SHGM’nin ev sahipliğinde, ICAO iş birliğiyle Antalya’da düzenlenen “AI In The Sky: A Unified Approach with ICAO (Gökyüzünde Yapay Zeka: ICAO ile Birleşik Bir Yaklaşım)” etkinliğinde yapay zeka teknolojilerinin havacılık sektörüne katkıları değerlendirildi.
Havacılıkta AI uygulamalarının yansımaları, yasal düzenlemeleri, hukuki altyapısı ve dijitalizasyon başta olmak üzere farklı konuların ele alındığı toplantıda, SHGM’nin geliştirdiği İHA Takip Sistemi, uçuş emniyeti için havalimanlarının çevresindeki yerleşim yerleri ile ilgili kriterleri belirleyen Mania sistemleri tanıtıldı.
SHGM’nin sivil havacılıkta yapay zeka destekli geliştirdiği çalışmalar, yabancı sivil havacılık yöneticilerinden tam not aldı, iş birliği teklifinde bulunuldu.
SHGM Müdürü Kemal Yüksek, dünyada ilk defa çözümünü kendilerinin ürettiği dronlarla ilgili uygulamayı tanıtma imkanı bulduklarını söyledi.
ICAO Genel Sekreteri Juan Carlos Salazar’ın çalışmayı çok beğendiğini aktaran Yüksek, “Yani sivil havacılık yönetiminden beklenen bir şey değildi bu. Çünkü teknolojiyi bu kadar önemseyen, öne alan ve çözümlerini bu noktada yürüten bir sivil havacılığı eşsiz gördüğünü, bu anlamda bizi her türlü destekleyeceğini söyledi. Bu bizi çok mutlu etti” dedi.
Yüksek, ICAO’nun TRAINAIR Plus Programının Direktörü Jorge Vargas’ın da etkinlikte yer aldığını belirterek, şunları kaydetti:
“Kendisi bizim özellikle kurumsal dönüşüm modelimiz olan ve dijitalleşmeyi ve büyük veriyi merkeze alan yaklaşımımızı çok detaylı bir şekilde sorguladı. Çok ilginç bir şekilde şunu söyleyebilirim. Bize Türk sivil havacılığıyla bir iş birliği noktasında teklifte bulundu. Bizim platformumuzu kullanmak istediklerini ifade etti. Biz de bunlarla ilgili görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Hedeflerimiz çok büyük, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ortaya konan büyük ‘Türkiye Yüzyılı’nı sivil havacılık anlamında kalıcı ve sürdürülebilir bir hale getirmek istiyoruz.”
Büyük veriyi inşa etmenin önemine işaret eden Yüksek, “yeni sivil havacılık modeli” ile başka ülkelere rahatlıkla transfer edilebilir bir yapıyı hayata geçirmiş olduklarını vurguladı.
“İddiamız Batı’nın daha üstündeki bir sistemi ülkemize kazandırmak”
Sivil havacılığı çok üst düzeye çıkaracak yaklaşımlarının olduğunu anlatan Yüksek, şöyle devam etti:
“Dünyanın birçok ülkesinden gelen sivil havacılık yöneticileri, temsilcileri, inanılmaz bir şekilde uygulamalarımıza ilgi gösterdiler ve bunları talep ettiler. Bu da bizim için çok sevindirici. Biz sivil havacılık modelinde Türkiye’nin amiral gemisi olacağız. Sadece operasyonlarımızla değil, iş yapış şeklimizle, sistemimizle veri yönetimimizle dünyada bir model olarak bulunacağız ve dost ve kardeş ülkeleri de beraberimizde taşıyacağız. İddiamız Batı diye ifade ettiğimiz ülkelerin bir tık üstünde bir teknoloji ve yapıyı bu sistemde ülkemize kazandırmak.”
Sivil havacılığın bir devlet kurumu olduğuna değinen Yüksek, teknolojik anlamda profesyonelleri barındırmak için bazı açılımların yapıldığını ancak bunun yeterli olmadığını dile getirdi.
İnsan kaynağı bakımından yapay zeka mantalitesinde yöneticilere ihtiyaç olduğuna dikkati çeken Yüksek, “Hem kendi yöneticilerimizi bu kıvama getirmeye çalışıyoruz. Bildiğimiz IT eğitimleri veriyoruz kendi personelimize. Ama daha üst seviyede kimlikleri de mutlaka biz yapımızda barındırmak zorundayız. Yani datayı işleyecek yapay zekanın metotlarını uygulayabilecek bir yapılanmayı, bir insan kaynağını hızlı bir şekilde bünyemize çekmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Yüksek, sivil havacılık yöneticilerine ülkelerin yapay zeka uygulamalarını birlikte hayata geçirmelerini veya yaşanabilecek olumsuzlukları engellemek için bir çalışma grubu kurulmasını önerdiğini sözlerine ekledi.