İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan, Merdan Yanardağ ve Melih Geçek hakkında “casusluk” suçundan başlatılan soruşturma sürüyor.
Soruşturma kapsamında, Yanardağ, savcılığa verdiği ifadesinde, şüpheli Gün’ü S.A. isimli kadının yanında görmesiyle tanıdığını, S.A.’nın Yeniköy’deki evine ziyaret etmeye gittiği zamanlarda görüştüğünü, tahmini 5-7 kez görüştüğünü söyledi.
Yanardağ, S.A. vefat ettiğinde başsağlığı dilemek amacıyla Yeniköy’deki evinde Gün’ü gördüğünü, bu görüşmelerde siyasi gündeme dair konuşmalar yaptıklarını belirterek, “Tanışmış olduğumuz dönem 2022- 2023 yılları olduğu için genellikle 2023 seçimleri ile alakalı konuşuyorduk. Görüşmelerimizde Hüseyin’in S.A’nın manevi oğlu olduğunu bilmiyordum, öz oğlu olduğunu biliyordum. Hatta kendisini ‘Hüseyin Gün A.’ olarak iki isimli olarak biliyordum. Bu yüzden ‘Gün’ün soyadı olduğunu mevcut soruşturma kapsamındaki ifademde bana söylenilmesi üzerine öğrendim” ifadelerini kullandı.
S.A. hayattayken TELE1 kanalına kurumsal olarak yardım amacıyla elden maddi yardımda bulunduğunun doğru olduğunu kaydeden Yanardağ, bu yardımların küçük miktarlar olduğunu, muhasebeleştirilip kayıtlara geçtiğini, anormal bir durum olmadığını iddia etti.
Şüpheli Hüseyin Gün’ün, Yanardağ’a dönem dönem kanalına destek olmak amacıyla elden cüzi miktarlarda para verdiğini belirttiği, “Merdan Yanardağ’ın, Kemal Kılıçdaroğlu ile röportaj yaptığı yayında sorulmasını tarif ettiğim soruları ilettim ve aynı olmasa da benzer nitelikte sorular soruldu. Ama benimkisi tamamen tavsiyeydi.” şeklindeki söylemlerinin bulunduğu ifadesi okundu.
“Yabancı istihbarat servisi çalışanları ile şirket ortağı olmasına çok şaşırdım”
Şüpheli Yanardağ, söz konusu beyanları kabul etmediğini söyleyerek ifadesinde şunları kaydetti:
“Hüseyin Gün’den bugüne kadar hiçbir ad altında para almadım. Ya ben yanlış hatırlıyorum ya da kendisi yanlış hatırlıyor. Annesi olarak gördüğü S.A’nın küçük maddi yardımları olurdu. İfadesinde bahsettiği faaliyetleri ile ilgili hiçbir bilgim yoktur. Necati Özkan ile alakası nedir bilmiyorum. Görüşmelerinde Necati Özkan’dan bahsettiği hiç olmamıştır. Siyasi espiyonaj faaliyeti yürüttüğü ile ilgili hiçbir izlenimim olmadı. Bu konuda hiç şüphelenmedim. Söylemleri de doğal ve diğer izleyicilere benzer tepkileri içeriyordu. Hüseyin Gün’ün benim ile ilgili neden bu şekilde beyanda bulunduğunu bilemiyorum. Hüseyin Gün’ün tanıdığım kadarıyla iftiracı ve yalancı bir karakterde olmadığını düşünüyorum. Benimle bir husumeti yoktur. Bu konudaki tek akla yatkın cevap ya onun ya benim yanlış hatırlıyor olabileceğidir. Yani Hüseyin isimli şahıstan para alma konusundaki iddialar ile ilgili doğru ya da yanlış şeklinde bir cevabım yoktur.”
Şüpheli Hüseyin Gün ile arasında savcılığa paylaşamayacağı herhangi bir sırrı olmadığını, Gün hakkında kendisine bahsedilen soruşturma kapsamındaki bilgi ve ifade tutanağı üzerine karşılaştığı profile şaşkın olduğunu dile getiren Yanardağ, “Çünkü bu şahıs benim ile olan iletişiminde bu tarz izlenim vermemişti. İzleyici-gazeteci sınırlarını aşmadı. Özellikle yabancı istihbarat servisi çalışanları ile şirket ortağı olmasına çok şaşırdım. Ancak bugün geriye dönüp baktığımda da bu şahsın benim ile olan ilişkisinin bu faaliyetleri dışında olduğunu düşünüyorum. İstemeden de olsa herhangi bir espiyonaj faaliyetine de alet olduğumu da düşünmüyorum.” şeklinde beyanda bulundu.
Merdan Yanardağ, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek serbest bırakılmasını talep etti.













