altı kitabesinde, 1747 yılında bir onarım yapıldığı belirtilirken, son cemaat yerindeki 1671 tarihli kitabe, caminin bakımını Muhammed oğlu Abdurrahman Çelebi’ye ait olduğunu gösteriyor. Firuz Bey’in 1780 yılında yaptığı tamirler de caminin avlusundaki güney kapı kitabesinde ve minare kaidesinde yer alıyor.