Boğaz hattının hemen sonunda, İstanbul’un en renkl semtleri arasında yer alır Rumeli Kavağı.
Tarihi mimarisinin yanı sıra halkının sıcaklığı ile mahalle kültürünü günümüze kadar ulaştıran Anadolu Kavağı, aynı zamanda esnafları ile de bir bütün olmuş durumda.
Bu esnaflardan bir tanesi Ertan Fındıklı.
Fındıklı mevsimine göre çeşitli sebze ve meyveleri Rumeli Kavağı halkına sunuyor.
Mahalleli tarafından çok sevilmesinin en önemli nedeni ise “Dürüstlük”.
“Önce kendim yerim”
Rumeli Kavağı’nda 50 yıldır sebze meyve satan Ertan Fındıklı, bu özelliği ile mahallelinin en güvendiği esnaflar arasında yer alıyor.
Babasından yadigar kalan mesleği bugün de devam ettiren Fındıklı, insanları çok sevdiği için bugün hala esnaflık yaptığını söylüyor.
“Sattığım ürünü önce karşımdakine yediririm” diyor Ertan Fındıklı ve ekliyor; “Kendi yemeyeceğim bir ürünü başkalarına asla satmam.”
“Duanın peşindeyim. Onların duaları bana yeter. Allah bütün cümbür cemaate bol rızıklar versin. Ben onu isteyen bir esnafım.”
“İyilik yapan iyilik bulur”
Ertan Fındıklı, günümüzde yozlaşan esnaf-müşteri ilişkilerine de değiniyor.
“İnsanları kazıklamak Allah-ı tealanın huzurunda çok günah bir şey. Hele terazi hakkı. O haram zaten. Çoluğundan çocuğundan bir rahatsızlık verir, çıkar yani.”
Mesleğini çok sevdiğini belirten Fındıklı için çocukların özel bir yeri var.
“Kavun karpuz satarken bir mahalleye gireyim hepsini doyururum. ‘Benim askerlerim’ derim. ‘Ooo Ertan Abi geldi. Kavuncu geldi’ diye hemen etrafımda toparlanırlar. Para pul hiç önemli değil. Yeter ki çocukların karnı doysun.”
“Durumu olan var olmayan var” diyen Ertan Fındıklı; “Ben insanlara yardım etmeye çalışıyorum. Allahu teala işimi gücümü rast getiriyor bu sefer. İyilik yapan iyilik bulur…”