Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 14 tarihi eserin daha Türkiye’ye döndüğünü duyurdu.
Kültürel mirasımızın en nadide parçaları Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanlığının çalışmaları sayesinde Türkiye’ye dönmeye devam ettiğinin altını çizen Bakan Ersoy, tarihi eserler hakkında bilgi verdi:
“Boubon Antik Kenti kökenli iki bronz heykel başı ve anıtsal boyutlarda bir bronz kadın heykelinin yanı sıra, çeşitli dönemlere ait seramik eserler, madeni paralar, bir mücevher parçası ve Osmanlı dönemine ait iki hançer gibi 14 arkeolojik ve etnografik eser yıllar süren çabanın ardından yeniden milletimizin kültürel mirasına katıldı.”
Türkiye’nin tarihi zenginliklerini koruma kararlılığıyla, Manhattan Bölge Savcılığı ve Amerikan İç Güvenlik Soruşturma Birimi (HSI) ile yürütülen iş birliği neticesinde, eserler Türkiye’ye geri döndü.
40 yıllık çalışma sonucu iadesi gerçekleşti
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığının, Manhattan Bölge Savcılığı ve ABD İç Güvenlik Soruşturma Birimi (HSI) ile yürüttüğü işbirliği kapsamında yapılan hassas takip sonucu ele geçirilen Anadolu’ya ait 14 parça kültür varlığı, karşılıklı atılan imzalarla teslim alındı.
İadesi sağlanan 14 eser arasında dünya arkeoloji literatüründe önemli bir yere sahip, Burdur ili Gölhisar ilçesi İbecik köyündeki kazılarda ortaya çıkan Boubon Antik Kenti kökenli 1 adet bronz heykel ve 2 adet bronz heykel başı bulunduğu açıklandı.
Kaçak kazılar sonucu, izinsiz yurt dışına çıkarılan bu heykel başlarından “bronz genç erkek başı” olarak adlandırılan eserin iadesi için yaklaşık 40 yıl süren bilimsel çalışma ve analizlerin yapıldığı belirtildi.
Boubon Antik Kenti kökenli bir diğer eser olan sakallı bronz erkek başının ise özel bir müzede sergilenmekteyken yapılan çalışmalar sonucu Türkiye’ye tekrar kazandırıldığı bilgisi paylaşıldı.
Türkiye’ye yeniden kazandırılan eserler arasında ayrıca, Boubon Antik Kentinden 1960’lı yıllarda kaçak kazılarla çıkarılarak yurt dışına kaçırılan, Bizans dönemine ait 3 adet sikke, 18. ve 19. yüzyıl Osmanlı dönemine ait 2 adet hançer, çeşitli dönemlere ait 3 adet pişmiş toprak kap, 11. yüzyıla tarihlenen bir mücevher kutusu parçası ve bir pişmiş toprak lamba bulunuyor.