Dün Güney Kore’de, Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’un sıkıyönetim ilan etmesi ve edilen sıkıyönetimin parlamento tarafından oylanıp kaldırılması ülkede tansiyonun önemli şekilde artmasına neden oldu.
Analistler, bölgeye yönelik haber akışının yakından takip edildiğini belirterek, Güney Kore’deki siyasi belirsizliklerin yanı sıra Donald Trump’ın yeniden seçilmesi sonrası devam eden tarife endişelerinin yatırımcıları temkinli davranmaya yönlendirdiğini söyledi.
Öte yandan, ABD’de dün açıklanan JOLTS açık iş sayısı verisi iş gücü talebinin zayıfladığını ancak hala devam ettiğini göstermesi, ülkenin resesyona girmeden enflasyonla mücadelesini sonuçlandırabileceğine olan iyimserliği destekledi.
Buna göre, ülkedeki açık iş sayısı, ekimde bir önceki aya kıyasla 372 bin artarak 7 milyon 744 bine yükseldi.
Piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşen açık iş sayısının bu dönemde 7 milyon 510 bin olacağı öngörülüyordu.
Bugün açıklanacak ADP özel sektör istihdamı ve hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verisinden alınacak sinyallerin ABD ekonomisi hakkında daha çok bilgi verebileceğini kaydeden analistler, veriler sonrası piyasalarda oynaklığın artabileceğini ifade etti.
Fed yetkililerinin açıklamaları da takip edilirken San Francisco Fed Başkanı Mary Daly, Bankanın bu ayki toplantısında faiz indiriminin gündemden düşmediğini ifade ederek, faiz indirimlerinin zamanlamasının tartışmaya açık olduğunu ancak politika faizinin düşmeye devam etmesi gerektiğini savundu.
Daly, faiz artışı için herhangi bir neden görmediğini vurgulayarak, politika değişiminin yönünün aşağı doğru olduğunu söyledi.
Fed Yönetim Kurulu üyesi Adriana Kugler, son yıllarda maksimum istihdam ve fiyat istikrarı hedefinde önemli ilerleme kaydettiklerini ve ekonominin iyi bir konumda olduğunu anlattı.
İş gücü piyasasının sağlam kalmaya devam ettiğini dile getiren Kugler, enflasyonun yüzde 2 hedefine doğru sürdürülebilir bir yolda göründüğünü belirtti.
Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee de gelecek yıl faiz oranlarının şu anki seviyelerinden oldukça düşecek gibi göründüğünü ifade etti.
Fed’in gelecek yıl izleyeceği yola ilişkin soru işaretleri yatırımcıların karar almasını zorlaştırırken, bugün Powell’ın yapacağı sözle yönlendirmelerin bankanın gelecek dönem politikasına ilişkin ipucu verebileceği tahmin ediliyor.
Söz konusu gelişmelerin ardından para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in yılın son para politikası toplantısında 25 baz puan faiz indirimi yapacağına yönelik beklentiler yüzde 75 seviyesinde bulunuyor.
Kurumsal tarafta ise ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın, çelik üreticisi US Steel’ın Japon şirket Nippon Steel tarafından satın alınmasını engelleyeceğini belirtmesi sonrasında US Steel’ın hisseleri yüzde 8 değer kaybetti.
Söz konusu gelişmelerle ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi şu sıralarda yüzde 4,23 seviyesinde bulunurken, dolar endeksi 106,4’ten güne başladı.
Altının ons fiyatı dün yüzde 0,2 değer kazanarak 2 bin 642 dolara yükselmesinin ardından şu sıralarda önceki kapanışın yüzde 0,1 üzerinde 2 bin 646 dolardan işlem görüyor.
Yarın yapılacak OPEC+ toplantısı öncesinde petrol fiyatlarında yukarı yönlü bir seyir öne çıkarken, dün yüzde 2,5 yükselişle 73,5 dolardan kapanan Brent petrol, bugün yüzde 0,2 artışla 73,7 dolar seviyesinde bulunuyor.
New York Borsası’nda dün S&P 500 endeksi yüzde 0,05 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,40 yükselirken, Dow Jones endeksi yüzde 0,17 düştü. S&P 500 endeksi ve Nasdaq endeksi dün kapanış rekorunu tazeledi. ABD’de endeks vadeli kontratlar yeni güne yükselişle başladı.
Avrupa
Avrupa borsalarında dün alıcılı bir seyir hakim olurken, bugün ECB Başkanı Christine Lagarde’ın ve İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkanı Andrew Bailey’in yapacağı açıklamalar yatırımcıların odağında bulunuyor.
Bölgede açıklanan verilerden alınan sinyaller resesyon endişelerini desteklemeye devam ederken, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) gelecek dönemde atacağı adımların büyüklüğünü yönelik belirsizlikler varlığını koruyor.
Analistler, resesyon endişelerinin ve düşen imalat aktivitesinin canlandırılması için 50 baz puanlık bir faiz indiriminin öne çıkabileceği belirtmesine karşın, geçtiğimiz günlerde açıklanan kasım ayına ilişkin öncü enflasyon verisinin yıllık bazda ECB’nin hedeflediği yüzde 2 seviyesinin üzerinde gelmesinin 50 baz puanlık bir indirime yönelik beklentileri sınırladığını söyledi.
Bugün Lagarde’ın açıklamalarında gelecek dönem atılacak adımlara ilişkin ipuçları aranacağını bildiren analistler, yılın son faiz kararı öncesinde banka yetkililerinin açıklamalarının piyasaların yönü üzerinde etkili olabileceğini vurguladı.
Analistler, ayrıca Fransa’da bütçe sebebiyle ortaya çıkan politik gerilime yönelik haber akışının da yakından takip edilmeye devam ettiğini ifade etti.
Bu gelişmelerle dün İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,56, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 0,42, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,26 ve İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi de yüzde 1,03 yükseldi. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar yeni güne ise karışık başladı.
Asya
Asya piyasalarında yeni işlem gününde karışık bir seyir izlenirken, gözler Güney Kore’deki politik gerilime çevrildi.
Dün, Güney Kore Devlet Başkanı Yoon, muhalefetin devlet karşıtı aktivitelere bulaştığını belirterek, ülkede “sıkıyönetim” ilan etti.
Yoon, “Sıkıyönetim Kuzey Kore yanlısı güçleri ortadan kaldırmayı ve anayasal özgürlük düzenini korumayı amaçlıyor” ifadesini kullanmıştı.
Bu gelişmelerin ardından parlamento Devlet Başkanı Yoon’un ilan ettiği sıkıyönetimin kaldırılmasını oylayarak kabul etti.
Yoon’un “sıkıyönetim” kararının, muhalefetteki Demokrat Partinin parlamento bütçe komisyonunda bütçe tasarısını reddetmesinin ve devlet denetçisi ile başsavcı hakkında görevlerini kötüye kullanma önergeleri sunmasının ardından geldiği belirtiliyor.
Gelişmelerim ardından, Güney Kore Merkez Bankası, istikrarı sağlamak için gerektiğinde kısa vadeli likiditeyi artıracağını ve döviz piyasalarında “aktif” adımlar atacağını bildirdi.
Güney Kore Maliye Bakanı ise “Hisse senetleri, tahviller, kısa vadeli para piyasası ve döviz piyasasına, tam normale dönene kadar, sınırsız likidite enjekte edeceğiz” açıklamasında bulundu.
Analistler Güney Kore’deki haber akışının yakından takip edildiğini belirterek, özellikle bölge ülkelerinin gelişmelerden etkilenmeye en açık ülkeler olduğunu kaydetti.
Bu gelişmelerle kapanışa yakın Nikkei 225 endeksi ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 0,2 yükselirken, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1,4 ve Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,1 geriledi.
Yurt içi piyasalar
Yurt içinde dün alıcılı bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,51 değer kazanarak 9.827,23 puandan tamamladı.
Dolar/TL dün yüzde 0,1 artışla 34,7339’dan kapanırken, bugün bankalararası piyasada yatay seyirle 34,7470’den işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde reel efektif döviz kuru ve fiyat gelişmeleri raporu, Fed Başkanı Powell ve ECB Başkanı Lagarde’ın konuşmalarının yanı sıra Avro Bölgesi’nde ÜFE ve ABD’de ADP özel sektör istihdamı başta olmak üzere yoğun veri gündeminin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.000 ve 10.150 puanın direnç, 9.800 ve 9.600 seviyelerinin destek konumunda olduğunu kaydetti.