Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayıp Birinci, 1 Kasım’da uygulamaya giren yeni sistemle 21 bin 608 aile hekiminin 4 milyon 100 bin vatandaşa kronik hastalık izlemi ve taraması yaptığını bildirdi.
Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayıp Birinci, yeni Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğiyle getirilen yenilikler ve bu konuda gündeme gelen eleştirilere ilişkin açıklamalarda bulundu.
1 Kasım’da uygulamaya giren yeni sistemin çok detaylı planlamalar sonucu oluşturulduğunu, yaş gruplarının sağlık sistemine başvuru sayıları, kronik hastalık yükü gibi parametreler dikkate alınarak sistemin revize edildiğini anlatan Birinci, “Yeni sistemle hem aile hekiminin üzerindeki yükü azaltmayı hem de vatandaşa ayrılan süreyi artırmayı arzu ettik. Koruyucu sağlığı çok daha güçlü hale getirmeyi, hastalarımızın kronik hastalık taramasını yapmayı ve saptanan hastalıkların yakın takibini sağlamayı amaçladık.” ifadelerini kullandı.
Aile hekimliğinde yeni bir teşvik mekanizmasının oluşturulduğunu dile getiren Birinci, “Aile hekimlerinin eskiden 14 bin 800 lira civarında bir teşvik ödemesi vardı. Bunun tavanı 3 katına çıkarıldı, teşvikte yüzde 200 artış yapıldı ve ekstra teşvikler olarak düzenlendi.” bilgisini paylaştı.
En önemli teşvikler muayene ve kronik hastalık taramaları
Eskiden aile hekimlerinin, kayıtlı nüfusu kaç olursa olsun, 14 bin 800 liralık teşvik ödemesini tam olarak alabilmesi için günde 75’in üzerinde hastaya bakması gerektiğine dikkati çeken Birinci, yeni teşvikin, muayene, kronik hastalık tarama, 2’nci ve 3’üncü basamak sağlık tesislerine başvuru, akıllı ilaç politikalarına uyum ve hasta memnuniyeti olmak üzere 5 ayrı başlıkta verildiğini belirtti.
Birinci, yeni sistemde muayene teşvikini 15 bin 600 liraya çıkardıklarını ve bunun alınabilirliğini kolaylaştırdıklarını söyledi.
Muayenenin ardından ikinci en önemli teşviki 13 bin 394 lirayla kronik hastalık taramalarının oluşturduğunu anlatan Birinci, kronik hastalık taramalarının hastalıkların erken dönemde tespiti ve tedavisi ile yakın takibi açısından çok önemli olduğunu vurguladı.
Meme kanserinin, taramalar sayesinde erken dönemde yakalanıp tedavi edilebildiğine işaret eden Birinci, “Kronik hastalık taramaları, bizim en önemli ikinci performans kalemimiz; yüzde 70 başarıyla, yaşı gelmiş, sistemin önerdiği insanları taramak. Bu taramaların bazıları 24 aylık, bazıları 6 aylık periyotlarda.” dedi.
Kayıtlı nüfusun, bir önceki döneme göre, ikinci ve üçüncü basamak sağlık tesislerine başvurusunda azalma olmasının da ekstra bir teşvik kalemi olarak belirlendiğini anlatan Birinci, aile hekimliklerinde yapılabilecek takip ve tedaviler sonucunda hastanelere başvuru sayısının otomatik olarak azalacağını söyledi.
“Aile hekimlerine MHRS üzerinden randevu kontenjanı ayırdık”
Aile hekimlerinin, bu taramalar sonucu hastaları, ikinci, üçüncü basamak bir hastaneye, doğru branşa sevk edebileceğini, gerektiğinde tetkik isteyebileceğini aktaran Birinci, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun talimatıyla tüm sistemlerin birbirine entegre edildiğini, süreçlerin kolaylaştırıldığını dile getirdi.
Birinci, bu kapsamda, aile hekimlerine kendi hastaları için MHRS üzerinden yüzde 10 muayene randevusu kontenjanı ayırdıklarını belirterek, şöyle devam etti:
“Örneğin, aile hekimi hastasında ‘aritmi’ (çarpıntı) olduğunu fark etti. Bu durumda hastası için aritmi konusunda uzman bir kardiyoloğa randevu alabilecek. Sistem, bu konuda öncelik hakkını aile hekimine tanıyor. Böylelikle hastanın, kendisi için doğru tedaviyi bulmak adına doktor doktor gezme ihtimali de azalıyor.
Ağustos 2024 verilerine göre, hastanelerde toplam 21 milyon kişinin muayenesi yapılırken, bunun 5 milyonu, 10 gün içerisinde tekrar acile başvurmuş. Dünyada da Türkiye’de benzer rakamlar söz konusu. Hastalarımızın yüzde 6’sı doğru branşa başvuramıyor. Bunu en iyi sağlayacak, bu konuda en doğru yolu gösterecek olan da bir hekim. Aile hekimi, hastasının randevusunu ayarlayıp, onu doğru hekime yönlendirdiğinde, hastanın sağlık sistemi içinde dolaşmasının da önüne geçilmiş olacak. Hastane başvuruları da otomatik olarak azalacak, aile hekimine de bunu sağladığı için ekstra teşvik verilecek.”
“Ülkemizde antibiyotik direnci sebebiyle ölen insan sayısı 9 bine yaklaştı”
Birinci, akılcı ilaç kullanımıyla ilgili getirilen teşvike ilişkin de “Türkiye’deki antibiyotik kullanım oranı, OECD ortalamasının 2,5 katına yakın. 2019’daki DSÖ raporuna göre, ülkemizde antibiyotik direnci sebebiyle ölen insan sayısı 9 bine yaklaşmış durumda, 30 bin ölümün de antibiyotik direnciyle ilişkili olabileceği değerlendiriliyor. ABD’de bu rakamlar bizden çok daha yüksek ve Türkiye, risk grubu açısından bakıldığında ikinci sırada geliyor.” açıklamasında bulundu.
“Bu bir yaptırım değil, teşvik ve farkındalık”
Antibiyotik kullanımının azaltılmasıyla ilgili 1400 lira oranında bir finansal teşvik getirildiğini aktaran Birinci, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mesela, aile hekiminin, kendisine bağlı hastalara bir önceki yıl yazdığı 100 kutu ilacın yüzde 27’si antibiyotikse ve bu sene oran yüzde 26,9’a inmişse söz konusu teşviki alıyor. Aslında bu bir yaptırım değil, bir teşvik, aslında bir farkındalık. Başka ülkelerde bu konuda çok daha ciddi yaptırımlar uygulanıyor. Biz bir farkındalık unsuru olarak yeni başladık buna. Antibiyotik kullanım oranlarını çok daha aşağı çekmemiz lazım, OECD ortalamalarını yukarı çeken bir ülke durumundayız.”
Bilinçsiz tüketildiğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen mide koruyucu ilaçlar ve ağrı kesici kullanımın da benzer oranlarda olduğuna, bu ilaçlarda da küçücük bir azalmaya dahi teşvik verildiğine dikkati çeken Birinci, aile hekimlerinin kayıtlı nüfusunun memnuniyet oranının, il ortalamasının üstünde olması durumunda da toplam gelirinin yüzde 1’i kadar ekstra teşvik ödemesinin yapılacağını aktardı.
“Hangi yaş grubu daha çok aile hekimine başvuruyorsa onun puanı yüksek”
Birinci, 6 ayda bir muayene uygulamasına ilişkin de “Yaş gruplarının teşvik puanlarını aile hekimlerine başvuru sıklıklarını dikkate alarak planladık. Hangi yaş grubu daha çok aile hekimine başvuruyorsa onun puanı yüksek. Yani 65 yaş üstü nüfusun, 25 yaşındaki birine göre 3,5 kat daha fazla puanı.” şeklinde konuştu.
“Nüfusu, kendisine en yakın aile hekimine kayıtlı hale getireceğiz”
Türkiye nüfusunun yüzde 6,5’inin kayıtlı olduğu aile hekiminden farklı illerde yaşadığını bildiren Birinci, “Biz şimdi o nüfusu taşıyoruz. 6 ay gelmeme uygulamasını devreye almaya yönelik, 6 ay süremiz söz konusu. Bu sürede bütün nüfusu kendisine en yakın aile hekimine kayıtlı hale getireceğiz. Böylelikle aile hekiminin hastasının pasif olmasına zaten izin vermemiş olacağız.” açıklamasında bulundu.
21 bin 608 aile hekimi yeni sistemi uyguladı
Şuayıp Birinci, 1 Kasım’da uygulamaya giren yeni aile hekimliği sisteminin 1 aylık ilk sonuçlarına ilişkin de şu bilgileri paylaştı:
“Yeni sistemin 1 aylık sonuçlarına göre, kasım ayında, 26 bin 800 aktif aile hekimimizden 21 bin 608 aile hekimimiz, 4 milyon 100 bin vatandaşımıza kronik hastalık izlemi ve taraması yaptı, vatandaşlarımız için toplam 8,6 milyon işlem gerçekleştirdi. Gebe, bebek izlemleri bunun dışında.
Söz konusu işlemlerde tabii ki kişilerin birden çok kronik hastalığı da olabiliyor. Türkiye’deki 65 yaş üstü nüfusun yüzde 54’ünde 4’ten fazla kronik hastalık var. Aile hekimlerimiz bir aylık dönemde kişi başı 2-2,5 seviyesinde işlem gerçekleştirmiş. Kasım ayı istatistiğine göre, bu aile hekimlerimizin söz konusu işlemleri yapmak için hastalarına ayırdığı günlük ortalama süre 25 dakika. Bunu da ‘aile hekimlerinin iş yükü artıyor’ şeklindeki değerlendirmeler için söylüyorum.”
Yeni sistemle hedefleri zorlaştırmadıklarını aksine daha kolay hale getirdiklerini aktaran Birinci, aile hekimlerinin kasımda muayene teşvikinin yüzde 91’ini almış gözüktüğüne dikkati çekti.
“Hedeflediğimizin de üstüne çıkmış durumdayız”
Birinci, aile hekimlerinin kazancında ciddi bir artış olacağını vurgulayarak, “Bir aile hekimi kronik hastalık taramalarını yüzde 70, takibini ise yüzde 90 yaptığında ana maaşı, yani teşvikin haricindeki kısım, yüzde 50 artıyor. Bizim burada hedeflediğimiz, kronik hastalık yönetiminin doğru yapılması.” dedi.
Birinci, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kasım ayı için hedeflediğimizin de üstüne çıkmış durumdayız, simüle ettiğimizden çok daha iyi bir tabloyla karşı karşıyayız. Bunu gerçekleştiren bütün aile hekimlerimize teşekkür ediyoruz. Bu süreçte gerek bizim eksik anlatmamız gerekse bazı dezenformasyonlardan kaynaklı, bazı aile hekimlerimiz bu tabloyu 15 Aralık’ta alacakları maaşla öğrenecek. Bütün STK’larla konuştuk, her türlü detayı anlattık ama bunun bir şekilde bizim istediğimiz düzeyde anlaşılmadığını görüyoruz.
Biz sağlık sisteminin merkezine aile hekimliğini yerleştireceğiz. Aile hekimliği tam kapı olacak bu sistemde, doğru hekimle doğru hastayı buluşturan aile hekimleri olacak. Aile hekimi, toplumumuzun sağlığını baştan başa yönetecek, nabzını tutacak.”
“Çıktılarını çok kısa zamanda bütün Türkiye görecek”
Türkiye’nin çok güçlü bir sağlık alt yapısına sahip olduğunun altını çizen Birinci, şöyle devam etti:
“Bu kadar büyük bir altyapıyla bu denli büyük bir dönüşümü yapabilecek kapasitemiz var, biz de bunu yaptık. Bunun çıktılarını çok kısa zamanda bütün Türkiye görecek. Bu başarı hepimizin, bütün aile hekimlerimizin bizimle aynı hedefe bakacağını ve bu sistemin başarılı olması için elinden geleni yapacağını düşünüyorum. Zaten 21 bin 600 aile hekimimiz hedeflerimize yönelik çalışmasını yürütüyor, vatandaşımızın sağlığına ekstra katkılar sunuyor. Bu tablo bizleri sevindiriyor.”
Yeni yılda 1000 yeni Aile Sağlığı Merkezi açılacağını ve aile hekimliği sisteminin içine giren hekim sayısını artırılacağını bildiren Birinci, ilerleyen süreçte hekim başına iş yükünün aşağı çekileceğini, kronik hastalık yönetiminin de yapılmasını zorlaştırmadan genişletileceğini kaydetti.
“Birlikte çok daha güçlü olacağız”
Türkiye’nin, sağlıkta harcadığı paraya göre, dünyada memnuniyeti en yüksek ülke olduğunu aktaran Birinci, şunları kaydetti:
“100 yılda yapılan hastane yatağı sayısından çok daha fazlasını kapasite olarak 15 yılda yaptık. Hastanelerimizin yaşını 49’dan 13’e düşürdük. Tamamen yeni teknolojilerle inanılmaz bir altyapımız var. Burada da sağlığa dokunmaya ve uzun vadede toplam sağlık çıktısını daha iyi hale getirmeye uğraşıyoruz. Bunu birlikte başaracağız, öncesini de birlikte başarmıştık. 4 milyon 100 bin insanımızı kasım ayında tarayan ve izleyen, onlara 8,6 milyon işlem yapan bütün aile hekimlerimize şükranlarımızı arz ediyoruz. Birlikte çok daha güçlü olacağız.”