Türksat, TRT’nin İletişim Paydaşı olduğu TEKNOFEST KKTC’de, uydu yayıncılığı ve haberleşmesine yönelik çözümlerini ziyaretçilere tanıttı.
Türksat Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay, tasarımından üretimine kadar Türk mühendislerinin ürünü olan ve yakın zamanda devreye alınan Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A’nın gurur verici bir çalışma olduğunu söyledi.
Bu başarının arkasında 10 yıllık bir serüven olduğuna işaret eden Atalay, şöyle konuştu:
“Biz uydu üreticisi değiliz, servis firmasıyız, uydu hizmetleri veriyoruz. Ekosistemimizde TUSAŞ, TÜBİTAK UZAY, ASELSAN gibi bu alanda pek çok yetkin firma var. Onlarla birlikte artık 6A’dan sonra biz her türlü uyduyu üretebilir durumdayız. Bu özgüvenle 7A’ya hazırlanıyoruz. 6A önemli bir kapasiteyle ihtiyacımızı ve açığımızı gideriyor ama talep oldukça yoğun. Uydunun üretimi yaklaşık 4 yıl sürüyor. Dolayısıyla bu periyotta hızla artan kapasite ihtiyacımız için yeni uydulara ihtiyaç var. 7A için de hazırlıklara başladık. Firmalarla görüşüyoruz. Onun da yerli ve milli ağırlıklı olmasını istiyoruz. Önümüzdeki en önemli hamle ve proje 7A. Başka projelerimiz de olacak ama yıldız projemiz odur diye söyleyebilirim.”
İHA’lar uydu hizmetlerine de pazar açıyor
İnsansız hava araçlarında (İHA) Türkiye’nin ulaştığı aşamanın kendilerine çok büyük pazar potansiyeli oluşturduğunu vurgulayan Atalay, “İHA üreticilerimizin uydu sattığı hemen hemen her yere biz de bunun doğal bir parçası olan uydu hizmetlerimizi taşıyoruz. İHA’ların hem yönetimi hem de aldıkları bilgilerin, görüntülerin merkezlere iletimi Türksat uyduları üzerinden yapılıyor. O yüzden yerli-milli üreticilerimizin İHA sattığı her yerde bizim için yeni pazarlar var demektir. Bundan çok memnunuz, çok gurur duyuyoruz. Hem İHA pazarımızın büyümesinden hem uydu pazarının büyümesine etkisinden memnunuz” değerlendirmesinde bulundu.
Pazarın bununla sınırlı olmadığını ve geliştiğini anlatan Atalay, farklı hizmetlere yönelik de çalışmalar yaptıklarını dile getirdi.
Yayıncılık hizmetlerinin en büyük gelir kaynağını oluşturduğunu ve bunun uzun zaman devam edeceğini ifade eden Atalay, bunun yanında katma değerli hizmetler oluşturmaya çalıştıklarını aktardı.
Deprem haberleşmesinde en elverişli yöntem uydu hizmetleri
Ahmet Hamdi Atalay, coğrafik ya da felaket ve benzeri nedenlerle erişilemeyen yerlere telekomünikasyon hizmetlerinin ulaştırılması için en elverişli yöntemin uydu hizmetleri olduğunu söyledi.
Sloganlarının “Türksat her yerde” olduğunu, gerçekten de her yere ulaşabildiklerini vurgulayan Atalay, şunları kaydetti:
“Özellikle felaket bölgelerinde, deprem bölgelerinde mevcut telekom şebekelerinin kesintiye uğraması işin doğasında var. Bu bir eksiklik değil ama onu giderecek, onun tamamlayıcısı olan uydu teknolojileri çok önemli bir açığı kapatıyor. Buralara ağırlık veriyoruz, başka nasıl uygulamalar yapılabilir diye. Mobil istasyonlar oluşturuyoruz. Mobil hizmet götürülemeyen yerlere hizmet götürmek üzere evrensel hizmetler kapsamında kurulan baz istasyonlarına uyduyla bağlantı hizmeti veriyoruz.”
Uyduyla yere inip kablosuz sabit internet bağlantısı şeklinde olabilecek teknolojiler üzerinde çalıştıklarını söyleyen Atalay. Deprem durumunda baz istasyonlarının ya radyolinkleri, şebekeye bağlantıları ya da enerji bağlantıları kopuyor. Enerji tarafına çözüm getirebilecek durumumuz yok ama daha farklı enerji kaynaklarından ve alternatiflerden beslenen istasyonlar kurulabilir ve onların şebeke bağlantıları uydu üzerinden yapılırsa bunun depreme dayanıklılığı oldukça fazla olabilir. Bunun için bir proje üzerinde çalışılıyor. Özellikle JEMUS projesindeki benzer, belli standartların üzerinde yeşil alanlara ve hatta kamu alanlarına kurulacak baz istasyonlarıyla farklı kaynaklardan enerji beslemesi yapılarak; güneş, rüzgar, yüksek kapasiteli aküler ve yedekli jeneratörleriyle çok daha uzun süre elektrik kesintisine dayanabilecek istasyonlar kurulabilir ve bunlar da uydu üzerinden şebekelere bağlanırsa özellikle acil hizmet vermek durumunda olan görevliler için alternatif bir haberleşme şebekesi oluşturulabilir. Buna fikir olarak çok sıcak bakıyoruz. Böyle bir proje üzerine çalışıyoruz.”