Şirket, 16 Eylül’de yaptığı açıklamada, 64 yaşındaki Mark adlı hastanın bu teknolojiyle televizyon izleyebildiğini, ışıkları açıp kapatabildiğini, alışveriş yapabildiğini ve müzik dinleyebildiğini duyurdu.
Damar içinden yerleştirilen cihaz düşünceleri komuta dönüştürüyor
Mark’ın beynine yerleştirilen küçük bir cihaz, hareketleri yöneten beyin bölgesine yakın bir damara yerleştirildi. Cerrahi operasyon ise büyük bir kesi gerektirmiyor; cihaz, şah damarından içeriye yönlendirilerek beyne ulaşıyor. Bu cihaz, kullanıcının hareket etmeyi düşündüğü anları algılayarak kablosuz şekilde bir tablete sinyal gönderiyor. Böylece kullanıcı, ekrandaki komutları düşünce gücüyle harekete geçirebiliyor.
Fiziksel hareket kabiliyeti olmayanlar için bağımsızlık sağlıyor
ALS (Amyotrofik Lateral Skleroz) hastalığı, kasları zamanla zayıflatarak kişinin hareket yeteneğini tamamen ortadan kaldıran ilerleyici bir sinir sistemi hastalığı. Ancak beyin-bilgisayar arayüzü (BCI) sayesinde Mark artık görüntülü arama yapabiliyor, müzik dinleyebiliyor, evdeki cihazları kontrol edebiliyor ve kitap okuyabiliyor.
Synchron’un yayımladığı açıklamada Mark, “Çevremi kontrol edebilmek ve eğlenceye erişebilmek bana kaybettiğim bağımsızlığı yeniden kazandırdı,” ifadelerini kullandı.
Akıllı ev teknolojilerinde yeni bir dönem
Uzmanlara göre, bu gelişme yalnızca ALS hastaları için değil, hareket kabiliyeti kısıtlı olan milyonlarca insan için de umut vadediyor. Zira bu sistemle kullanıcılar seslerini ya da ellerini kullanmadan, yalnızca düşünerek kamera, ışık, kapı kilidi gibi cihazlara komut verebiliyor.
Synchron CEO’su Tom Oxley, “Beyinden gelen sinyalleri doğrudan günlük yaşamdaki cihazlara iletebilen bir sistem geliştirdik. Bu, yalnızca bir teknoloji değil, aynı zamanda özgürlük,” dedi.
Rakip teknolojiler de gündemde
Beyinle teknolojiyi birleştiren bu tür sistemler sadece Synchron ile sınırlı değil. Elon Musk’ın kurucusu olduğu Neuralink de bu alanda çalışmalar yürütüyor. Bu yılın başlarında Neuralink, felçli bir hastanın yalnızca düşünceleriyle bilgisayar kontrolü sağlamasına yardımcı oldu. Temmuz ayında ise başka bir kullanıcı, yine yalnızca düşünerek Counter-Strike 2 oyununu oynayabildi.
Uzmanlara göre, bu gelişmeler hem sağlık teknolojisinde hem de akıllı ev sistemlerinde devrim niteliğinde yeniliklerin kapısını aralıyor.