İstanbul’un en köklü semtlerinden Fatih, tarih kokan sokaklarıyla ünlü… O sokaklardan birinde ise kültürel miras yaşatılıyor. 2022 yılında kapılarını açan Marifet Sokağı, geleneksel sanatların hayat bulduğu, sanatçılarla doğrudan temas kurulabilen eşsiz bir kültür merkezi aynı zamanda.
Fatih Belediyesi’nin desteğiyle hayat bulan sokakta hat, tezhip, minyatür, ebru, keçe, kitap ciltleme gibi sanat dallarında uzmanlaşmış ustalar, sanatçılar, zanaatkarlar bir arada… Sokağın 12 butik dükkanında, özenle üretilen eserler ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.
Sanatçılarla ziyaretçiler birebir iletişim kurabiliyor
Marifet Sokağı’nı farklı kılan en önemli özelliklerden biri, yalnızca sanat eserlerinin sergilenmesi değil; ziyaretçilerin bu eserleri yakından inceleyerek sanatçılarla birebir iletişim kurabilmesi. Dileyenler atölye çalışmalarına katılarak geleneksel sanatların inceliklerini bizzat deneyimleme imkanına sahip olabiliyor.
Sokağın sakinlerinden biri Hüsn-i Hat Sanatçısı Zeynep Duydu… 15 yıldır hat sanatıyla uğraşan Duydu, son bir yıldır çalışmalarını Marifet Sokağı’nda sürdürüyor. Duydu, sanat yolculuğunu şu sözlerle anlatıyor:
“Marifet Sokağı’nda bulunan ofisimde öğrenci yetiştiriyorum ve özel çalışmalarımı gerçekleştiriyorum. Burada alanında başarılı olan sanatçılarla bir arada olmak farklı bir atmosfer sağlıyor. Aslında onlarla istişare edebilmek ve bir arada çalışabilmek bize ilham kaynağı oluyor.”

Usta-çırak ilişkisi yaşatılıyor
Sokaktaki atölyeler yan yana sıralanmış durumda. Herkes büyük bir sessizlik içinde, elindeki esere yoğunlaşarak çalışıyor. Duvarlar ise usta ellerden çıkan eserlerle donatılmış durumda.
25 yıllık tezhip sanatçısı Abdülhamit Yılmaz da bu sokakta sanatını sürdüren isimlerden. Geleneksel sanatların usta-çırak ilişkisiyle öğrenildiğine dikkat çeken Yılmaz, Marifet Sokağı’nın bu geleneği yaşatmadaki önemine şöyle değiniyor:
“Tezhip sanatı usta-çırak ilişkisiyle öğrenilir diğer sanatlarda olduğu gibi. Marifet Sokağı’nda hem sanatımızı icra ediyoruz hem de gelecek nesillere aktarılmasına vesile oluyoruz. Burada sessiz, güzel bir çalışma ortamı var. Hem sanatımızı burada daha güzel bir şekilde icra ediyoruz hem de meraklısına eserlerimizi sergileme imkanı buluyoruz.”
Geleneksel Türk sanatlarından örnekler bu sokakta
Marifet Sokağı, sanatçılara yalnızca üretim ortamı sunmakla kalmıyor… Bilgi ve deneyimlerini paylaşabilecekleri bir alan da sağlıyor. Klasik cilt sanatçısı Mehmet Ali Kunduracıoğlu, sokağın kültürel bir nefes alma alanı olduğunu söylüyor:
“Marifet sokağında yaklaşık 4’üncü yılımız bizim. Gerek kağıt restorasyonu gerekse cilt restorasyonu ve cilt yapımı hakkında kurslar veriyoruz. Geleneksel Türk sanatlarında tezhip, minyatür ve hattan çok daha zor olan bir meslek dalı bu. Çünkü hepsini içinde barındıran bir meslek dalı.”

Dünü bugünle buluşturuyor
Marifet Sokağı, üretim alanı olduğu kadar aynı zamanda sanatın ruhunu yaşatan, kültürel mirası geleceğe taşıyan bir buluşma noktası… Ziyaretçiler, her bir dükkandaki eserlerin ardındaki emeği, sabrı ve hikayeyi de yakından tanıma fırsatı buluyor.
Bu eşsiz ortamda sanatını icra eden 30 yıllık Tezhip Sanatçısı Sibel Zirek, “Burayı hem kendi ofisim gibi kullanarak kendi çalışmalarımı yapıyorum hem de öğrencilerimi yetiştiriyorum” diyor.
Sanatçıların ilham bulduğu, ziyaretçilerin huzurla dolaştığı Marifet Sokağı, geçmişle bugün arasında köprü olmaya devam ediyor.