Bu yıl üçüncü kez Türkiye Kültür Yolu Festivali’ne ev sahipliği yapan İzmir, geçmişin izlerini modern sanatın renkleriyle bir araya getirerek sanat şölenine dönüştü.
SANATIN KALBİ BU KEZ EGE’DE ATIYOR
Tarih boyunca medeniyetlere ev sahipliği yapan, denizi ve yaşam enerjisiyle büyüleyen şehir, müzikten sergilere, tiyatrodan gastronomiye uzanan zengin programıyla festival ruhunu Ege kıyılarına taşıyor.
İzmir Kültür Yolu Festivali’nin açılışı, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı’nın katılımıyla İzmir Kültür Sanat Fabrikası’nda düzenlenen törenle gerçekleşti.
Törene, İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, Türkiye Kültür Yolu Festivali Genel Direktörü Selim Terzi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürü Ömer Faruk Belviranlı ile il protokolü ve çok sayıda sanatsever katıldı.
HOŞGÖRÜNÜN VE MEDENİYETLERİN BULUŞMA NOKTASI
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı törende yaptığı konuşmada, “İzmir, hoşgörünün, dayanışmanın ve çok sesliliğin en zarif sembolüdür. 8500 yıllık geçmişiyle İzmir, Anadolu’nun en eski yerleşimlerinden biri ve medeniyetlerin buluştuğu bir liman kentidir. Efes ve Bergama gibi iki UNESCO Dünya Mirası kentine ev sahipliği yapan İzmir’in bu köklü mirasından ilham alarak festivalimizin temellerini oluşturduk.” ifadelerini kullandı.

KÜLTÜR VE SANATIN YENİ MERKEZİ: İZMİR KÜLTÜR SANAT FABRİKASI
Bakan Yardımcısı Yazgı, festivalin ana durağının önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da İzmir Kültür Sanat Fabrikası olduğunu belirterek “140 yıllık geçmişe sahip bu değerli yapı, kültür ve sanata bakışımızı, vizyonumuzu ve koruma anlayışımızı yansıtan önemli bir eserdir. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak titizlikle yürütülen restorasyon ve yeniden işlevlendirme çalışmaları sonucunda, tarihi Alsancak Tekel Fabrikası kentin yeni kültür-sanat merkezi haline getirilmiştir. Endüstriyel mirasın kültür ve sanata dönüştüğü bu merkez; müzeleri, kütüphaneleri, kültür atölyeleri ve açık hava etkinlik alanlarıyla İzmir’in sanat yaşamına yön veren yeni bir çekim noktası olmuştur.” dedi.

İZMİR’İN KÜLTÜR YAŞAMINDA YENİ BİR DÖNEM
Bakan Yardımcısı Yazgı, törende yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:
“İzmir Kültür Sanat Fabrikası, çocuklardan gençlere, akademisyenlerden sanatçılara kadar her yaştan bireyin bir araya geldiği yeni nesil bir kültür platformu olarak kent belleğinde yerini almıştır. Merkezin etkinlik verileri de bu dönüşümün başarısını açıkça ortaya koymaktadır. 2023 yılında kapsamlı restorasyon sürecinin ardından yeniden İzmirlilerle buluşan İzmir Kültür Sanat Fabrikası, 2024 yılında düzenlenen 530 etkinlikte 655 binden fazla sanatseveri ağırlamıştır. 2025 yılı itibarıyla ise, bir önceki yılın rakamlarının şimdiden yakalanmak üzere olduğu görülmektedir. Bu veriler, İzmir’in kültür ve sanat yaşamına atılan bu adımın ne kadar isabetli ve vizyoner bir girişim olduğunu göstermektedir.”

İZMİR KÜLTÜR SANAT FABRİKASI’NDA SANATIN VE TARİHİN İZİNDE BİR YOLCULUK
Açılış töreninin ardından Kültür ve Turizm Bakanı Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı ve protokol heyeti, İzmir Kültür Sanat Fabrikası’nda yer alan sergileri ziyaret etti.
Fabrika bünyesindeki İzmir Resim ve Heykel Müzesi’nde açılan “Bayrak ve Tarihin Tarifi” sergisi, tarihsel semboller ve ulusal kimlik kavramına sanatın penceresinden yaklaşan özgün kurgusuyla ziyaretçilerin beğenisini kazandı.
Müzenin Geçici Sergi Salonu’nda yer alan “Hatırla! Kimsin? Bilinçaltının Karanlık Kıvrımlarında Bir Yolculuk” sergisi, izleyiciyi içsel bir keşfe davet ederken; “Makedonya’da Türk İzleri” sergisi, ortak kültürel mirasın izlerini taşıyan arşivsel belgeler, fotoğraflar ve objelerle tarihsel bir yolculuk sunuyor.
İzmir Kültür Sanat Fabrikası kompleksi içinde yer alan Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nde, Filistinli sanatçıların direniş, umut ve kimlik temalarını çağdaş sanat diliyle yorumladığı “Hâlâ Yaşıyorum: Çağdaş Filistin Sanatından Bir Seçki” sergisi sanatseverlerle buluşuyor. Aynı zamanda “Filistin Benim Vatanım” sergisi de bir ulusun varoluş hikâyesine sanat aracılığıyla tanıklık etme imkânı sunuyor.

ALSANCAK GARI’NDA ZAMANI AŞAN BİR SANAT YOLCULUĞU
Günün son durağı ise İzmir’in simgelerinden Tarihi Alsancak Garı oldu. Kentin belleğinde derin izler taşıyan bu tarihi mekân, geçmişin romantizmini bugünün çağdaş sanat anlayışıyla bir araya getirerek festivalin en büyüleyici duraklarından biri hâline geldi.
Peron 1’de sanatseverlerle buluşan “Toulouse-Lautrec: Belle Époque ve Bohemya” sergisi, 19. yüzyıl Paris’inin özgür, renkli ve bohem atmosferini afişleri, illüstrasyonları ve dönemin büyüleyici dokusuyla İzmir’e taşıdı; izleyicilere sanatın, müziğin ve yaşam tutkusunun iç içe geçtiği bir zaman yolculuğu yaşattı.
Garın Eski Gişeleri’nde açılan “Şehrin Gerçek Yüzleri” ve “Tak Takıştır Yap Yakıştır” sergileri ise kentin modern dokusuna, bireysel yaratıcılığa ve sanatsal ifadenin dönüştürücü gücüne yeni bir perspektif kazandırdı.

KAYNAK: HABER7
Editör Hakkında
2001 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi sosyoloji bölümünden 2023 yılında mezun oldu. Lisans eğitimi sürecinde çeşitli dergilerde görev aldı. Meslek hayatına Haber7.com’da devam etmektedir.













