Giyilebilir teknoloji, son yıllarda özellikle sağlık ve güvenlik alanında hayatımızın bir parçası haline geldi. Bu teknolojilerin çocuklar üzerinde yarattığı etkiler ise oldukça dikkat çekici. Özellikle otizmli ve konuşma güçlüğü çeken çocuklar için geliştirilen akıllı tekstiller, ailelerin çocuklarıyla daha güçlü bir bağ kurmalarına olanak tanıyor.
Türkiye’nin bu alanda öne çıkan girişimcilerinden biri olan Merve Aydıner, geliştirdiği akıllı tekstil projeleriyle hem yurt içinde hem de yurt dışında dikkat çekiyor.
Otizmli çocuklar için giyilebilir teknoloji
İstanbul Teknik Üniversitesi Tekstil Mühendisliği lisans eğitimi sonrası Milano’da Domus Academy’de tasarım yüksek lisansı yapan Merve Aydıner, bu süreçte akıllı tekstiller üzerine çalışmaya başladı. İlk projesi London International Creative Contest’de uluslararası en yaratıcı 100 proje arasına seçildi.
Avrupa’daki çeşitli şirketlere bu alanda danışmanlık yapan Aydıner, Türkiye’ye döndüğünde akıllı tekstil projeleri için bir ekip kurdu. Son üç yılda, nörodurum tercümesi yapabilecek akıllı tekstiller üzerine çalışarak AB Worth Partnership Project ödülünü kazandı. Ayrıca, Kadem İnovasyonda Kadın girişimcilik programında ödül aldı. Şu anda Türkiye’de, başta otomotiv sektörü olmak üzere pek çok alanda kişisel sağlık verilerini izleme imkanı sağlayan projeler geliştiriyor.
Merve Aydıner’in geliştirdiği teknolojiler, otizmli ve konuşma güçlüğü çeken çocuklar için de umut ışığı oluyor. Aydıner, projeye neden başladığını şu sözlerle anlatıyor:
“Otizmli bir çocuğun annesi sosyal medyada şöyle yazmış: ‘Ben çocuğumu çok seviyorum ama çocuğum beni seviyor mu, anlamıyorum.’ Ebeveynler için bu durum gerçekten zor. Çocuklar hislerini ifade edemiyor, bu da iletişimi zorlaştırıyor. Giyilebilir teknolojiler bu zorluğun aşılmasında kilit rol oynuyor. Bu akıllı tekstiller sayesinde çocukların duygusal durumları takip edilebiliyor ve aileler, çocuklarının hislerini daha iyi anlayabiliyor.”
Sağlık ve güvenlik için büyük adım
Türk girişimcilerin geliştirdiği akıllı tekstiller, sadece çocukların sosyal ortamda daha rahat yer almasına yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda sağlık verilerini izleyerek çocukların genel sağlık durumlarını da takip ediyor. Aydıner, bu teknolojinin işleyişini şöyle açıklıyor:
“Hareket verilerini, nabız verilerini alabilir, nefes alıp verişini, herhangi bir kronik rahatsızlığı olup olmayışını… Canlı bir kayıt cihazı gibi düşünün. Yapay zeka entegre edildikten sonra bu veriler anlam kazanmaya başladı.”
Bu sayede ebeveynler, çocuklarının stres seviyelerini, uyku düzenlerini ve hatta hava durumunun çocuğun sağlığını nasıl etkileyebileceğini bile öğrenebiliyorlar. Bu teknoloji, özellikle otizm gibi durumlarda çocukların güvenliği ve ebeveynlerle iletişimi daha sağlam temellere oturtuyor.
Aydıner’in belirttiği gibi, “Bazı durumlarda insanların yüzüne bakarak anlasak da, çocukların bazı tepkilerini analiz edemeyebiliyoruz. Bu akıllı tekstiller, sinir sisteminden ve kalp verilerinden alarm durumlarını tespit edebiliyor ve yetkilendirilen kişilere bildirim gönderiyor.” Bu da, hem çocukların güvenliğini sağlamak hem de ebeveynlere erken müdahale imkanı sunmak açısından büyük bir avantaj.
Türkiye’de akıllı tekstil devrimi
Türkiye’de akıllı tekstil alanında önemli adımlar atılıyor. Geliştirilen projeler, hem Türkiye’nin inovasyon gücünü ortaya koyuyor hem de bu teknolojilerin uluslararası alanda yayılmasına öncülük ediyor.
Özellikle sağlık alanında büyük bir potansiyele sahip olan bu tekstiller, otizmli çocuklar başta olmak üzere birçok farklı sağlık sorununa çözüm sunuyor. Aydıner’in ifadesiyle, “Giyilebilir teknolojinin en güzel alanı sağlıkla ilgili olan tarafı ve Türkiye’de gerçekten bu konuda güzel işler çıkıyor.”