Türkiye, Yeşil Vatan’da yangın felaketleriyle boğuşmaya devam ediyor.
Türkiye’nin orman yangınlarıyla ilgili Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) yeterli olup olmadığı kamuoyunda tartışma konusu yapılırken konunun uzmanı Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hasan Türkyılmaz, Haber7’ye çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin yüzde 30’unun orman alanı olduğunu belirten Türkyılmaz, OGM’nin bu alana yeterli geldiğini ancak belediyelerin görevini yapmadığını vurguladı. Belediyelerin yangın ile mücadeledeki görevlerini yapmadığı için OGM’nin bu konuda yükünü artırdığını kaydetti.
ORMAN YANGINLARI DÜNYADA DA ARTIŞ GÖSTERDİ
Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hasan Türkyılmaz, sadece Türkiye’de değil, dünyada da orman yangınlarında büyük bir artış yaşandığını belirtti. Türkyılmaz, son 20 yıllık veriyi paylaşarak orman yangınlarının küresel ölçekte arttığını kaydetti.
Türkyılmaz, şu ifadelerde bulundu:
“2002-2012 yılları arasında dünyada 44 milyon hektar orman yanarken, 2014-2023 döneminde bu rakam 94 milyona çıktı. Yüzde 100’ün üzerinde artış var.”
YANGINLARIN YÜZDE 90’I İNSAN KAYNAKLI
Türkyılmaz, yangınların yüzde 10’luk kısmının küresel ısınma kaynaklı iklim değişikliği olduğunu vurgularken asıl sebebin insandan kaynaklandığını kaydetti. TSK ve Emniyet Teşkilatı’ndan sonra en fazla şehidin Orman Teşkilatı’nın verdiğini ve 155 şehitlerinin olduğunu dile getiren Türkyılmaz, şöyle konuştu:
“Bu kadar tabloda yangınların yüzde 90’ı insandan kaynaklı. Yangınların çıkma nedenine bakıldığında küresel ısınma, iklim değişikliği ya da doğal nedenler yüzde 10’una tekabül ediyor. Yüzde 90’ı insan faktörlü oluyor. Yani biz kendi elimizle hata ve yanlışlarımız yüzünden insanlarımızı öldürmüş oluyoruz. O nedenle toplum bilincini arttırmak lazım.”
TÜRKİYE’DE DAHA TEMMUZ AYINDA 30 BİN HEKTAR ALAN KÜLE DÖNDÜ
2025 yılının henüz Temmuz ayında bile yangın istatistiklerinin tarihi zirvelere ulaştığını belirten Türkyılmaz, şu ifadelerde bulundu:
“Tarihsel ortalamada yılda 10 bin hektar alan yanarken, bu yıl Temmuz ayında 30 bin hektar alan küle döndü. 3 bin adet yangın çıktı.”
DÜNYANIN KUZEYİ DE ALEV ALEV: KANADA, SİBİRYA, ABD
Türkyılmaz, yangınların yalnızca Türkiye’de değil, dünya genelinde arttığını belirterek, örneklerle tabloyu detaylandırdı:
“Şu anda Kanada, Rusya, Amerika Birleşik Devletleri bizden daha kuzeyde. Orman alanı bizden çok fazla olan Kuzey bölgelerindeki devletlerdeki yangınlara bir göz atalım. Mayıs ayından itibaren Kanada’da şu ana kadar yanan alan 5,5 milyon hektar. Yani 7,7 milyon futbol sahası büyüklüğünde bir alan bu sene Kanada’da yanmış. Ve bu rakam Kanada için son on yılın aritmetik ortalamanın 2,7 katı. Yani 3 katı alan. Nasıl Türkiye’de 3 kat alan arttıysa Kanada’daki yanan alanda son on yılın ortalamasının üç katı. Rusya’nın Sibirya bölgesine bakıyoruz. Bu sene Şu ana kadar Sibirya’da 629 bin hektar orman alanı yanmış. Amerika Birleşik Devletleri Washington eyaletinde 29 Haziran, Kaliforniya 4 Temmuz, Arizona 8 Temmuz’dan beri yanıyor. Ve hala bunlar kontrol altına alınamadı.”
BELEDİYELER GÖREVİNİ YAPMIYOR, BÜTÜN YÜKÜ OGM SIRTLANIYOR
Türkiye’nin yüzde 30’unun orman olduğunu ve bu alanın Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) sorumluluğunda olduğunu belirten Türkyılmaz, ancak belediyelerin görevlerini yerine getirmemesi sebebiyle tüm yükün OGM’ye kaldığını vurguladı. OGM’nin yüzde 30’luk alandaki sorumluluğunu yerine getirecek yeterlilikte olduğunu söyleyen Türkyılmaz şöyle konuştu:
“Yangınların yüzde 58’i kırsal alanda çıkıyor ama belediyeler sorumlu oldukları halde mücadele edemiyorlar. Üzülerek şunu ifade ediyorum. Bu yüzde 70’lik kısımla mücadele etmesi gereken belediyelerin kırsal alandaki yangınlarla mücadele edecek altyapıları olmadığından hiç müdahale etmiyorlar ya da edemiyorlar. Sebep ne olursa olsun oradan mücadele belediye teşkilatları tarafından yapılması gerekirken yapılamıyor. Dolayısıyla ne oluyor? Yüzde 30’u yönetme görevi olan Orman Genel Müdürlüğü yüzde 30’u yönetecek kapasitesiyle beraber yüzde 90’lık coğrafyayı yönetmek zorunda kalıyor. Böyle olunca da yangınların hepsiyle yetişmekle başarılı olmak mümkün olmuyor. Yani Orman Genel Müdürlüğü orman alanları ile alakalı dünya lideri başarılı bir kurum iken ama kırsalı da orman genel müdürlüğümüze yıktığımızda belediyeler görevini yapamadığında otomatik yetişilemiyor ve başarılı olamıyor.”
“YA BELEDİYELER KONSEPT DEĞİŞTİRİLMELİ YA DA OGM DAHA DA GÜÇLENDİRİLMELİ”
“Çözüm şu; belediyeler artık kırsal alan yangınlarında itfaiye teşkilatları ve işçi, memur ve mühendisinin, ekipmanını kırsal alanla mücadele edecek şekilde konsept değişikliğine gidip yetiştirmesi lazım. Devletimiz derse ki; ‘bunu Orman Genel Müdürlüğü açık alan yangınında tecrübeli profesyonel başarılı bir kurum, bu yönetsin’ diye bir karar verirse o zaman OGM’nin zaten yüzde 30’luk alanında bir insan kaynağı açığı vardı. Yüzde 100’ü yönet dediğinde insan kaynağı zirveye çıkıyor. Bu açık giderilmeli. Makine ekipmanı yüzde 90’a yetmez, güçlendirilmeli.
“CUMHURİYET TARİHİNİN EN BAŞARILI HAVA FİLOSUNA SAHİBİZ”
“Hava filosu şu anda yüzde 30’luğu düşünürsek Cumhuriyet tarihinde en başarılı hava filosu ama yüzde 90’a yetmez, güçlendirilmeli. Ezcümle Belediyeler kanun gereği görevini yapacaksa buna göre konsept değiştirmeli, yok OGM’ye bu iş yüklenecekse OGM hava filosu, makine ekipman ve insan kaynağı itibariyle güçlendirilmeli.”
“BİZ GÜVENLİK GÜCÜ DEĞİLİZ AMA 155 ŞEHİT VERDİK”
Yangınlarla mücadelede can veren orman işçilerinin 155 olduğunu dile getiren Türkyılmaz, şu ifadelerde bulundu:
“Bugüne kadar 155 orman çalışanı şehit oldu. En son iki gün önce 10 vatan evladımızı kaybettik. Bu sayıyla, TSK ve Emniyet’ten sonra en fazla şehit veren devlet kurumuyuz.”
“VARDİYALI SİSTEME GEÇİLMELİ!”
Orman işçilerinin çalışma koşullarının ağır olduğunu belirten Türkyılmaz, şu ifadelerle yetkililere çağrıda bulundu:
“Biz bir güvenlik teşkilatı değiliz ki bu kadar şehit verelim. Ne kadar fedakar çalışıldığı, ne kadar zor şartlarda çalışıldığı, ne kadar riskli iş yapıldığı ortada. Hal böyleyken Emniyet ve Türk Silahlı Kuvvetleri başarılı şekilde işleri yaparken 8 saatlik vardiya sistemiyle çalışıyorlar. Ama Orman Genel Müdürlüğü bu tabloyu yönetirken 24 saatte tek vardiya çalışıyor. Yani yangın sezonu 7 aydır. Bu 7 ay yemeyeceksiniz, içmeyeceksiniz, uymayacaksınız, gezmeyeceksiniz, izin kullanmayacaksınız… Kısacası robot gibi yaşayacaksınız. Eğer bunu sağlayabilirseniz Türkiye’de yangın çıkmaz ya da çıkan yangın en kısa zamanda çözülür. Bu insan fıtratına uygun olmadığına göre; o zaman Orman Genel Müdürlüğü’nün çalışanlarının yangın sezonunda ve yangın bölgelerinde mutlaka vardiyalı çalışma düzenine geçiş yapmaları gerekiyor. Bir başka husus da şu; bu vardiyalı çalışma düzeni yapılırken devlet 7 ay lazım olacak elemana almayayım diyebilir. Eyvallah; o zaman da o dönemlere mahsus ilaveten profesyonel orman mensubunun olduğu yangınla mücadele timleri, yangın sezonunda ihalelerle alıp vardiya kısmının bir bölümünü, geri kalan iki dönemi de alacakları insan kaynağıyla çözebilirler.”
“YEŞİL VATAN DERSİ MÜFREDATA GİRMELİ, TOPLUM BİLİNÇLENDİRİLMELİ”
Yangınların yüzde 90’ının insan kaynaklı olduğunu belirten Türkyılmaz, çözümün eğitimden geçtiğini söyledi:
“Milli Eğitim Bakanlığı müfredata ‘Yeşil Vatan’ dersi koymalı. Orman Mühendisleri Odası olarak bu dersi 20 bin üyemizle biz vermeye hazırız. Ayrıca RTÜK gözetiminde kamu spotlarıyla halk bilinçlendirilmeli.”
“ORMANCILARA DA DESTEK GEREKİYOR”
Ekonomik ve sosyal haklar konusunda da çağrıda bulunan Türkyılmaz, şu sözlerle seslendi:
“Emniyet ve TSK çalışanlarına sağlanan yıpranma ve döner sermaye hakkı, ormancılara da verilmeli. Sayın Cumhurbaşkanımız açık çek veriyor, Hazine ve Adalet Bakanlığı tasarruf tedbirlerini gevşetiyor. Aynı anlayış ormancılar için de geçerli olmalı.”
“Yeşil vatan için 155 şehit vermiş bir teşkilat, moral ve motivasyonunu arttırma adına, ölen 10 tane şehidin mesai arkadaşları, bugün de hala yangın söndürmeye devam ediyorlardı. Biz dün Karabük’teydik. Bir vatan evladımızın cenazesine gittik. Oranın bölge müdürü, işletme müdürü, müdür arkadaşı, şefi, işçisi hiçbirisi işletmede yoktu, çünkü Karabük yangını vardı. Biz cenaze defnine bile gidemeyen bir zorlukta çalışıyoruz. O zaman kanuni düzenlemeler yapılarak bu insanlara destek olunmalı. Hazine Bakanımız tasarruf tedbirlerini sağlıkçılara uygulamıyor, gevşetiyor, doğru yapıyor. Adalet Bakanlığı çalışanlarına dosyalar birikince uygulamıyor, gevşetiyor, doğru yapıyor. O zaman aynı gevşetmeyi bizim için de yapmalı, ormancılık çalışanlarına tasarruf ettiklerini gevşetmeli, döner sermaye, az önce dediğim gibi yıpranma vekalet imkanlarını sağlayıcı kanunu düzenlemeyi ivedilikle hayata geçirmeliler diyorum.”
KAYNAK: HABER7
Editör Hakkında
2014 yılında Yeniakit.com.tr’de basın hayatına başladı. Çeşitli basın kuruluşlarında görev aldı. Son olarak Haber7.com’da mesleki hayatına devam etmektedir.